YA BİAT EDECEKLER YA DA?!….

Cumhurbaşkanımız, “Paralel Yapı” için “Ya biat edecekler ya da yok olacaklar” demiş ya… Şimdi bu söz üzerine neler denilecek neler.

Bir kısmı “Biat toplumu istiyorlar” diyecekler. Sanki, Biat toplumu değilmişiz gibi…

Bir kısmı, herkesi kendi  “emir eri” yapmaya çalışıyor diyecekler. Sanki, şimdi, emir eri değilmiş gibi.

Bir kısmı da bu sözden hiç bir şey anlamayacak. Sanki, şimdiye kadar her şeyi anlamış gibi.

Şimdi, biz de kendimize soralım: Cumhurbaşkanı ne dedi?

“Biat edecekler” dedi.

Biat ne demek peki… Biat etmek güzel bir şey mi yoksa kötü bir şey mi?

Kimilerine göre “kötü”. Çünkü, “Din” kapsamlı bir kelime olduğunu düşünüyorlar. Din kapsamlı olunca da “kötü” oluyor. Tabii, bu yönüyle kimilerine göre de “çok iyi”. Çünkü, “Din kapsamlı” olunca, tabii ki “iyi” olur ve aynı zamanda hem ibadet olur ve hem de böylece sevap olur.

Hangisi doğru?

Her ikisi de doğru ve her ikisi de yanlış. Evet, “Din” kapsamı içinde bir kelime ama, “Din” ile doğrudan alakası olmayan bir kelime. Dolayısıyla, ibadete ve sevaba tekabül eden bir tarafı yok.

Biat demek: Bu dünyada, kiminle beraber ve bir olduğunu ilan etmek demek. Öyle ki, barış zamanında birlik olduğun gibi savaş zamanında da birlik oluyorsun. Öyle istediğin zaman da çıkamıyorsun. Çıkabilmen için, bir ve beraber olduğun “taraf” gözünde “hain olma”yı göze alacaksın.

Şimdiki zamanda bu kelimenin adı, “Tabiiyyet”tir. Zaten, “Biat=beyat” kelimesi ile “Tabiiyyet” kelimesi aynı kelimedir. Bir başka şekilde söylenişi ise “Uyruk”tur. Tabii  ki “uyruk” kelimesi, mananın “uyduruk” şeklidir. Yoksa, öyle bir kelime, belki de hiç yok. Kelime, biat=beyat=tabiiyyet’tir.

Biz,şimdiki zamanda TC Tabiiyyeti’ndeyiz. Eskiden, Osmanlı’ya beyatlı idik. “Osmanlıyız” der idik. Osmanlı da sonuçta bir “devlet” idi ve Osmanlı tebaası (Bu kelime şimdi vatandaş oldu. Tebaa kelimesi de biat’dan gelen bir kelime. Biat, Beyat, Tabiiyyet, Tabi, tebaa hepsi aynı kelime) içinde, müslümanlar, “İmanları sebebiyle” tebaa içindeki gayr-ı müslimler ise “Emanları sebebiyle” Osmanlı’ya “Beyatlı” idiler. Şimdi, hepimiz, toptan, “Vatandaşlık” sebebiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti tabiiyyetinde oluyoruz.

Yani, Cumhurbaşkanımız Paralel Yapı için diyor ki:

-Ya, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlığı ne gerektiriyorsa onu yapacaklar ya da her hangi bir vatan haininin başına ne geliyorsa onların başına da o gelecek.

Böylece, şunu da demiş oluyor: “Bunlar, şu anda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı gibi değil, Türkiye düşmanı bir devletin vatandaşı gibi bir durumdadırlar.Bu durumdan çıkmalarının yolu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olmaları ve bunun gereği ne ise o şekilde olmalarıdır. Aksi halde, her vatan hainine ne yapılıyorsa bunlara da o yapılacaktır.

Yani, şunu demiş olduk.

Her Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı, Vatandaş olmanın gereği ne ise o şekilde olmalıdır. Cumhurbaşkanımızın “Beyat edecekler” sözü, bunların, herhangi birmiz gibi olmalarına bir çağrıdır.

Uyarlar ya da uymazlar. Kendi bilecekleri bir şeydir. Vakıa, artık, hiç bir halde bizim gibi olmak istemezler ama başka yolları da kalmaz.”Yasal zorunluluk gereği” diye şimdiden bir yol icad etmişler. Elbet, buna da bir yol bulurlar.

Bulurlar ama, Tayyib Bey bunu yer mi?