NASIL ÇEKİLME!

ABD Başkanı Trump, Amerikan askerlerinin Suriye’den çekileceğini duyurmuştu. Duyurdu ama daha önce YPG/PKK’ya tırlar dolusu askeri mühimmat desteği vermişti. Peki bu mühimmatları da geri alacak mı? Burası muamma!!! Baştan gelelim, Suriye olaylarının en başından…

Aynısını bir önceki Başkan Obama da yapmıştı. Eylül 2010’da Suriye’de başlayan olaylardan sonra rejime yönelik sürekli “kırmızı çizgi” den bahsetmişti. Bu tutum sadece “kimyasal silah” konusuyla ilgiliydi. Kimyasal silah kullanılması durumunda her şey değişebilirdi. Öyle olmadı ama. Ağustos 2013’te Doğu Guta’da 1400 masum insan hayatını kaybetmişti. Obama hiç oralı olmadı.

Eylül 2014’e gelindiğinde ABD, Kobani’den terör örgütü DEAŞ’ı temizlemek için bir başka terör örgütü YPG/PKK’ya askeri mühimmat yardımı yapmıştı. Hem de tırlar dolusu. Ocak 2015’te Kobani’yi, Haziran 2015’te de Tel Abyad’ı DEAŞ’tan temizlemişti. Kiminle? Kendi güdümünde olan ve format değiştiren bir başka terör örgütü YPG/PKK ile… Cambaza bak cambaza numarası yani!

Tabi Türkiye çok uyarıda bulundu. Binlerce tır yardımı her defasında yineledi. Ama dinleyen olmadı. ABD, YPG/PKK’yı desteklemeye devam etti. Terör örgütü de 2015’in sonlarına doğru Fırat’ın Batı’sına geçti.

ABD bu süreçte Haseke’de askeri bir üs kurdu ve terör örgütü YPG/PKK’yı her anlamda donatmaya devam etti ve Suriye’nin üçte birlik bölümünü işgal etti. Şimdi ne olacak? Verilen silahlar geri alınacak mı? Nasıl bir çekilme olacak? Hele ki söz konusu Fırat’ın Batısı olunca merak daha da artıyor. Çarşamba günü de yazmıştım hatırlayacaksınız. Hadi Batı’da pek ses çıkarmadı. Doğu’da da aynı durum mu söz konusu olacak? Bunu bilmiyoruz. Büyük Orta Doğu Projesi de düşünüldüğünde pek de ihtimal dahilinde görünmüyor.

Zira ABD, çekilme kararını vermeden önce Batı kısımda Türkiye ile olan sınırda 4 gözlem noktası kurmuştu. Çekilme olacak ama ABD’nin bir gözü hala bölgede olacak. Zaten aksi mümkün değil!

Çekilme kararının ardından bir açıklama da dün geldi. DEAŞ’a yönelik hava saldırılarının durdurulacağı ABD kanadından duyuruldu. Kararın da Trump tarafından verildiği açıklandı.

Bu kararın ardından PKK/YPG kanadından açıklama geldi ve terör örgütü ABD’nin bu kararını kendilerine vurulmuş bir hançer olarak değerlendirdi. DEAŞ’a karşı mücadelede ölenlere ihanet olarak görüldü. Yalnız burada şunu unutuyor terör kanadı. DEAŞ’ın sahibi de kendilerinin sahibi de aynı yapı. Öyle ki Trump DEAŞ’ı zaten Obama kurdu demişti. YPG/PKK’ya kimlerin destek olduğu da malum…

Şunu da hatırlatmakta fayda var: Çekilmek için belirli bir süre belirtildi. Neden? Çekileceksen hemen çekilirsin öyle değil mi? Yine bir kılık değiştirme mi olacak yoksa verilen silahlarla ilgili bir ayak oyunu mu var yine? Yakında ortaya çıkar.

Fransa da Suriye’de olmaya devam edeceğini açıkladı. DEAŞ’ın büyük bir güç kaybına uğradığını fakat tamamen ortadan kaldırılmadığı söylendi.

Dün Türkiye’ye gelen İran Cumhurbaşkanı Ruhani de Erdoğan ile birlikte birliktelik mesajı verdi. Ruhani, Türkiye ile olan ilişkileri hiçkimsenin bozamayacağını söyledi. Barzani ise kaygılı olduğunu dile getirdi.

Peki yeni durumda ne olacak? Eğer etkin ABD çekilmesi yaşanırsa bölgede zaten var olan Rus etkinliği daha da artacak mı? Türkiye ve Rusya bu alanda karşı karşıya gelecek mi? Pek ihtimal vermesem de her şey mümkün. Çünkü Suriye derya-deniz. Akdeniz’e giden yol Suriye’den geçiyor. Ancak Putin çok zeki bir adam. Erdoğan ile karşı karşıya gelmek istemeyecektir. Hem Karadeniz’de hem de Akdeniz’de Türkiye-Rusya yakınlığını bozmak istemez.

Bakalım zaman neler gösterecek. Türkiye her pozisyonda güçlü. Bu kesin. Atılacak adımlara göre adım atma hakkı var. Coğrafi konumu ve ulaştığı uluslararası etkin gücü bunu gösteriyor çünkü…

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ