Perşembe , 21 Kasım 2024
Son Dakika Haberler
Küresel güvenlik nereye gidiyor?

Küresel güvenlik nereye gidiyor?

Küresel güvenlik nereye gidiyor?

Günümüzde NATO tarafından sağlanan dünya güvenliğinin  bedelini artık kimlerin nasıl ödeyeceği konusu taraf ülkeler arasında soğuk rüzgarlar estirmeye devam ediyor.

Yeni hegomanya arayışlarının başlamasıyla aynı zaman diliminde başlayan bu tartışma Almanya gibi birçok ülkelerle ABD arasında orta ölçekli gerilimlere sebep oluyor.

ABD’nin aşırı borçlanması savunma giderlerinde kısıtlama yapmayı gerekli hale getirirken dünyada yeni blok arayışları, yeni güç odaklarının doğuşu tek taraflı dünya hegomanyasını elinde tutan ABD’nin bir çok dengelerini de sarsmaya devam  ediyor.

ABD hegemonyası dünyada artık küreselcilik, milliyetçilik, bölgesel hesap ve çıkarlar alanında ve ABD elitleri nezdinde de tartışılır hale geldi.

Dünyadaki yapısal değişimler bu değişimin bedelini kimler ödeyecek, küresel güvenliği kimler sağlayacak tartışmalarını da beraberinde getirdi. Yeni bir güvenlik ekosistemini kurmak isteyenler bunun çok taraflı bedellerini de ödemeye hazır olmalılar konusunu da iyiden iyiyen ısıttı.

NATO üyesi olan Türkiye için de bu gelişmeler yeni konumlar ve tavırlar almayı gerekli kılmaktadır.Şimdiye kadar bu yapı içinde etken bir unsur olarak değilde edilgen bir üye olarak birlik içinde birilerine kuyruk olması Türkiyenin yeni politikaları ve jeostratejik çıkarlarıyla bağdaşmıyor.

Türkiye yerküredeki gelişen olaylara karşı askeri, ekonomik, siyasi anlamda ve alanlarda yeni şeyler söyleme ve ortaya koymak gibi tarihi bir sorumluluğu var. Bu sorumluluk çerçevesinde NATO’ daki Türkiye karşıtı gelişmeler Türkiye için çok özel ve önemli bir anlam ifade etmektedir.

Finans, ticaret, iletişim, ulaşım, bireysel ve bölgesel güvenlikler, küresel alanda yaşanan gelişmeler yeni güç odaklarının doğuşu Avrasya kıtasında jeopolitik ilgi odakları doğurmuştur. Afganistan, Irak, Suriye, Yemen, Libya kırizleri bu ilginin doğurduğu, beslediği ve büyüttüğü sorunlardır. Doğu Ukrayna ve Kırımın işgalleri bu krizin acı meyveleridir.

Soğuk savaş dönemindeki ideolojik yapılanmanın yerini şimdilerde terörle mücadelenin alması teması, terör örgütlerinin NATO müttefikleri tarafından ortaya çıkarılması, eğitilmesi ve sahaya sürülmesi teröristle terörü bitirme takdikleri NATO’ yu ve onun varlık sebebini tartışmalı bir hale getiriyor.

NATO artık ciddiyetini ve varlık sebebini yitirmiş ABD emperyalizmine hizmet eden ve ayak oyunlarıyla uğraşan düşük profilli bir kurum olma yolunda hızla kendi sonuna doğru ilerliyor.

Türk Ordusunun Afrine girmek zorunda kalması NATO’ nun görevini yapmamasından kaynaklanıyor. Görevini yapmaması bir tarafa teröristlerin ve düşman cephenin askerlerini eğitmesi, onlara silah ve lojistik destek vererek koruması, Türkiye’nin karşısına dikmesi de NATO’ nun artık bizimle işinin bittiğini gösteriyor.

Türkiye’nin bu coğrafyada dik durabilmesi için her ne pahasına olursa olsun kendi silahlarını yapıp, kendi savunma gücünü güçlendirip kimseye muhtaç olmayacak bir güce erişmesi gerekiyor. ABD, NATO ve AB’ın  ne müttefikimiz, ne de dostumuz olmadığı artık anlaşılmalıdır.

 

Arif Altunbaş

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Karanlık aydınlar ve yerli yabancılar

Karanlık aydınlar ve yerli yabancılar

Arif Altunbaş Türkiye gibi kendi kimliği, benliği, medeniyeti ve kültüründen koparılmak istenen ülkelerde, “aydın” kavramı, …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir