Perşembe , 21 Kasım 2024
Son Dakika Haberler
AMERİKA NEDEN SIRITIYOR?

AMERİKA NEDEN SIRITIYOR?

‘’Bizim gibiler artık CHP’de toplanmalıdır’’ diyen Murat Belge medya alanında Cumhuriyet Gazetesi ve siyasi arenada CHP de toplanmaya, Kemalistlerin son kalesi savunmaya davet ediyordu dostlarını.

Kaşarlanmış eski Koministler, solcular, ulusalcılar ve bunların diğer teferruatları Kemalizmin son kalesinde savunma savaşı yapmak  HDP de bir araya geldiler.

Kılıçdaoğlu CHP nin adaylarına seçim sırasında içki içmeyi bile yasaklamıştı. Şimdi Ramazanda serbest.

”Halka karşı ayıp oluyormuş, adaylar abuk subuk konuşuyormuş, halktan tepki alıyorlarmış”. Bay Gandi elinden gelse adaylar Gusül abdesti alsın ve tekbirlerle meydanlara çıksın diyecekti ama, ne yazık ki adayların bir çoğu tekbir getirmeyi bilmiyor.

Kemalist solcular, liberaller, demokratlar, hatta Kemalist Fethullahçıları ve aydınları bile CHP de toplanmaya çağıran Belge vatan kurtarmaya çağırıyordı herkesi.

7 Haziran seçimleri, vesayetin son büyük meydan muharebesi olacağını onlar da biliyorlardı. Veya Kemalistler önümüzdeki seçimleri böyle algılıyor. Aralarındaki küçük farklılıkları bir tarafa bırakarak bir çatı altında, AK Parti’ye karşı birleşmek zorunda olduklarına inandılar ve ….dırıldılar.

Kürtlerin bir kısmını da statükonun bu büyük savunma savaşına katılmaya ikna ettiler. Amaçları bu vesayet düzenini tarihe gömecek olan “başkanlık sistemine” geçişi engellemekti. Ehh.. başarısız da olmadılar sayılır

Gezi isyanı, 17-25 Aralık darbesi, 6-7 Ekim provakasyonu bu dönüşümü engellemeye yönelik oyunlardı ama başaramadılar.

Erdoğan’ın başkanlık sistemindeki ısrarı “tek adam” veya “diktatör” olma arzusundan değil, (bunu herkes biliyor) bu mevcut oligarşik bürokrasiyi ve vesayet sistemini bitirmek ve bir daha ayağa kalkmasına fırsat vermemekti.

Muhalefetin esas derdi ne diktatörlük ve ne de tek adamlıktır. Zaten bu tabirler ve bunların ilk pratiğini Türkiyede uygulayan Cumhuriyet Halk Partisinin kendisidir.Mesele;kokuşmuş vesayet sistemi ve demode olmuş oligarşik bürokrasinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu da 3 dönemlik iktidar sırasında anlaşılmıştır ki, bu sistemle bu olmuyor. Bu gemi bu suda gitmiyor.

Siz ne yapmak isterseniz isteyin bu sistem sadece rejimi korumak ve kollamak için kurulmuş, başka bir işe de yaradığı yok. Kim ne yeni bir şey yapmak ve üretmek istiyorsa önünü tıkıyor. Şu andaki sistem sorun çözmekten öte, sorun üreten ve sorunları kördüğüm yapan bir sistemdir. Adeta bir virüs.

Muhalefet ve sistem taraftarları biliyor ki Erdoğanın tek başına aldığı oy muhalefetin hepsinden fazla idi. Eğer Başkanlık sistemi gelirse muhalefetin sırtını dayadığı darbe anayasası ile statükonun yerine  daha özgürlükçü bir anayasa ve sistem gelecek ve bir çok Kemalistin putları kırılacak, ehramları yıkılacak, düzensiz düzenleri tamamen ortadan kalkacak, tarihin çöplüğüne atılacak. SORUN BU. Gerisi teferruat.

Erdoğan için yakıştırılan kışkırtıcı ‘’Tek adam’’, ‘’Diktatör’’ ve ‘’Saray’’ söylemleri ve abartıları muhalefetin çaresizliğinin, sürekli kaybetmenin verdiği hırsın nefrete dönüşen yansımalarıdır.

Bu son seçimde Kemalizmin çapulcuları meşru gayri meşru ellerinden gelen bütün yolları, yöntemleri, kumpasları, mapeleri, algı operasyonlarını ve provokasyonları karanlık amaçlarına erişmek için denediler. Şimdi hepsi birden ”Şimdi ne olacak” demeye başladılar.

Ne olacak?  ”Yüzde 59 sunuz kurun hükümeti” diyor millet onlara. Hepsi mazeret üstüne mazeret üretiyor. Hepsi de birbirinden güzel ve özel kıvırtıyor.

Onları bir araya getiren üst akıl sırıtarak şimdi AK Parti ve Erdoğan’a ”Bir daha bu topraklarda bizden habersiz kimseye sakın operasyon yaptırmayız”, ”Dünya 5 ten büyüktür”, ”ONE MİNUT” falan deme!, ”İşimi gördürmek, operasyonlar yaptırmak için ”Bak! Hemen kendime bir sürü taşeron buldum” demek istiyor.

Anladınız mı şimdi ey Millet! Ey Hükümet!, ey AK Partililer! Amerika neden sırıtıyor?

 

 

 

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Karanlık aydınlar ve yerli yabancılar

Karanlık aydınlar ve yerli yabancılar

Arif Altunbaş Türkiye gibi kendi kimliği, benliği, medeniyeti ve kültüründen koparılmak istenen ülkelerde, “aydın” kavramı, …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir