Abdulhamit Handan sonra bu vatana ve millete en fazla hizmeti dokunan iktidarın başkan Erdoğan dönemi olduğunu, bu yüzden de Türkiye’nin bütün iç ve dış şer güçlerin hedefi haline geldiğini, onu yıpratmak ve yıkmak için emperyalist güçlerin çeşitli yollardan Erdoğan ve Türkiye’ye sürekli saldırdığını görüyoruz.
ABD ve AB’ ın eteğinin altına sığınarak muhalefet adına içeriden vatanımızı, milletimizi ve geleceğimizi hedef alan bu saldırılar dün oluğu gibi aynı şekilde Abdulhamit Han’ı devirmek için aynı usul, aynı düşmanlık, aynı kara propaganda, oyun ve taktiklerle bir asır önce meydana geldiği gibi milletin gözü önünde bu ülkede gerçekleşiyor. Millet olarak geçmişten ciddi dersler almadığımız için tarih bugün de aynen tekrar ediyor.
“Tayyip gitmeden bu ülke düzelmez’’ diyen Abdulhamit Han karşıtlarının babaları ve ataları dün de; Abdulhamit gitmeden bu ülke düzelmez’’ diyorlardı. Dindarı dinsizi, şeyhi-şeyhulislamı, yazarı politikacısı, alimi zalimi, Ermeni’si Rum’u, Yahudi’si Hıristiyan’ ı, Mason’ u Sabetayist’ i, muhafazakar ve milliyetçi görünümündeki ittihatçıların millet adına kurdukları zillet ittifakıyla birlikte hareket ederek koskoca İmparatorluğunu 11 yılda parçalayıp yıktılar. İşgaller, katliamlar, göçler, açlık ve yoksulluklarla imtihanın her türlüsünü yaşadık. Bu onurlu millet bir avuç Anadolu toprağına sıkışıp kaldı. Kendi yurtlarımızda yabancı ve esir olduk.
Dışarıdan Türkiye düşmanları ve onların yandaşları içeriden; CHP, PKK, HDP, İP, SP ve diğer bileşenlerin ittifakıyla ülkemiz kuşatılarak, elleri ve kolları bağlanıp esir alınmak isteniyor. Bütün ayak oyunları, göz boyama denemeleri, yalan ve iftira senaryoları, mahvolduk bittik edebiyatları her şey apaçık ortada. Kenar mahalle çocuklarının bile tenezzül etmediği; yalan, iftira, kara propaganda ve (batı patentli) suni bunalım senaryolarıyla bir kaşık suda fırtınalar koparılarak Türkiye gemisi karaya oturtulmak isteniyor. Bu iş için millet adına, millete karşı yola çıktığını söyleyen Osmanlının kılıç artığı ittihatçılar milletin düşmanlarıyla ittifak ederek; ‘’Tayyip gitsin de, kim gelirse gelsin’’ diye yapmadıkları seviyesizlik, ahlaksızlık ve düşmanlık yok. Cennet mekan Abdulhamid Han’a ve Osmanlıya uygulanan düşmanlığın aynısı bugün de; Erdoğan’a ve Türkiye’ye karşı yerli münafıklar ve dış güçler tarafından uygulanıyor.
Abdulhamit Han’ı darbe ile alaşağı eden Selanik’ten yola çıkan Osmanlı Hareket Ordusuydu. Yani, İttihatçıların komutasındaki o şanlı Osmanlı ordusu… Yani, bizim insanımız ve kardeşlerimiz. Bugün millet ittifakı şemsiyesi altında kandırılmaya, oyuna getirilmeye çalışılan da aynen dünkü kardeşlerimiz gibi bir intihar hareketinin figüranları ve canlı bombaları yapılmaya çalışılıyor. Biden’ in dediği gibi; ‘’Bu sefer darbe ile değil de, muhalefeti destekleyerek’’ Tayyip Erdoğan’ı yıkmaya çalışıyorlar.
Ne acıdır ki, koskoca Osmanlı Sultanı Abdulhamit Hanı İstanbul’da tutuklayan ve ellerini kollarını bağlayıp Selanik’ e göz hapsine götürenlerden birisi Yahudi, diğeri Hıristiyan ve ötekisi ise, Ermeni, diğeri masondur. Tam 33 yıl Osmanlıdan bir avuç toprak kaptırmayan, devleti ve milletini canı gibi koruyan ve yöneten o dev adam 5 zibidi şerefsiz cücenin eliyle (*) esir edildi. Sonra onunla ve ailesi ile kedi ve fare gibi oynadılar. Onurunu ve şerefini ayakları altına alıp çiğnediler. Ve nihayet o ittihatçı ahmaklar 600 yıllık ulu bir imparatorluğu 11 yılda parçalattırıp, yıkıp İngiliz’e teslim ettiler.
Dün, Abdulhamit Han’a yapılan düşmanlık ve ihanetler bugün de; aynen Başkan Erdoğan’a ve onun yönettiği Türkiye’ye yani benim- senin vatanına yapılıyor. Kimler tarafından? Elbette; dünkü ittihatçı alçakların izini süren, düşmanlarımıza özenen ve aşık olanlar tarafından… Müslüman, muhafazakar ve milliyetçi görünen yerli münafıklar, Türkiye’yi Suriyeleştirmek isteyen batınilerin günümüzdeki temsilcileri ve taklitçileri tarafından…
Erdoğan’ı anlamak için onun her gün içinde yaşadığı durumu anlamak ve görmek aklı, vicdanı ve imanı olan bir insan için ders olarak yeter. Erdoğan’ın kim ve nasıl bir adam olduğunu anlamak için, Türkiye’yi çepeçevre saran düşmanlara ve onların ittifak ettikleri yerli münafıklara bakın ve kim kimin dostudur daha iyi göreceksiniz.
İmamı Şafi diyor ki; ‘’ Düşmanlarınız oklarını kime doğru çevrilmişse, o sizin dostunuzdur.’’ Ey Millet! Ey millet ittifakı yaptığını sananlar! Sizin oklarınız ne tarafa çevrilmiş? Türkiye düşmanlarına doğru mu, yoksa ; Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ve dostlarına doğru mu? Allah’ın ve peygamberin dostları tarafına mı, şeytanın ve Tağut’ un dostları tarafına mı?
Tayyip Erdoğan ve Türkiye karşısında düşmandan daha düşman davranan ve hareket eden devlet dairesi basan şehir eşkiyaları, yıllarca düşmanlarımıza askerlik yapan ve askerimize kurşun sıkan mağara çakalları, milletimize karşı üç maymunu oynayan politika bezirganları sizin oklarınız neden Erdoğan’ı nişan almış durumda da Amerika’yı, Esed’ i, İsrail’ i, PKK’ yı ve HDP’ yi değil.
Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin moduna girenler!
Söyleyin siz! Hangi Nemrut dağının rüzgarı, hangi Firavun piramidin mumyaları, hangi emperyalizmin kuklaları, hangi cehenneme odun taşıyan hamallarsınız?
Bu muhalefetin içinizde dört tane koyunu güdecek bir çoban var mı? Din; düşmanı, vatan; düşmanı, millet; düşmanı, ırz ve namus; düşmanı, şehit ve şehit ailesi; düşmanı, cami ve cemaat, İslam ve Kur’an düşmanı çapulcularla Müslüman bir millet ve Türkiye yönetilir mi?
Bırakın, düş kurup iktidara gelmeyi de derin uykularınızdan uyanın! İhanet, namludan çıkan kurşun gibidir. Daha sonra özür ve af dilemek ve geri dönüşü olmaz. Bu millete ve ülkeye kaybettirir ve kaybedersiniz.
Arif Altunbaş, Haber 7
NOT; Meclis-i Mebusan’ın aldığı karar ile Yahudi Emanuel Karasu, Ermeni Aram Efendi, Arnavut Esad Toptani, Gürcü Arif Hikmet Paşa ittihat ve terakki milletvekili baş mabeyinci Cevdet Beydan oluşan 5 mason Abdul Hamit Han’ı tahttan indirdi. Ve Selanik’e sürgün etti.
Abdulhamit Hanın tahtan indirilmesinden hemen sonra Osmanlıda ilk defa ‘’Büyük Osmanlı Mason locası’’ kuruldu. Başına İttihat ve Terakkinin önde giden ismi meşhur mason Talat Paşa getirildi.
Yorumlar2