Perşembe , 21 Kasım 2024
Son Dakika Haberler
DÜNYAYI GENÇLEŞTİRMEK…

DÜNYAYI GENÇLEŞTİRMEK…

Başımızı kaldırıp şöyle bir etrafımıza baktığımızda dünyada olup biten her şeyin belli bir sistematik düzen içerisinde akıp gittiğini görebiliyoruz. Öyle mi gerçekten! Akış çizelgesinde biz insanların hiç mi etkisi yok!

Biraz açalım… Tamam, Allah evreni bir nizam içerisinde yaratmış ve o nizam her gün, her ay, her yıl ve asırlar boyunca süregelmiş, aynı şekliyle de devam ediyor…

Güneş sürekli doğudan doğuyor ve doğmaya da devam edecek, ta ki kıyamete kadar. Yıl içerisinde mevsimler sürekli bir döngü içerisinde. Ne yazdan sonra bahar, ne kıştan sonra sonbahar geliyor. Her mevsim kendi düzeninde işlemeye devam ediyor…

İnsanlar açısından bakıldığında da durum aynı. İnsanoğlu doğuyor, büyüyor, gelişiyor, ölüyor… Burada da bir sıkıntı yok.

Ancak dünyanın da bir yaşı olduğunu unutuyoruz. Dünyanın ömrü de kısıtlı, o süreyi Allah’tan başka kimse bilmiyor… O gün geldiğinde dünya hayatının sonu olacak. Maddi hayat bitecek, ahiri hayat başlayacak…

Nereye geleceğim? Kısacası dünyanın ömrünü biz insanoğlu daha da kısaltıyoruz. Dünyadaki olup bitenlerden sorumlu olan halife insanoğlu, dünyanın dayanma gücünü, şevkini kırıyor…

Bunun içerisine her şeyi koyabilirsiniz. Savaşları, doğayı tahrif edici her türlü eylemleri, hatta yaşayış biçimlerimizi bile!

Tarihten bugüne vazgeçilmez olan savaşlar tahribatın en büyük nedenlerinden. ABD, Japonya’da Hiroşima’yı bombaladı, koca bir insan topluluğu yok olduğu gibi, tahribatın kalıntıları bugün bile görülmekte. Otun bile yeşermediği bir yer.

Japon eğitimciler bunu okula yeni başlayan çocuğa gösterip, ülkelerine yapılanları gösterdiği gibi, savaşın olduğu her yerde ot bile yeşermez mesajını veriyor…

Suriye’de olup bitenleri artık bilmeyen yok. İnsan zayiatının üzerine koca bir ülke yerle bir edildi. Niçin, petrol için…

Sadece savaşlar mı doğayı tahrip eden?… Günlük yaşantımızda bile uymadığımız o kadar çok kural var ki, dünyanın tahribatında etkilerinin olduğu çok açık…

Örneğin, çöpleri konteynerlere atma gibi alışkanlığımız yok maalesef. Özellikle şehir merkezlerinden biraz daha uzak yerlerde bu alışkanlık daha da fazla. Yol kenarından giderken dikkat ederseniz, yol kenarları sigara izmaritleri, şişeler, poşetler ve diğer pek çok atıkla dolu.

Bunların toprağa zarar verdiği, hatta üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra ortaya çıkan kokunun atmosfere ulaştığı, bunun sonucu olarak da hava sirkülasyonunu olumsuz etkilediği çok açık.

Kolayımıza geldiği için elimizdeki her gereksiz şeyi atıveriyoruz, nasılsa toplayan var…

Sigara kullanımı özellikle ülkemizde çok artmış durumda. Sigara kullanma yaşının belki de en düşük olduğu ülkelerden biriyiz. Sokaklarda, caddelerde, okul dışındaki yerlerde sigara kullanan o kadar çok genç kuşak var ki!

Hem kendi sağlıkları hem de doğaya verdikleri tahribat birleşince zararın büyüklüğü daha da ortaya çıkıyor…

Bu tür tahribatlar da dünyanın yaşının hızla yol almasına neden oluyor ve dünyanın işleyişinin dengesini bozuyor. Hasar büyük olduğu zaman dünya kendi görevini yerine getiremiyor. Yanlış anlamayın, her şey Allah’ın takdirinde, bunda hemfikiriz ve Müslüman olarak da inancımız bu yönde…

Ancak yaptıklarımızdan da sorumluyuz. Kaderde-kazada olan bundan farklı değil. Yaptıklarımızın sonucu karşımıza çıkar…

Sonuç olarak her şey bizim elimizde aslında. Dünyayı gençleştirmek biz insanoğluna bağlı. Savaşların olmadığı, çevre bilinci olan insanların olduğu bir dünya hem rahat bir nefes alacak hem de nimetlerini bize bol bol gönderecektir…

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir