Türkiye kahir ekseriyeti Müslümanlardan oluşan bir ülkedir. Milletimizin tamamına cumhur ve yönetim tarzına da Cumhuriyet denilir.
Cumhurun dinine, kitabına, ezan ve Kur’an’ına, ülkü ve ülkesinin geleceğine karşı savaşan bir parti ile yıllardır milletin despotlar ve diktatörlerce yöneltildiği gerçeği ise hep gizlenmiştir. Halkının değer ve kutsallarıyla savaşan, onu asli unsurlarından koparıp emperyalist batıya yamamaya çalışan bir partinin gerçek yüzü ‘Çağdaşlık, laiklik ve devrimler kamuflajı altında batılılaşma sosuna batırılmış bir Kemalizm yutturulmaya çalışılmıştır.
Bu partinin kuruluş amacı, hedefi, felsefesi, dünya görüşü, şimdiye kadar ortaya koyduğu eylem ve söylemleri İslam ve Müslüman düşmanlığı olmuştur. Bu anlayış tek parti CHP diktatörlüğünde, artarda yapılan darbe dönemlerinde milletimize faşizan baskılarla dayatılmıştır.
Tüm referans kaynakları, dayandıkları fikir, düşünce ve ideolojileri İslam’ın ve Müslümanların din, tarih, kültür, ahlak ve medeniyet değerlerini ortadan kaldırmaya dönüktü. Kuruluşundan bu yana bütün uğraşları Türkiye’ yi batının uydusu yapmaktı. Onların eylem ve söylemlerinde, amaç ve hedeflerinde Müslüman, güçlü, lider Türkiye anlayışı yok. Batı medeniyetinin peşine takılıp giden uyuşuk, korkak, batıya el avuç açan, kendi kimliği ve benliğinden sıyrılıp onu taklit eden kukla bir yönetim anlayışı var.
Tek parti ve darbe dönemlerinde Türkiye’ yi batının kolonyal ülkesi gibi yönettiler. İslam Medeniyet ve kültürü düşmanlığı ile milletimizin tarih ve coğrafyasını, din ve dilini, yazı ve kültürünü yozlaştırıp yok etmenin bütün araç ve gereçlerini devreye sokup millete kan kusturdular.
Sadece mektep ve medrese, tarikat ve cemaat, Cami ve ezan, Kur’an ve Kur’an kursu ve din eğitimi, Allah ve peygamber düşmanlığı ile kalmadılar. Yazımız, dilimiz, tarihimiz, el yazması kitaplarımız ve kütüphanelerimiz, medeniyet ve kültürümüzle ilgili neyimiz varsa onlara karşı savaş açtılar. Hıristiyan ve Yahudilere benzemek için takvimimiz ve Cuma günümüzle bile uğraştılar. Kısaca, Müslüman milletimizi kendi dininden, milliyetinden, dilinden, ahlak ve kültüründen, hayat ve giyiniş tarzından, aile ve komşuluk ilişkilerinden, milli eğitim ve öğretimi de dâhil her şeyimizi 1915 de Çanakkalede savaştığımız düşmanlarımıza benzetmek için ellerinden gelen her kötülüğü yaptılar.
Seçim zamanlarında millete gidince onların oy ve desteklerini almak için hep şirin ve masum görünmeye çalışıp ikiyüzlü davrandılar. Ne kadar uydurdukları yalanlar varsa hepsini gerçek diye millete yutturmaya çalıştılar. Oy zamanında vatandaşın oyunu almak için ona yalvardılar. İktidara gelince de yokluk ve sefalet, baskı ve zorbalıkla milleti kendilerine yalvarttılar.
İslam düşmanlığı yaparak Kur’ an ayetlerine, İslami ölçü, değer ve hukuka doğma diyerek dinden çıktılar.
Dedelerinin hacı, ninelerinin başörtü taktığını söyleyerek Müslüman olduklarını ispatlamaya kalkan sebateistler, dönmeler ve yerli münafıklarla Türkiye’de İslam’ı ve Müslümanları yok etmek için el ele kol kola çalıştılar.
Bin türlü yalan, iftira ve ihanetlere imza atmamışlar gibi aşağılayıp hor ve hakir gördükleri halkımıza karşı nice adi tiyatrolar oynadılar. Kuklacıların elinde oyuncak olup takla üstüne takla attılar. Seçimden hemen sonra tekrar kendi genetik kodlarına dönerek İslam düşmanlığına kaldıkları yerden devam ettiler.
Laiklik karşıtı hareketlerle mücadele etme adına İslam ve Müslüman düşmanı kesildiler. Başörtülülere saldırmaya, imam hatipleri kapatmaya, okullardaki din dersini kaldırmaya, Kur’ anı ve Kur’an Kurslarını yasaklamaya çalıştılar. Kısaca bu ülkede. onların yapmadıkları rezalet ve ihanet kalmadı.
Bir diktatörlük klasiği olarak CHP demek; cumhurla hesaplaşma, cumhura hakaret, cumhuru husumet, cumhuriyetle harp partisi demektir. Onların her eylem ve söylemleri gibi cumhuriyet anlayışları da yalan üzerine kurulmuş bir İslam düşmanı bir diktatörlüktür. Kafalarındaki cumhuriyet anlayışında devlet baskısı ve terörüyle teslim alınmış ve batıyla bütünleşmiş edilerek gâvurlaştırılmış (yabancılaştırılmış) kendi milli, yerli ve dini kotlarından koparılmış kimliksiz ve kişiliksiz bir Türkiye vardır.
Cumhuriyet cumhurun rejimidir. Türkiyede cumhur Müslümandır ve İslamiyet’e ait olan prensiplere inanır ve iman eder. Bu inanç ve iman ile İstiklal savaşını vermiş ve Cumhuriyeti kurmuştur. Cumhuriyeti kuran partiyiz diye övünen CHP’ lifler 1921 Anayasasını (1924) değiştirerek bu Anayasadaki İslam’ a ait tüm özellikleri kaldırarak yerine batıdan kopyaladıkları İslam dışı hükümleri ve uygulamaları anayasaya koydular.
Böylece Cumhurun kurduğu Cumhuriyeti, İslamsız bir cumhuriyete dönüştürdü. Böylece Cumhur da Cumhuriyette rafa kaldırıldı ve sadece söylemde kaldı. Pratikte olan tek adamlık ve diktatörlüktü. Bir asırdır milletimizin içinde boğuştuğu maddi ve manevi, ahlaki ve sosyal-kültürel sorunların ana sebebi Müslüman bir milletin Kur’ andan ve Sünnet’ ten, İslami ahlak ve anlayıştan koparılmasıdır. CHP’ nin milletimizi İslam’ dan koparmak için izlediği gâvurlaştırılma (yabancılaştırma) politikaları bu partinin varlık sebebidir. CHP var oldukça bu millete yapılan ve yapılacak olan ihanetleri de bitmez.
Ama çağlar boyu olduğu gibi yalanın imparatorluğu mutlaka bir gün çökecek ve tarihin çöplüğüne atılıp yok olup gidecektir. Çünkü ‘’Hak gelince batıl yok olmaya mahkûmdur’’ ( İsra; 81)