Türkiye’yi siyonist devlet olarak yaftalayan ve öylece pazarlayan bir akıl?
Bu aklın siyonist mi yoksa siyonizme karşı bir akıl olarak mi akletmek gerekir?
Soru bu:
Örnek manavgat suyu ve Azerbaycan petrolü ve İsrail ile ticâret… Bu konular üzerinden gıdelım.
Ne deniliyor?
Turkiye manavgat Nehri’nin suyunu İsrail’e akıtıyor. Azerbaycan petrolünün İsrail’e satılmasına ve nakline aracılık ediyor ve bir de İsrail ile ticaret tam gaz devam ediyor.
Bunlar nedir ve doğru mu?
Hiç birisinin Türkiye’nin İsrail tarafında olması ile ilgisi yok. Çünkü bazısı hiç yok ve söylenen her şey yalan bazısı da tanım olarak öyle değil…
Şöyle: Mesela manavgat suyu meselesi…
Manavgat suyunun İsrail’e ve oradan Filistin’e ve devam ile Ürdün’e akıtılması rahmetli Özal’in projesi idi lakin gerçekleşmedi. Çünkü güya anti siyonist çevreler Özal i siyonist ilan ettiler. Halbuki Özal bu üç ülkeyi aynı suya muhtaç hale getirerek Filistin’de iki devletli bir çözüm ve aynı topraklar üzerinde birbirleri ile barışık üç devlet hayal ederek bu projeye kalkmıştı.
Yani rahmetli Özal manavgat suyunu bir baskı aracı olarak kullanacak ve her üç devleti barışa mahkûm edecekti.
Ama Heyhat… Türkiye’de üslenmiş siyonist akıl devreye girdi ve Özal siyonist ilan edildi.
Millet de buna gayet kolay inandı. Zira manavgat suyu önce İsrail’e gidecekti. Oradan da Filistin’e ve Ürdün’e gidecekti ama bu kimin umurunda… Hiç kimse resmin tamamına bakmadı. Daha doğrusu kimseye resmin tamamına bakma fırsatı verilmedi.
Neden?
Çünkü suyun adı barış suyu idi ve İsrail’e yani siyonistlere barış değil savaş lazımdı. Savaş olmadan İsrail nasıl genişleyecek ki? Barış varsa İsrail’in sınırları belli olur. Halbuki İsrail’e sınır gerekmez. Ona savaş lazımdır.
Ya Azerbaycan petrolü meselesi nedir?
Azerbaycan petrolünü Baku-Ceyhan boru hattı ile dünyaya satıyor. Petrol boru hattı ile Ceyhan’a geliyor, depoya giriyor veya girmeden gemilere yükleniyor.
Gemiler kimin?
Petrol tüccarlarının… Bu tüccarlar petrolü gemilerine yüklüyor ve açık denize çıkıyorlar. Petrol yüklü geminin seyir halinde iken petrolü kaç kere el değiştirir kimse bilmez.
Bir aralar rahmetli Korkut Özal’in da petrol ticareti vardı ve onun gemilerinde ki petrol de doldurulup yola çıktıktan sonra elden ele geçerdi.
Neticede… Petrol tankerine boru hattından dolum yapılırken petrolü alan kişi bellidir ama o tankerin nereye ve kime gideceği bilinmez. Ancak yolda giderken o gemideki petrol İsrail tarafından elbette alınabilir. Lâkin Azerbaycan İsrail’den doğrudan para tahsil etmez. Zaten parasını dolum yapıldıktan sonra alıcısı tarafından parası ödenmiştir.
Yani Azerbaycan İsrail’e petrol satmıyor Türkiye de İsrail’e peyrol taşımacılığı yapmıyor. Azerbaycan Türkiye’den geçen petrol boru hattı ile dünyaya petrol satıyor.
Olayın aslı budur.
Türkiye’nin İsrail ile ticareti konusuna gelirsek Türkiye’den İsrail’e gidecek bir ürün için Türkiye’den gümrükleme yaparak ürün çıkışı mümkün değil. Yani gümrükler İsrail’e herhangi bir ürün çıkışına kapalıdır. İsteyen kişi gidip herhangi bir gümrükleme biriminden İsrail’e mal gönderme denemesi yapabilir.
Ancak Türkiye’nin Filistin ile ticareti açık ve Türkiye Filistin Ticaret Bakanlığı’nın yetki verdiği tuccarlardan hem mal satın alıyor hem de onlara mal satıyor. Bunlara nakliye ise İsrail limanlarına giden gemiler ile yapılıyor.
Türkiye’nin güya siyonist olmayan siyonistleri işte bu duruma İsrail’e ticaret diyorlar.
.
.
Bu yazı ne diyor?
Turkiye ve İsrail konusunda Türkiye’yi İsrail’e destek veriyor şeklinde suçlayan kim varsa bilin ki ya doğrudan İsrail köpeğidir ya da bildiğin ahmak bir aklın gönüllü hizmetkarları ahmaklardır.