Aydın Aydın
Siyasetname kitaplarının hemen tümünde kabul edilen bir durumu ifade edeyim.
“İnsanların aptalı, sultana, Sultan’ın çevresi hakkında jurnal götürür” cümlesi bir durumu ve hakikati ifade eder.
Bu cümlenin bir başka anlamı, insanların aptalı, sultanların yapıp ettikleri hakkında, işler olurken veya olup bittikten sonra “yanlışlık yapıldı” diye söylemlerde bulunur.
Sultanı yanlışlamak yanlış bir şey mi ki?
İki bakımdan yanlıştır.
Birincisi: Sultan devletin karşı karşıya olduğu meseleler hakkında herkesten daha fazla bilgiye ve o bilgileri ifade eden belgelerin sahibidir. Sultan, teorik olarak da zekidir. Hem zeki hem bilgili insanın yanlışlık ihtimali, onun kadar bilgisi olmayan her insandan daha azdır
Ayrıca ve ikinci olarak:
Sultan istişareye illa ki önem verir. Aklında istişare diye bir gereklilik hiç olmasa bile, illa istişare etmiş görüntüsü verir ve güya istişare meclisleri düzenler.
Bu meclislerde zeki, bilgili ve makam sahibi insanlar, ne kadar eleştirel ve ne kadar akıl yüklü olarak konuşsalar da kelimelerini sultan ile ters düşmeyecek şekilde seçerler ve düşüncelerini bu dikkat ile ifade ederler. Aksi halde, meclisin ve öncelikle de Sultan’ın gözünde aptal ve hatta ahmak insan konumuna düşerler.
Aptal kişi düşüncesi kit insandır. Ahmak ise hem aklı ve düşüncesi kit hem de çok iyi niyetlidir. Aptal kişi kapıyı kilitlemeyi unutur veya ihmal eder, ahmak ise açık bırakılmış kapıdan giren hırsıza ev içinde kıymetli ne varsa onların yerlerini gösterir.
Sultan’ın yapip ettiklerinden dolayı sultanı tenkid edenler çoğu zaman ahmak kişilerdir. Çünkü, sultan, bazen bu ahmaklari tesbit etmek için aptalca işler yapar. Ahmak da bu durum karşısında kendini ortaya koyar ve Sultan’ın tuzağına düşmüş olur.
Tayyip Erdoğan hep kazanıyor ya…. Kaç seçimdir kendine tuzak kuranların ne kadar aptal ve ne kadar ahmak oldukları sayesinde kazanıyor.
Bu ahmaklar kendilerini bilebilirler mi?
Yok. Asla bilemezler.
Kendilerini bildikleri anda, karşılarındaki zekanın durumuna teslim olurlar ve bu da hiçbir ahmakin işine gelmez.
Ahmaklığın da bir zeka seviyesi olduğu böylece aşikar olur.
Yani zekanın kudretine teslim olmaksa, ahmak olarak bile özgürlük yeğdir demiş olurlar.
…….
Not: Kemal Tahir “Kurt kanunu” kitabında Kara Kemal İzmir suikastı tertipcisi olarak suçlanır. Kara Kemal, kendisine kurulmuş bu komployu Ankara’da bir istişare toplantısında kendisinin beyanına karşı Mustafa Kemal’in farklı bir görüş ortaya koymuş olması ve bu görüşün de karar haline gelmiş olmasına bağlıyor.