Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Ankara’da talebe iken ezeli ve ebedi ağabeyimiz Hüsnü Aktaş ve başka arkadaşlar ile yeni ölçü diye bir dergi çıkarıyorduk. Benim de bir köşem vardı. Keza aynı zamanlarda yeni devir gazetesinde de üniversite gençlik sayfasının yazılarını yazıyordum.
Tam o zamanlarda nereden geldiyse geldi. Bizi bir yere çağırdılar. Gittim. Başkent diye bir dergi varmış. Bize dediler ki bütün masraflar bize ait ve size de ayrıca maaş vereceğiz bu dergiyi siz çıkarın.
Dergiye baktım. Derginin bizimle hiçbir alakası yok. Tamam öyle çıplak kadın erkek resimleri basan bir dergi değil ama en azından bir lions veya rotaryen içerikli bir dergi.
Dedim ki biz bu akışa uygun yazılar yazamayız ve ayrıca yazmayı da bilmeyiz.
Dediler ki siz ne isterseniz onu yazın biz sizin ne yazdığınıza da ne yazacağıniza da karışmayız.
Tabii çok fena afalladık. Allah Allâh bu ne iştir dedik.
Aklımız ermedi.. Hoşumuza da gitmedi değil yani… Öyle ya hem kendi istediğimizi yazdığımız bir dergimiz olacaktı hem de para kazanacaktık.
Devir seksen öncesi devir. Yetmiş yedi veya yetmiş sekiz yılları.
Aklımız ermedi ama aklımız da yok değil.
Gittim konuyu Hasan Celal Güzel ağabeyimize söyledim.
Dedi ki Aydın… Böyle derler. Seni içeriye alırlar. Güzel güzel kadınlar, markalar ile tanıştırirlar… Onların içinde olur ve bir süre sonra onlardan farkin hiç kalmaz. Artık istediğini de yazamazsın ve onların kölesi haline gelırsın.
Eyvallah dedik ve bizi tekrar aradılarsa da biz onlara “yok” Dedik.
Şimdi…
Medya gençlerinin ve Mehmet Akif Ersoy’un başına gelenleri gördüm de aklıma geldi ki…
Tamam bazı şeylere aklımız ermez ve olabilir ki bal tuzağı diye bir tuzak çeşidini de bilmeyiz ama başınızda danış olacak bir büyüğünüz var ve siz ondan hiçbir halde büyük değilseniz ve bunu da biliyorsanız aklınız ermese de aklınız başınızda demektir.
Çocuklarımıza ve gençlerimize ibret olacak bir anımız olarak sizinle paylaşıyorum.
Heeey gençler tazenin aklı tezdir ha…
