Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Hükumetin son Şah/Mat operasyonundan sonra iç ve dış ‘hazımsızlar korosu’ sızım sızım sızlanmaya başladılar. Ülkemiz bu hükumet sayesinde toprak kaybetmiş. IŞID denilen o malum örgüte para ödemiş,PYD denilen canilerden izin almış… Onların söyleyemediklerini de ben ilave edeyim: Bu hükumet var ya; siz bilmiyorsunuz; Sovyetler Birliğinden istihbarat aldı, Mao Ze Dung’u Esed’e, saldırmaması karşılığında aracı kıldı; Kamal Atatürk’ten ve İnönüden, toprak nasıl verilir konusunda bilgi edindi!…
Halbu ki, 30 Haziran 1939 da Hatay’ın Anavatan’a katılmasından sonra ki aldığımız ilk toprak parçasıdır bu. 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs savaşı da yaptık ve Kuzey Kıbrıs Türk Devletinin sınırlarını belirledik ama Kıbrısta zaten Lozan Andlaşmasına göre garantör idik. Kıbrısta yaşayan Türklere devletlerinin sınırlarını belirledik 1974 harekatıyla…
Bu operasyon ise hacim itibariyle küçük fakat ders ve mana itibariyle çok büyük bir toprak kazanımıdır. Şöyle ki:
Bu operasyonla Türkiye ve bu hükumet üç önemli kuşu vurmuş, oyunu bozmuştur.
1-CİA, MOSSAD…Belki İran gizli servisi de bu işin içinde yer alabilecekti; onlar, bir oldu bittiye getirerek Süleyman Şah karakoluna saldıracaklar, oradaki askerlerimizi ya esir edecekler veya şehit edecekler ve tam da seçime giderken hem Türkiye’ye hem de hükumete ders vereceklerdi.Suçu da IŞID’in üzerine yıkacaklar kendileri sıyrılacaklardı. Ak Parti bundan büyük zarar görecek ve ummadığı bir oy kaybı yaşayacaktı. İşte bu operasyon bu oyunu bozdu.
2-Bu ihanetin karşılığını vermek zorunda kalacak olan Türkiye,Uluslararası müsade olmadan bir başka devletin toprağına girmek zorunda kalacak ve nereden başlayıp nerede biteceği belli olmayan bir kargaşa ve kaos ortamına çekilecekti. Halbuki Türkiye,’itle dalaşmaktansa çalıyı dolaşmak evladır’ dedi ve oyunu bertaraf etti. Zaten biliyordu ki ABD ve Batı Kulubü Türkiyenin kara harekatına girmesi için baştan beri can atıyorlar.
3-Sınırımızın hemen dibinde PKK bayrakları ve Öcalan posterleriyle balon kurbağası gibi şişinen, Kobani’de onun bunun yardımı, Türkiye’nin örtülü desteği ile bir başarı kazandığını zanneden PKK-PYD/YPG güçlerinin tam çenelerinin dibine tankları dizip, bayrağı çekip on dönümlük araziyi de temlik ederek “İşte Türkiye bu, dedi. Öyle kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırıp uzaktan “hev hev” eden uyuz köpekler gibi bağırmayın. Biz adım attıkmı böyle atarız, gerekirse gelir çenenizin dibini bile yurt ediniriz.”
Böylece Türkiye Suriyeninkuzeyinebiraz daha girerek, hem istihbarat hem de yakın takip anlamında demir çekirdek gibi PYD nin midesineoturdu.
Taşınan karakolun yeri uluslararası antlaşmalarla bizim ve bunu tüm dünyaya ilan etti hükumet. Burayı da göstere göstere temlik etti. Anadoluda bir söz vardır: “Er olan erkek,bir kızın kolundan bir kez tuttumu onu o an için alamazsa da başkasına asla yar etmez. Kimse de gelip o kıza talip olmayı göze alamaz.”
Türkiye AK Parti iktidarındaki asaletvari duruşunu devam ettirirse iki tarafı da artık başkasına yar etmeyecektir.Meğer ki barışla uyuşurlarsa o başka…
Türkiye böylece Suriyedeki toprağını on dönümden yirmi dönüme çıkarmıştır.
Hayırlı olsun…
İçeriden dışardan hazımsızlıklarından rahatlarıkaçanlara da kapak olsun.
İş bitirecek adam, davulla zurnayla gitmez. Ama bir kez yerinden kalktımı da eli boş dönmez.
