Evet geçtiğimiz günlerde Türkiye tarihinde olmamış, tamamen doğaçlama! bir olayla karşı karşıya kaldık. Can Dündar ve Erdem Gül davasının duruşma arasında kısa bir film çekimi gerçekleştiriliyor. Güya Can Dündar’a silahlı saldırı düzenlenmiş!
Defalarca izledim tv programlarında verilen videolardan. Elinde silah bulunan kişi Can Dündar defalarca uygun pozisyondayken ateş etmiyor, işin ilginç tarafı bir de sanki vurulacakmış gibi orada birinin arkasına gizleniyor, zıplıyor vs.
Ya eşi hanımefendiye ne demeli! Bir eliyle elinde silah bulunan kişiyi kolundan çekme numaraları yaparken bir yandan da telefonla kameraya çekiyor. Silahlıyı tutan bir diğer kişi de ne yapacağını şaşırmış olduğunu düşünecek ki silahlı kişiye yönlendirmelerde bulunuyor, buraya bak buraya bak gibisinden. Neyse sonunda polis silahlı kişiyi yere yatırıyor, sözde saldırıyı önlüyor…
Aaa bunları söyleyip de bu tiyatroyu kimlerin çektiğini söylememek olmaz. Evet Rus medyası oradaydı. Bu kısa filmi çekip götürecek orada bakın Türkiye’de böyle böyle…
İşin garip tarafı bundan sonra… Erdem Gül bir açıklamasında olayın Can Dündar’la bir alakası yok olay adlidir diyor. Sonraki açıklamasında çark ediyor.
Can Dündar ise bu yapılan saldırının medyaya yapıldığını, bizzat bizleri susturmak için bunun devletin en üst kademesi tarafından emredildiğini beyan ediyor.
Bir vatandaş olarak şunu söyleyeyim: Eğer bu ülkede biraz olsun hukukun üstünlüğü varsa bir an önce harekete geçilmeli, bu söylemlerden dolayı sorgulanmalıdır bu zat. Sen neyi yapıyorsun ya! Senin en üst kademe dediğin bu devletin başıdır başı. Eğer Fransa’da olsaydın, Almanya’da olsaydın bunları söyleyebilecek miydin? Derhal ihraç edilirdin.
İçeride bu numaraları çekiyorsunuz, dışarıya bakın Türkiye’de medyaya böyle davranılıyor, ne arar bu ülkede basın özgürlüğü yaygarasını çıkarmaya çalışıyorsunuz. Eğer biraz haysiyetiniz varsa, zerre kadar bu topraklardan hissediyorsanız kendinizi bunları zaten yapmazsınız.
Ama yok sizin kumaşınız bu toprakların tezgahında dokunmamış, siz kendinizi Türk hissetmiyorsunuz, siz Türklüğü elin alçak medya patronlarıyla fotoğraf çektirmek zannediyorsunuz. Gidin bu ülkeden, bir çadır da siz kurun binalarının yanına. Biz kendimize yeteriz.
İhanet çukuruna düşüp bu milletin dokularına zarar veriyorsunuz, haysiyetiyle oynuyorsunuz. Bu yaptıklarınızın maddi bedelini geçtim, manen çöktü bu millet sizinle uğraşmaktan. Ama yok iyi ki bu medya var aslında, herkesin ne olduğu gün yüzü gibi ortaya çıkıyor… Ne demişler büyük başın büyük derdi olur. Olgunlaşıyoruz en azından…