Adayların belirlenmesi süreci ve önseçimler yaklaştıkça hareketlilikleri artarken bazılarının da kenara çekildiklerine şahit oluyoruz. Aylardır turluyorlar, afişler, broşürler derken epey harcama yaptılar. Adayları bunca zahmete ve masrafa sokan neydi? Bunu sadece Allah rızası ile açıklamak mümkün değildir. Şayet öyle olsaydı bir öğrenciye burs verirlerdi, bir cami inşaatına yardım ederler, bir yetimin elinden tutarlar, bir garibe garipliğini unuttururlardı. Bunları yapmadıklarını söyleyemeyiz. Ama şunu da söylemekten geri kalamayız. Allah’ın rızasını siyasette değil de diğer alanlarda aramanın daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Peki bu alan terk mi edilsin? Elbette hayır. Bu alanda da iyi insanlar, mü’min insanlar, imanlı insanlar, öncelikle gözü tok insanlar, Allah’a karşı sorumluluğunun kuşanmış insanların olması başta toplumun menfaatine olacaktır. Konjonktürün dayattığı adamlarla bir yere varılamadığı ve varılamayacağı gün gibi ortadadır. Ve bu durum mükemmel bir şekilde tecrübe edilmiştir. Satabilen adamlarla değil; sadıklarla beraber yol yürümek isteyenler mesafe alırlar; aksi halde tökezlemek kaçınılmazdır, mukadderdir.
Kesin aday listeleri açıklandığında aday olamayanlar ne yapacaklar? Herhalde birçoğu işine gücüne geri dönecek, aday gösterilmediği için birilerine giydirecekler. Duygusallıklarını anlamak gerekir. Fakat kabuklarına çekilmeleri ne kadar doğru olur? Herhalde hiç de doğru olmaz. Adaylık sürecindeki gayretlerinin onda birini bundan sonraki süreçte gösterseler partileri için büyük fedakârlık yapmış olurlar. Bu tutumları da onların imtihanı olacak, halk nezdindeki değerlerini ortaya koyacaktır.
Listelere giremeyenler çalışmasalar ne olur? Bu da bir başka tartışmanın konusudur. Cevap verecek olsak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: “Hiç bir şey olmaz.” Milletimiz aday adaylarının çalışmalarına itibar emiyor, hatta adaylara bile itibar etmiyor. Lidere bakıyor, oyunu veriyor. Lidere olan güven ve sevgi onları da meclise taşıyor, Yoksa hiç biri kendinden kaynaklanan bir meziyetten dolayı vekil oluyor değiller. Kolay kolay şu var diye ben oy verdim diyene rastlanmazken, şu aday listede varsa ben oy vermem diyene rastlamak mümkündür. Mesela aç gözlü müteahhitlerin olduğu listeye neden oy verelim ki? Çaldıkları az geldi, biraz daha ve daha büyüklerini çalsın diye mi oy verelim? Lidere olan güven bile bu hırsız tıynetli adamlara oy vermeye yetmeyecektir.
Aday adaylarına bir tavsiye ile bitirelim. Aday olsanız da olmasanız da yerinizde durmayı biliniz. Kendiniz listeye giremediniz diye, ona mı çalışacakmışım demeyin, aday olan arkadaşlarınızın, dostlarınızın yanında yerinizi alın, onlarla beraber dağ- bayır dolaşın ki insanlar sizin hangi kalibrede olduğunuzu görsün. Asıl aday adaylığının listeler kesinleştikten sonra başladığını da unutmayın. Çünkü adamlığa adaylık şimdi başlıyor. Var mısınız?
Ömer Naci YILMAZ