Cumartesi , 21 Aralık 2024
Son Dakika Haberler
Fırıldak

Fırıldak

Fırıldak

Türkiye şimdiye kadar ‘’Van’da HDP’ li Trabzon’da ülkücü… Konya’da muhafazakar İstanbul’da DHKP-C ci, Yozgat’ta Türkçü Van’da Kürtçü, camide imam, meyhanede meyhanec…’’ fırıldak bir adam görmedi. İşiten kulaklar, gören gözler, hisseden yürekler için içler acısı bir ibret vesikası tüm milletimiz için.

Diyarbakır’da asker ve polisimiz için kazılan çukurları görmez, fakat dağdaki eşkıyanın bitini, kazılan tünellerdeki itin piresini görür ve onları korumaya çalışır. Adamın yatsıya kadar yanan mumu, cehenneme kadar uzanan Zum’ u var.

Halkçı fakat halk düşmanı olan, yargısız infazlarla katledilen, ezan ve Kur’an okuduğu için zulmedilen, kendi vatanında esir ve mahkum ettiği milletimizle helalleşmek isteyen zavallı bir adam! Sen önce kaset kumpasıyla ayağını kaydırıp koltuğuna oturduğun, yatak odasına kadar teşhir edip ayağa düşürdüğün arkadaşının kendisi ve aileden özür dile, onlarla helalleş!

Denize zincir vuran o kumpas kasetini Zorro kılıklı, maskeli balo insanlarının ruh gibi 14. kata kadar çıkarak görünmeden sana getirdiği yalanın hesabını ver! Seçtiğin kurban bu yüzden hapse girmişti. İhanetin ucu kendine dayanınca panikatağa kalkıp hızını alamadın. O korkuyla Ankara’dan İstanbul’a kadar otostop çektin. Yer yer kendine katılan yol arkadaşlarının içinde zılgıt çeken, horon tepen, heleheleci PKK’lı dostları bile vardı. Yalanın rüzgarına kapılıp iyi şov yaparak 85 milyonun aklıyla eylenip alay ettiniz.

Adamın yalanlarını saymaya kalksan bir ömür yetmez. Yine de çuvala sığmayan mızrak misali sadece birkaçını hatırlatalım da milletimize hizmet olsun.

15 Temmuz öncesi Erdoğan “Kaçacak” demiş, ama kendisi kedi görmüş fare gibi tankların arasından sıvışmış. Şimdi aynı yalanları pişirip sofraya getirmeye çalışıyor.

Devletin sır olan belgelerini berber oğluna vermiş. Oğul gazetecilere, gazeteciler tüm dünyaya duyurunca oğul yargılanıp hapishanelere düşmüş. Salya sümük önüne gelene yalvarmış beni buradan kurtarın diye. Zavallıyı çok duyan olmuş. Baba cesarete gelip berber oğluna o belgeleri ben verdim diyememiş.

Yalancı çoban her kılığa girdiği için bazen solcu bazen sağcı, bazen Türkçü bazen Kürtçü, bazen PKK’lı bazen de FETÖ’ cü olmayı karakter haline getirmiş. FETÖ’cü darbeye ‘’Kontrollü darbe’’ demiş. Nasıl bir kontrol ise; oynanan dev müsamere sırasına 250 kişi ölmüş, 2500 kişi yaralanmış. Devletin malına milyarlarca zarar verilmiş. Nedense bu devasa tiyatro Dienes rekoru kıramamış, NOBEL ödülü alamamış.

Hızlı tren projesinde yolsuzluk var diye bir belge ortaya atmış vatandaş. “6 milyar dolarlık’’ yolsuzluk iddiası sahte çıkmış. Adamın utancından yüzü bile kızarmamış.

MAN Adasına para kaçırılıyorlar iddiasının yalan olduğu mahkemece ispatlanmış ve tazminat ödemeye mahkum olmuş. Adam hiç bir şey olmamış gibi davranmış.

“Katarlılara sınavsız üniversite hakkı verildi” diye bas bas bağırmış. İddiasını ispatlayamamış, yalan meydana çıkmış. Ama yine de bizim yalancı çoban meydanda yok.

Milli, yerli duyarlılığından dolayı 28 Şubatta subaylıktan atılan ‘’28 Şubat Mağduru’’ subaylarımızın kurduğu SADAT Şirketi “Terörist yetiştiriyor” diye ortalığı velveleye vermiş, hatta; utanmadan, sıkılmadan devletin izniyle kurulan ve devlete hesap veren yurt dışında faaliyet gösteren bu özel sektör şirketinin kapısına kadar dayanarak provakasyon denemesi yapmış. Yalan yanlış iddialarla hukuksuz olarak devletin kurumlarını basmış… ‘’Kime hizmet ediyor, kim adına çalışıyor’’ acaba bu gazoz ağacı?

Adamın söylemediği yalan, yapmadığı numara, atmadığı takla, oynamadığı tiyatro kalmamış. Meydanı boş görüp yapmışta yapmış, yapmışta yapmış, yapmışta yapmış…

Sanki bunlar hiç olmamış ve yaşanmamış gibi şimdi de peşine altı tane fırıldak takmış rakibini er meydanına çağırıyor. Yenilginin şampiyonu yalancı çoban uluorta her kişiyi, kurumu ve meslek sahibini tehdit dip meydan onlara okuyor.

Yalancı çoban çıktığı her güreşte yenilmiş. Yenilmişte yenilmiş, yenilmişte yenilmiş, yenilmişte yenilmiş… Adamın ağzına yalan yuva yapmış. İnsan mı, adam mı belli değil. Şımarık mı şımarık, şirret mi şirret. ‘’Oğlum git bak! Bak git oğlum!’’

Şimdi bir oofff çekeceğim dağlara

Merhem süreceğim tüm yaralara

Yalancıların şahı bu adam var ya

Diyecek ki; Arif isyan basıyor damarlara.

Arif Altunbaş, Haber 7

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Bir milli güvenlik sorunu olan partiler

Bir milli güvenlik sorunu olan partiler

Arif Altunbaş Türkiye’nin geçmişin de olduğu gibi, bugününde de devletin ve milletimizin dini, tarihi, kültürü, …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir