Bazı ifadeler vardır bir durumu anlatmak için, bu ifadeler Türkiye gibi bir ülkede anlam bulur. Bu 15 Temmuzdur. İşte böyle bir ifadenin seneyi devresindeyiz. Nice savaşlarda şehitler verdik, gazilerimiz oldu. Ama hiçbir şehit, hiçbir gazi 15 Temmuzda anlam bulduğu kadar diğerlerinde de anlam bulmuştur diyemiyorum.
Niye mi? 15 Temmuz’da 249 şehit verdik, 2193 gazimiz var. Fakat buradaki fark şu. Bu millete sıkılan kurşun bizim kurşunumuzdu. Bu milletin üzerine yürütülen tanklar bizim tankımızdı. Uçaklar bizim uçağımızdı. Ve en acısı da neydi? Bunları kullananlar da bizden görünüyordu.
Devletimizin içerisine uzun bir yıl boyunca yuvalanmış FETÖ’nün müridleri milletin karşısına çıktı. Şunu da söyleyeyim. Zannımca bunu yapanlar Türkiye ele geçirildikten sonra ortadan kaldırılırlardı. Çünkü bu yapı sadece görünürde olduğu gibi FETÖ’den ibaret değildi. Bunun arkasında CIA vardı, ABD vardı, (darbeyi bizzat ABD yaptı) içeriden destekleyen FETÖ uşakları vardı. Böyle uluslararası bir örgüt başıboş değildi elbet. Bu yapı Türkiyeyi ortadan kaldırmak, Ortadoğu yu Türkiyesiz yani başsız bırakmak, böylelikle kolay işlenebilen bir bölge haline getirmek istiyordu…
Ama Türkiye, lider Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile sokaklara, meydanlara, hava alanlarına koştu, devletini bu ipsiz, ne idüğü belli olmayan bu yapıya teslim etmedi. Bu aslına baktığımız zaman çok önemli bir birlikteliktir. Neden mi? Çok açık değil mi değerli okuyucu. Menderes haklıydı ama arkasında destekleyen kimse yoktu. Olsa bile sessizdi millet. O sessizliğini bozamadı. 1980’lerin, 1990’ların Türkiyesi de böyleydi. Ama ilk kez böyle bir şey oluyordu. Millet artık desteğini sessizden değil açıktan veriyordu. Çünkü devletin eli güçlü idi, hem içeride birlik ve beraberliği sağlıyorduk hem de dışarıdan devletin politikalarını destekliyorduk. Bu ancak ve ancak devlet-millet birlik ve beraberliği ile olurdu.
Allah’a şükürler olsun ki bunları atlattık. Artık Türkiye gündem belirleyen ülke haline geldi. Ancak böyle olunca Suriye’ye girerdik, ancak böyle olunca Balkanlar’da ne oluyor, Kafkaslar’da ne oluyor, Afrika’da ne oluyor diye müdahale edebilirdik. Yalnız bizim buradaki müdahalemiz farklı, biz o toprakları sahibine geri teslim etmek için gidiyoruz. Suriye’ye de bu saikle girdik.
Nerelerden nerelere geldik değil mi? Tıpkı Esaretten bağımsızlığa adım atmış gibi. Türkiye belki 90 yıllık bir Cumhuriyetti. Ancak dışarıdan yönetilen bir cumhuriyetti. Daha 10 senedir tam bağımsız olduk. Bu da devletin güçlü eliyle oldu, 15 Temmuzda verdiğimiz şehitlerin yüzü suyu hürmetine, gazilerimiz hürmetine daha güçleneceğiz… Biz de bu saatten sonra her ne olursa olsun devletimizin arkasında olacağız. Bağımsızlık için, ezan için, bayrak için, vatan için, büyük Türkiye aklı için…
Bu duygu ve düşüncelerle şehitlerimize Allahtan rahmet, gazilerime acil şifalar diliyor, sonsuz şükranlarımı sunuyorum.