Dün oğlum ile “boykot” meselesini konuşuyoruz.
Boykot dediysem CHP’nin milli markaları boykotunu değil de İsrail kökenli veya İsrail kökenli olmasa da İsrail’e destek veren firmaların ürünlerine Türk milletinin yaptığı boykotu konuştuk.
Boykot ürünlerinin çoğu yerli ve Türkiye’de üretilen ürunler ama neticede boykota konu olmuş ürünler. Bu yüzden şahsi akıl yürütmeler ile yerli malı denilerek o ürünler için de boykottan asla vaz geçilemez diye karşılıklı konuştuk.
Konunun gündeme gelmiş olması bazı boykot ürünlerinin çok fazla indirim yapmış olmaları…Yüzde elli indirim yapanlar da var hatta yüzde yetmiş-seksen indirim yapanlar bile var.
“Bedava bile verilseler, bu saatten sonra hiç kimsenin dönüp bakmamasi lazım” dedim. Böyle deyince bu sözler oğlumun tuhafına gitti ve dudak büktü.
İzahına da yeltendi.
Ne dediğini herkes az buçuk tahmin ediyordur.
Ona bir örnek verdim
Bir olayı anlattım.
Doğru veya rivayettir teyid edecek durumda değilim ama olayın bildiğim şekil şudur.
Miliyet gazetesi bir zamanlar Ali Naci Karacan diye birisinin idi ve Türkiye’nin de en itibarlı gazetelerindendi.
Rivayet odur ki:
12 Eylül ortamında koç gurubu gazeteyi satın almak istedi fakat Ali Naci Karacan satmak istemedi.
Yüksek paralar teklif ettiler. Satış yine olmadı.
Ölüm ile tehdit ettiler o da kâr etmedi.
Şahıs ölümden korkmadı ve teklifi reddetti.
Sonuçta çocukları ile tehdit edildi. “Çocuklarını getirir ve gözlerinin önünde teker teker öldürürüz” dedıler.
Böylece şahıs gazetenin devrini verdi.
Parasını, baştan ve sonradan teklif edilenden daha fazla verdiler fakat adam parayı almadı.
“Ben bir alış veriş yapmadım ve ben ne bu dünyada ne öteki dünyada böyle bir alış verişin tarafı olduğumu söylemem size de bunun bir alış veriş olduğunu hiç bir yerde söyletmem” dedi ve çeketini alıp gitti.
Oğluma dedim ki:
-İşte buna erdem denilir ve her müslüman kişi bu erdeme illa sahip olmalıdır
Sözü boykota getirdim ve şöyle devam ettim..
-Boykot ettiği hiç bir ürüne bedava da olsa, üstüne para da verilse asla el surmemeli ve o ürüne bir daha asla dönüş yapmamalıyız. Erdemli olmak bunu gerektirir.
Oğlumla böyle konuştuk.
Takdir sizin.