DERNEKLER ODALAR VE BORSALAR
Geçen yazımda
Ayşe Barım’ın tutuklanması çerçevesinde
Sinema ve dizi dünyasının bildiğimizin çok ötesinde işler çevirdiğini.. ülke gerçekleri ve sanata önem verenlerin kısa sürede piyasadan silindiğini
Ayrıca
Diğer önemli görevlerinden birinin de hoşlanmadıkları bir partinin iktidara gelmesi durumunda birinci görevlerinin hükumeti yıpratıp düşürmek olduğunu yazmıştım.
Örnek olarak da Gezi Parkı olaylarını vermiştim.
Yazı uzadığı için o gün dernek ve meslek odalarını yazamayıp başka bir yazıda ele almayı düşünürken, TÜSİAD’ın malum açıklaması geldi.
ERDOĞAN OLMASA…
Eğer
Hükumetin başında Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmasa o açıklama çok daha sert olurdu ama karşılarında Demirel veya Ecevit yoktu.. temkinli davrandılar.
Buna rağmen ‘fırça’yı yiyince yanlış anlaşıldıklarını söyleyip yeni bir açıklama yapacaklarını söylediler. Derunundakilerini söylemeyi fondaş medyanın kalemşörlerine bıraktılar.
%80 TÜSİAD
Bunlardan sağcı bir gazeteci
Hükumete yüklenerek ve biraz da tehdit ederek TÜSİAD’ın toplanan vergilerin %80’nini verdiğini ayrıca dış ticaretin de %80’ini yaptığını yazdı.
Şimdi mevta olmuş olan 6’lı Masa’nın sözcülerinden biri olan bu gazeteci
TÜSİAD’ın söylemeye cesaret edemediklerini söylüyor.
Diyor ki;
“Ey hükûmet! Kendine gel… Bizim patronların tepesi attı mı ticareti durdurur, vergiyi vermez.. “işsizlik uzaya fırlar” demeye getiriyor.
Binaenaleyh
İşsiz kalan işçiler meydanlara iner
Kendine “Gezi” lerden Gezi beğen!” diyerek TÜSİAD sözcülüğü yapıyor.
DEVRİ DİLARAYI DEMİREL
Hoş! Devri Dilarayı Demirel olsaydı bu sözleri mahut gazetecinin söylemesine gerek kalmaz TÜSİAD direkt kendi söylerdi
Ama dedim ya; boruları Demirel ve Ecevit zamanındaki gibi ötmüyor. Yine de ötüyor ama bu sefer cızırtılı.
Binaenaleyh
Bu cızırtıya ayar yapmak için fondaş medyanın gazetecilerine iş düşüyor.
WALDO SEN NEDEN BURADA DEĞİLSİN
AMERİKA- MEKSİKA SAVAŞI
Fondaş medyanın müntesibi cızırtıyı ayarlarken ben de yandaşım ya.. haliyle cevap vermek için ben de dünden beri sabırsızlanıyorum
Ama
Önce şu Waldo meselesini arz edeyim:
Amerika’nın Meksika’yı tehdit ettiği
Ve izlediğim kadarıyla Meksika’nın kadın başbakanının bu tehditlere boyun eğmediği bu günlerde içimden Waldo meselesine atıf yapmak geldi.
Olay 1846 yılında olmuş.
Amerika’nın işgal ettiği günlerde Meksikalılara ağır vergiler koyar.
Vatandaşın biri bu vergiye itiraz edip ödemez.. hapse atılır.
Waldo adındaki bir arkadaşı onu ziyarete gittiğinde;
– Neden buradasın?
diye sorar.
O da şu meşhur sözle cevap verir:
– Waldo sen neden burada değilsin!
Şimdi bu soruyu tersine çevirip TÜSİAD ve onun fondaşlarına soralım:
Ülke varlık ve ticaretinin %80’i neden TÜSİAD’ın elinde?
Ve
Neden Anadolu sermayesi %20’nin altında?
Ülkenin %80’ine hükmediyorsunuz da neden vergi şampiyonları sizden çıkmaz?
AL GÜRÜM VER GÜLÜM
DEMİREL – ÖZAL
Sizin derdinizi biliyorum. Hükumetleri tehdit edip hizaya getirdikten sonra “al gülüm.. ver gülüm” hesabıyla işlerinizi yürütüyordunuz. Taa ki, Özal gelene kadar.
Rahmetli Özal sizin bu çarkınızı bozdu.
Cumhurbaşkanımız da Anadolu sermayesinin önünü açınca.. şimdi rekor üstüne rekor kırıyorlar. Haliyle siz de bunu çekemiyor eski o ballı günlerinizi özlüyorsunuz.
Hâlbuki
Geçmiş hükûmetler zamanında,
Yüksek gümrük duvarlarından ötürü Avrupa malları pahalıya mal olduğu için vatandaşın kahir ekseriyeti alamıyor.. sizin ürettiğiniz çürük çarık mallara mecbur kalıyorduk.
Özal duvarları indirip piyasayı rekabete açınca siz de kaliteli mal üretmeye mecbur kalmıştınız. Şimdi o malları siz Avrupa’ya ihraç eder oldunuz. Fena mı oldu?
BATININ SÖZCÜSÜ
CHP’NİN ARKA BAHÇESİ
Ama siz yine de
Size iş yapmayı öğreten Özal, Erbakan ve Erdoğan’a minnet duyacağınıza CHP’nin arka bahçesi olmayı yeğ görüyorsunuz.
Lüzumu halinde de batının sözcülüğünü yapmaktan geri kalmıyorsunuz
Ama bu sefer sert kayaya çarptınız.
Artık o eski günler yok.
CHP iktidar olamıyor diye
Elinizdeki medya gücü ile asker ve sivilleri kışkırtıp muhtıra vermek darbe yaptırma günleriniz bitti. Sonra o darbe yapan generalleri şirketlerinizde yüksek ücretlerle ‘Huzur Hakkı’ vereceğiniz günler de geçti
Siz dua edin de;
Devlet geçmişte yaptıklarınızdan dolayı sizden hesap sormasın.
Bakalım o zaman
CHP’nin arka bahçesi olmak sizi kurtaracak mı…
18.02.2025
Emin Batur
NOT: Oda ve borsaları yazmaya yine yer kalmadı.
Başka sefere inşallah…
Neden ısrarla yazmak istediğimi arz edeyim.
İçimizde Avrasya Tüneli için “israf” diyen.. “fuzuli” diyen bir kitle var.
Ve bu kitlenin kuvvetli yazar-çizer ve meslek odalarından destekçileri var.
Şimdi bir düşünün:
Avrasya Tüneli.. Marmaray.. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul Havalimanı olmasaydı İstanbul’un hali ne olurdu. İnanılır gibi değil ama bunlara karşı olan medya ve meslek odaları var.
BİR HATIRA:
Geçen gün ANAP eski bakanlarından B. Akarcalı’yı dinliyorum.
Diyor ki;
Özal 1983’te seçimi kazanıp kabineyi topladığında, Ulaştırma Bakanlığı için ortaya konan ilk hedef Yeşilköy’deki havalimanının bir Atina Havalimanı seviyesine getirilmesi idi.
THY’nin de Yunan milli havayolu şirketi Olimpic seviyesine getirmekti hedefimiz…
Bu oda ve derneklerin hükûmetlere taktığı çelmelerle bizi ne kadar geri bıraktıkları buradan anlaşılıyor. Bir Atina Havalimanı kadar modern bir havalimanımız bile yokmuş.
Akparti hükûmetleri döneminde de İstanbul Havalimanı yapılmasın diye Gezi Parkı olayları ve diğer platformlarda çok çırpındılar
Ama Reis
Onların tamtamlarına pabuç bırakmadı.
Bırakmadı da ne oldu.
Bugün İstanbul Havalimanı bırakın Atina Havalimanını Avrupa’da kendisi ile yarışacak hava limanı yok ve her yıl rekor üstüne rekor kırıyor.
THY
Dünyada da 1 numara…