Yeri göğü ve bütün kainatı yoktan var eden, kudreti sonsuz Rabbimizin her yarattığı gibi, Covit 19 ‘un da bir gayesi, amaçı ve misyonu vardır.O da, onun için yaratılmıştır.
‘’Ben, sadece gözle gördüklerime inanırım’’ diyen inkarcıların bile içinde ve dışında dolaşır o. Onu hafife alan herkes onun korkusuyla evlerine gizlenmiş, dehşetten kendilerinden geçmiş durumda, adeta; küçük kıyametlerini yaşıyor şimdilerde.
Görünmeyen varlığıyla bütün dünyayı paniğe düşüren, küçük olduğu kadar büyük bir gücü vardır onun. ‘’Dünya’nın en güçlü ordusu biziz’’, diye övünen, kendilerini alemin efendisi ve jandarması sanan zalimleri dize getirmiş, böbürlenen tüm kibirlilerin burnunu yere sürtmüş, ‘’Karada, havada ve denizde bize yenilgi yok’’ diyen süper haydutları bir vuruşta aslan pençesi yemiş yaban eşeği yere sermiştir o.
Hani nerede, birleşmiş kafirlarin süper eşkiyaları? Hepsi de, onun gücü karşısında balon gibi sönerek acizliklerini kabullendiler? Onlar, ‘’Olmaz’’ der,’’NATO’’ verirse dünyada en makul kararların bile alınamadığı o kurtlar safrasının tanrı tanımaz 5 şımarık kafiri nerede?
Hani nerede AB denilen düşman kardeşlerin en zengin muz cumhuriyetleri, üfürükten meydana getirdikleri menfaat çetesi Avrupa Birlikleri ? Vatandaşları ölüm döşeğinde iken, onun yardım çığlıklarına bile kulak tıkayan sosyal devlet anlayışı, hani nerede? Bir virüs fırtınası karşısında hepsi korkudan yarasalar gibi kendi mağaralarına sığındılar. Kendi dertlerine düştüler. Yüz bin maskeyi, bin koli ilacı, bir düzüne solunum cihazını komşu devletlere bile vermediler. Hatta; onların satın aldığı ilaç, maske ve solunum cihazları gibi tıbbi mazemelere bile, el koyup eşkiyaca gasp ettiler.
Nerede dünyaya nizam verme yarışında olan Amerika, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve ve ve…? ‘’Küçük fare kükredi, fareden korktu kedi’’ misali bir virüs geldi, Allah’ın güç ve kudretini küçümseyen, adeta ona kafa tutan tüm kibir heykellerini Hz. İbrahim’in baltası gibi bir bir kırdı. Şimdi hepsi bir virüsün karşısında omurgasız sürüngenler gibi çaresizlikler içinde kıvranıyorlar.
‘’Anlayana; sivri sinek saz. Anlamayana; davul zurna az.’’ Küçük bir virüsün kopardığı binlerce fırtınanın insanlığa çok önemli mesajları var; ‘’Ey insan! Allah’ın verdiği nimetler karşısında şımaran , haddini aşan, yaratılanlara zulmeden, onları sömüren, vicdansızca ezen, zalimce yöneten insan…’’, ‘’ne kadar Allah’ın insanlar için koyduğu sınırları aşarsan aş, ne kadar büyüklenirsen büyüklen küçük bir vürüs karşısında bile aciz ve çaresizsin!’’ ‘’Öyleyse; ne Amerikanın, ne Rusya’nın, ne Çinin, ne de Avrupa Birliğinin gücü ve kuvvetine değil, Allah’ın güç ve kudretine inan ve sığın!’’ ‘’Bir virüs karşısında bile ayakta duramayan, kendini bir dev zanneden şımarık, aciz insan ve toplumların, millet ve devletlerin bu küresel felaket karşısındaki perişanlığını gör, halinden utan ve ibret al!’’ ‘’Gerçek güçün ve kudretin sahibi olan Allah’tır. O’ na yönel!’’
Covit 19 virüsü; Allah’a isyan ve tuğyan eden inançsızlara; ‘’ Esas güç, kudret ve kuvvet sahibinin Allah olduğunu gösterebilmiş’’ ise; o, kendi misyonunu tamamlamış, insanlar bundan ders alabilmiş ise; azgınlaşan, haddini aşan insan da kendi kulluğunu anlamıştır.
Bu virüs musibeti birgün elbet son bulacak. Ama; insanlık yeni bir ufka yelken açacak, yeni bir dünyaya kapılarını aralayacaktır. ABD’nin jandarmalığının, Rusya’nın ve Çin’in süper güçlüğünün, tek dişi kalmış AB ‘ın hiçbir işe yaramadığını, NATO’ nun şişirme bir balondan ibaret olduğunu, BM, İMF, Dolar, Euro, Petrol… hakimiyeti savaşlarının hepsinin yeniden, yeni bir persfektif açısından değerlendirileceğini göreceğiz.
Türkiye bu savaştan ne kadar zararsız çıkarsa, içte ve dışta da o kadar sağlam duracaktır. En sıkıntılı ve zor günlerde ülkesini ve devletini yalnız bırakmayan bir millet ve iktidar da bu ülkeyi omuzlayacak , onu milletin istediği gibi şekillendirip inşa edip geleceğe taşıyacaktır.
Bakmayın siz! inkar ve isyan virüsü üreten dıştaki; Türkiye düşmanlarına, içteki; fitne yoğuran medya maymunlarına, darbeciliğin başını çeken köşe yazarlarına, inkarcı sanatçı taslaklarına, gecenin bekçisi aydınlara, ikiyüzlü münafıklara, habire darbe virüsleri üreten umutsuz politika bezirganlarına… Yalancılara, sahtekarlara.…
Onlar, varsınlar hançerlesinler sırtımızdan 6 oklarıyla. Onlar çemkirsinler kulübelerinden çomarlarıyla. Allah’ın izniyle; bütün düşmanlara ve düşmanlıklara vururuz gem. ‘’Biz, bize yeteriz Türkiyem.’’
Arif Altunbaş, Haber 7