Perşembe , 21 Kasım 2024
Son Dakika Haberler
TÜRKİYE KENDİ GÜVENLİ BÖLGESİNİ KURMALIDIR

TÜRKİYE KENDİ GÜVENLİ BÖLGESİNİ KURMALIDIR

Ne BM’ den, ne AB’ tan, ne Amerikadan, ne Natodan bir hayır yok. Suriye kriziyle birlikte hepsinin de foyaları meydana çıktı. Dostluk ve müttefiklik sınavında sınıfta kaldılar.

Zaten batı şimdiye kadar hiçbir zaman Türkiye’nin hayrına bir iş yapmış değil. Yapmasını beklemekte saflık olur. Türkiye’nin faydasına olan her şey batılıları kökten rahatsız etti. Ve rahatsız etmeye de devam ediyor, edecek.

Uluslararası kanunlar, teamüller BM 5 li çetesinin istek ve arzuları istikametinde işleyen bir mekanizmadan başka bir işlevi yok. Yıllardır dünya BM sofrasında bu 5 ‘li çete arasında bölüşüldü, parçalandı ve yutuldu.

Türkiye’nin Suriye sınırı boyunca, Suriye toprakları içinde tek taraflı güvenli bir bölge oluşturması kaçınılmaz bir zarurettir.  Bu bölge gerek Türkiye ve gerekse Suriyeli göçmenler için olası tehlike ve olumsuz gelişmelere karşı bir sigorta ve sığınma yeri niteliği taşıyacaktır.

Esed ve IŞİD saldırılarına, PKK ve PYD ’nin karanlık oyun ve hilelerine karşı bu güvenli bölge mülteci ve mazlum Suriye halkı için bir sığınma bölgesi olacaktır.

Bir tarafta Amerika, Fransa, Suud, bir tarafta Suriye İran Rusya bloku buna karşı çıksa da Türkiye bu güvenli bölgeyi ülkesi ve milletinin çıkarları, mazlum komşu Suriye halkının korunması için mutlaka oluşturmak zorundadır.

Dost ve kardeş bildiğimiz komşularımız ve müttefik batılı güçler Türkiye’nin her gün biraz daha mülteci akınına uğramasına çalışıyorlar.

Türkiye’nin 2 milyon mülteciyi barındıran bir ülke olarak daha büyük göç dalgalarını kaldırabilecek ne sabrı, ne de tahammülü kalmamıştır. Bu göç akını nereye ve ne zamana kadar süreceği meçhul… Buna köklü ve kalıcı bir çözüm bulmak herkesten önce BM ’nin görevi olmasına rağmen, şimdiye kadar BM bu olaya fransız kalmaya devam ediyor.

Müttefik batılı devletleri bölgede ilgilendiren sadece petrol kuyuları ve enerji yollarıdır. Ne Kobani, ne Suriyeden gelen mülteciler, ne Ezidiler, ne de Kürtler, Türkmenler veya Araplar onları ilgilendirmiyor. Çünkü, onlar ABD’li ve batılı değil. Onlar müslüman.

Her gün bu kadar çocuk ve masum insan ölüyor veya öldürülüyormuş Batılıların umurunda bile değil. Bu konuda kılları bile kıpırdamıyor.

Yok böyle bir vicdansızlık, böyle bir acımasızlık, katillik ve gözü dönmüşlük…Batının damarlarında hala barbar Haçlı ruhu yaşıyor…

Kimin ne dediğine, ne diyeceğine bakmadan Türkiye vakit geçirmeden tedbirlerini almalı. Bölgeyi Amerikan, Alman, İngiliz ve Fransızların insafına, PKK ve PYD’nin vicdanına, IŞİD’in adaletine terk etmemelidir.

Türkiye kendi oyununu kendi yazıp, kendi oynamaz ise, bölge yabancıların daha çok müdahalesine maruz kalacak, sonra bu durum pirincin taşını ayıklamayı daha zorlaştıracaktır.

Güvenli bölge Türkiye için olmazsa olmaz zaruri bir ihtiyaçtır. Bu güvenli bölge düşmanlarımızın oyun alanlarını daraltacak, kendi elimizi rahatlatacak ve oyun alanımızı da genişletecektir.

 

 

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Karanlık aydınlar ve yerli yabancılar

Karanlık aydınlar ve yerli yabancılar

Arif Altunbaş Türkiye gibi kendi kimliği, benliği, medeniyeti ve kültüründen koparılmak istenen ülkelerde, “aydın” kavramı, …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir