Cuma , 14 Kasım 2025
Son Dakika Haberler
SİREN SESİNE SAYGI VE SELAYA SAYGISIZLIK 

SİREN SESİNE SAYGI VE SELAYA SAYGISIZLIK 

Yurtdışı olarak Bosna ve Sırbistan’a gittim..Belgrad’da şehir merkezinden Kalemeydana giden yol bizim istiklal Caddesi’nin Taksim’e giden yolu gibi bir yol…. Sagli sollu ip gibi dizilmiş tarihi binalar yüzyıllar öncesinin görüntüsünü veriyor ve bina suslemesinde bir  veya birkaç heykel  mutlaka var.

Ancak Belgrad’da iki meydan gördüm. Hatırladığım kadarıyla iki meydanda da heykel yoktu. 

Neden yoktu hele biraz merak edin diyeceğim ama demiyorum. Neden yoktu dıyeyım. Çünkü Sırbistan’da belki de devlet, millete meydan okumuyordu. Nitekim Kalemeydana giden trafiğe kapalı yolda hemen her elli metrede eğlence için hünerlerini sergileyen gençler ve onlara seyirci olarak katılan halk vardı ve kimse onlara bir şey demiyordu. 

Sırbistan’a gidişimiz Bosna Savaşı ertesi günlerdi ve Sırplar hakkında nefret düşüncelerim vardı fakat o halkı ve eğlenen gençleri görünce hayret etmiş ve içimden “katilller sürüsü bunlar mı? ” diye kendi kendime böyle demiştim. 

Neyse… Gelelim Türkiye’ye… 

Türkiye’de heykel denilince Atatürk heykeli bilinir. Başka heykeller var mı çok bilmiyorum. Varsa da bir kaç örnek dışında var olduğunu sanmıyorum.

Atatürk heykelleri de hep meydan yerlerde.

Bu heykellerin bir sanat eseri olarak değil bir şahsiyet olarak ve topluma ve o heykeli goren herkese bir meydan okuma olarak dikildikleri de aşikar.

Meydan okuma diyoruz da ne meydan okuması peki?

“İşte biz bu heykeli diktik. Yüreği olan dokunsun da akıbetini cümle alem görsün”

Meydan okumanın tam özeti budur. Başında onu bekleyen bir karakol veya bir emniyet gücü yok ama onu bekleyen bir kanun var. 

Bu kanunun bir benzeri toplum hafızası ve millet inancıdır ve “Eceli gelen it cami duvarına işer” şeklindedir.

Lakin bir olay gösterdi ki heykelin meydan okuması cami duvarının meydan okumasından daha güçlü ve aynı zamanda sadece nazari değil tam anlamıyla hakikidir.

Nitekim on Kasım günü saat dokuzu bes geçe alem düdük sesi ile meşgul iken bir imam da (Bu yazı geçen sene facebook mesajı olarak yazılmıştı ve olay izmir’de gerçekleşmişti)    bir cenaze için camide sela okumuş ve okunan bu sela çalan siren seslerine karışmıştı.

Ne olmuştu peki? 

Siren seslerinden ve  okunan seladan  sonra, beş on dakika içinde sela okunan camiin önüne bir kaç köpek gelmiş ve imamdan hesap sormaya kalkmışlardi. İmam tartaklanmis ve olay adliyeye intikal etmişti. 

O köpeklere bir ceza var mı? Oldu mu? 

Yok. 

Aynı hareketi siren çalarken saygı duruşunda bulunan kişilere yapsaydılar, hukuk onlardan hesap sorar miydi? Evet illa ki hesap sorardı.

Yani neyin neye ve kime meydan okuduğunu ve bu meydan okumaların hukuken neye tekabül ettiğini Türk halkının bilmesinde fayda var.

Ama bir başka şeyi de bilmekte fayda var. O da şu:

Taşlara saldırmak da taşlara saygı duymak da bir sabır ve dayanıklılık meselesidir diye de ayrıca bilmek lazımdır.

Dayan yüreğim dayan ama neye?

Yorum yap

Aydın Aydın *

Tüm Yazıları →
Aydın Aydın

Ayrıca Bakınız

BİZ HEP FAŞİST OLDUK ONLARIN GÖZÜNDE ÇÜNKÜ HİÇ HAİN OLMADIK… 

BİZ HEP FAŞİST OLDUK ONLARIN GÖZÜNDE ÇÜNKÜ HİÇ HAİN OLMADIK… 

Biz lisede öğrenci iken Deniz Gezmiş henüz ölmemişti ve dağlarda fasizmin ordusuna karşı savaşıyordu.. Türk …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir