Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Nükleer müzakerelerin anlaşmayla sonuçlanması üzerine İran’ı tebrik etti.
Haber böyle.
Biz işin aslına bakalım.
…
İran kurtlar sofrasına oturmak için çok gayret etti.
Bunun için MISIR daki şanlı direnişi buldozer gibi ezen Batı ülkelerinin desteklediği diktatör SİSİ nin yanında yer almaktan ve kendi yaptığı ‘İslam Devrimi’ ne ihanet etmekten çekinmedi.
Yetmedi.
Diktatör zalim Esed’ı ayakta tutmak için Suriye’nin sivil halkını hemen her gün bombalıyor.
Katil Esed’e silah asker para ve paramiliter asker vs. her türlü yardımı yapıyor.
E bu kadar gayret karşılıksız kalmayacaktı.
5+1 (ABD+İngiltere+Fransa+Rusya+Çin+Almanya)
adlı eşkıyalar grubu
İran’a :
– Eh!. Kıvama geldim ey İran. Gel bakalım şunları imzala.
– Eyvallah!.. Hangi maddelerin imzalanmasını tensip buyurursunuz?
– Nükleer mükleer diye bir şey ağzından çıkmayacak. Ağzına biber süreriz.
– Eyvallah.
– Ağır su imalatına son vereceksin!
– Emriniz olur.
– U 237 den yukarı çıkmak yok!
– Ne demek! Çıkan……
– Bütün tesislerin 15 yıl boyunca denetimimize açık olacak.
– Yav ne demek. Yabancı mıyız?
– Bir şey daha.
– Buyurun!
– Önümüzde perende atacaksın.
– Bana bakııın..
Almanya araya girer. ‘Yeter o kadar damarına basmayın’
İmzalar atılır.
İran Dış İşleri Bakanı büyük bir sevinçle dışarı fırlayarak, sözleşme metnini medyaya gösterir.
Mesele budur!..
İran’nın yaptığı anlaşma,
Yunanistan’ın teslim anlaşmasından bir farkı yok.
Batı güdümündeki medya bunu ballandıra ballandıra anlatması normaldir de, bu işleri çok iyi bildiğini zanneden Saadete’e ne oluyor?
Veya
Aynı anlaşmayı Sayın Cumhurbaşkanımız yapsa,
Sayın Kamalak yine bu şekilde Cumhurbaşkanımızı tebrik eder miydi?