15 Temmuz olduğunda;
Olduktan sonra ortaya milli bir galeyan çıktı.
Buradaki galeyan “Bir duyarlılık” veya “Bir heyecan” anlamına geliyor. Yani bir arayış ve dikkat ..
O zaman, İzmit’te, güya STK veya düşünce üretim yerleri olarak bilinen bazı yerlerin güya akil insanlarına ulaşmaya çalıştım ve “Bu heyecanın içi, eğer, Türklük ve islamlik ile doldurulmaz ise, diğer taraf bunun içini illa cer-çöp ile dolduracak ve neticede bu güzel heyecan, ileride, islamlik ve Türklüğe karşı, bir karşı darbe haline dönüşecektir” dedim.
Mesela ne ile doldurulacagini da dedim.
-Laiklik, demokrasi ve Türkçülük ile, içinde islamlik ve Türklük olmayan bir ırkçılık, Türkçülük maskesiyle yükselen bir değer olarak ortaya çıkacak, Türkiye halkı, içinde Türklük ve islamliktan gerçek hiç bir değer taşımayan bir ırkçılığın halkı haline getirilecektir ki bu halkın devleti hiç bir halde Türk milletinin, asalet ve millet olma hakikatine tekabül etmeyecektir.
Nitekim aradan geçen beş sene içinde bu dediklerim bir bir gerçek oldu.
Türklük denilnce de islamlik denildiğinde de ırkçı bir Türkçülük ve turkiyelilik aklımıza geliyor.
İşi, sosyoloji ve akıl ile okumak; okumamiz bu şekilde… Ancak, biz bunu şu anda “siyasi” olarak okuyor ve siyasetin akışı içinde, kazanan veya kazanacak taraf olarak, neyin neye tekabül ettiğine akıl erdirmiyor, erdiremiyoruz.
Neler oldu?
İçinde, islamlik ve Türklük olmayan “Türkçülük” konusunda, herkesin bildiği, bunun CHP eliyle ve sahsiyetiyle olduğu şeklindedir.
Ancak, yetmişli yıllardan sonra, diyelim , birbirlerine paralel ve fakat CHP’ye siyaseten karşıt olarak duran MHP diye bir akıl ortaya çıktı.
Bu akıl ile bilinen CHP aklını bir bilgisayara yüklerseniz, bilgisayar, her iki yüklemenin aynı şey olduğunu görecek ve illa soracaktır:
Hani aynı şeyi bilgisayar veya cep telefonuna ikinci kez kaydetmek istediğinizde bilgisayar “Yine de yüklemek istiyor musunuz?” Diye soruyor ya… İşte öyle bir soruyla karşılaşırsınız.
CHP ile MHP orijinal aklı, kelimelerde farklı ve siyasal duruş olarak da bir birlerine karşı olsalar da, birbirlerinin paraleli ve hatta tipkisi olurlar.
Şimdi?
Bu akıl, diyelim… İyiparti yoluyla, CHP ile birleşti ve CHP’nin sol ve ulusalcı aklını (ki bu akıl esas CHP aklının türevi ve kısmen de sapmış şeklidir) kendi aklına evirip çeviriyor ve çevirdi… MHP eliyle de Akparti secmenini Atatürkçü, laik, Kemalist, Türkçü bir akla yönlendirdi ve yönlendiriyor.
15 Temmuz darbe teşebbüsünun karşı darbe süreci de bu dönüşüm ve dönüştürme yolundan giderek, geleceğe gidiyor.
Çünkü fetulla aklı (Amerika) ile bu kimliğin ve kimliklerin hiç bir uyuşmazlığı asla yoktur.
Biliyorum bunu böyle, dediğim şekilde hiç kimse kabul etmez ama bir bilgisayar programı, kimliklerin tümünün aynı kimlik olduğunu ve bu kimliğin içinde, bağlayıcı değer olarak Türklük ve islamligin olmadığını illa söyleyecektir.
Ama tabii bu kimlik, Türkçüdur, laiktir, çağdaş ve beynelmilel değerlere sadık bir kimliktir.
Ve hepimiz, gururla…”Evet biz de öyleyiz” demekteyiz ve illa diyeceğiz.