Perşembe , 21 Kasım 2024
Son Dakika Haberler
MİLLET İTTİFAKI’NIN HATIRLATTIKLARI

MİLLET İTTİFAKI’NIN HATIRLATTIKLARI

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimi öncesinde muhalefet cephesi kapı kapı dolaşıp cumhurbaşkanı adayı noktasında nabız yoklaması yaptı. Kiminle, nasıl olur sorusuna cevap aradılar. Kiminle, nasıl olur sorusu cumhurbaşkanı kim olsun diye sorulmadı. Reis’e kim zarar verebilir, kim sıkıntıya sokabilir, bunun arayışındaydılar. Bunun için de son güne kadar aday yapmayı düşündükleri isimleri bizim mahallede ve bizim aymazların içinde aradılar. Aday olma noktasında onların akıllarına gelmek bile utanılası bir durumdur. Kim, seni, niye ister? Bunlar düşünülmesi gereken konulardır. İsmi telaffuz edilenlerin hepsi heyecanlandı, pencere önüne oturup “Sen gelmez oldun, sen gelmez oldun.” diye diye toplumsal mutabakatı beklemeye başladılar. Mutabakat arayıcıları baktılar ki olmuyor herkes kendi mahallesinden aday çıkardı. Adayı merakla beklenen CHP ise genel başkanlığına layık görmediği birini cumhurbaşkanlığına aday gösterdi. Senin partini yönetmeye layık görmediğin birini biz cumhurbaşkanlığına layık göreceğiz öyle mi? Yemezler…

Gelelim başlığa aldığımız cümleye. “Millet İttifakı’nın Hatırlattıkları.” Millet İttifakı kavramını duyar duymaz aklıma 1909’da Sultan Abdülhamit’e İttihatçı ve darbeci çetenin ‘Millet seni azletti.’ demeleri geldi. Başka şeyler de geldi. Hal fetvasını Elmalı’lı Hamdi Yazır’ın kaleme alması, Fetva Emini Hacı Nuri Efendi’nin onayının istenmesi vs. Tahttan el çektirilmesinin gerekçeleri ise evlere şenlik iftiralarla dolu. Önemli dini konuları dini kitaplardan çıkartmak, bazı kitapları yakmak, devletin parasını millet için harcamak vesaire… Fetva Emini Hacı Nuri Efendi, Elmalı’nın yazdığı fetvanın gerçekleri yansıtmadığını, iftira olduğunu ileri sürerek imzalamayı reddetmişti. Talat Paşa’nın tehditleriyle alınan hal/görevden el çektirme kararı bir heyet tarafından Abdülhamit’e tebliğ edilecekti. Heyet, Meclis_i Ayan üyelerinden eski Bahriye Nazırı Arif Hikmet Paşa, Ermeni Aram Efendi, Draç Mebusu Arnavut Esat            Toptani Paşa ve Türk-Müslüman düşmanlığı ile tanınan Selanik Mebusu Yahudi Emanuel Karasu Efendi’den oluşuyordu. Makul İttihatçı yazarlarca bile “Azim bir hata-yı siyasi”“Af olunmaz bir hata ve silinmez bir leke” olarak nitelenen bu heyet Sultan’a: “Millet seni azletti” diyerek 32 sene, 7 ay, 22 gün süren saltanatın sona erdiğini bildirmişti. Sultan Abdülhamit’i hal kararından ziyade heyetin yapısı ve kararın tebliğ şekli üzmüştü. Ermeniler, Yahudiler ve hepsinin kumandası elinde olan İngilizlerin marifetiyle Abdülhamit’i tahttan indirip ülkede istedikleri gibi at oynatmaya başladılar. Kim ne derse desin, İngilizlerin bu topraklardaki iktidarı, Reis’in dirayetiyle 2012’de son bulmuştur. Birileri bunu kabul etmeyecektir. Varsın etmesinler; ancak şunun cevabını da versinler. Abdülhamit’ten sonra Amerika’nın, İngilizlerin, Fransızların ve Yahudilerin rahatsız olduğu herhangi bir iş bu topraklarda yapıldı mı? Özellikle 2012’den sonra yapılan işler ve bu işleri başaran Reis, bütün dünya zalimlerinin maskelerini düşürmedi mi? Onların rahatsız edeceği her türlü yatırımı yapmadı mı? Türkiye, İngilizlerin giydirdiği uslu çocuk gömleğini çıkartıp her şeyi ile yerli ve milli olan gömleği giyince, Batı ve bu topraklardaki devşirmeleri ciyaklamaya başladılar. Biz ise sonuna kadar bunları ciyaklatmaya devam edeceğiz. Abdülhamit’i tahtından indirenler ‘Millet seni azletti’ demişti. Millet dedikleri Osmanlının düşmanlarıydı. Bugün de biz Abdülhamit’i hal edenlerin torunlarını Cumhur İttifakı olarak hal edeceğiz.

Ümmetin umudu ve heyecanı olan Cumhur İttifakı’nı ve onun Reis’ini sudan sebeplerle küçümsemeye çalışmak kimlerin ekmeğine yağ sürecek ve kimleri sevindirecektir? Elbette ki bu toprağın her türlü değerinin düşmanlarını ve bil umum zalimleri sevindirecektir. Eften püften sebeplerle bir takım olumsuzluklara kızıp Müslümanların düşmanlarını sevindirmek bizim kardeşlerimize yakışmamaktadır. Daha düne kadar birileriyle resim çekindi diye Reis’i yerden yere vuran sözüm ona Müslümanlar bu günlerde o resimdekilerin kucaklarına oturmakta, onların değirmenine su taşımaktadırlar.  Bunları iyi görmek gerekir.

24 Haziran 2018’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde çatı aday arayışları dünün Osmanlı, bugünün Türkiye düşmanlarını heyecanlandırdı. İçimizdeki ve çevremizdeki bütün düşmanlarımız Reis karşısında oluşturulmak istenen cepheden dolayı heyecanlandı mı? Heyecanlandı. PKK’nın Osman Karayılan’ı heyecanlandı mı? Heyecanlandı. YPG’si, PYD’si heyecanlandı mı heyecanlandı. Başta İngiltere olmaz üzere Avrupa Birliği ellerini ovuşturmaya başladı mı? Başladı. Amerikan zalimi tedirginiz dedi mi? Dedi. Heyecanlanan başkaları da var. Ümmet coğrafyamız, mazlum ve mağdur coğrafyalarımız da heyecan ve ümitle 24 Haziran’ı bekliyorlar. Benim onların heyecanlarını ve ümitlerini kırmaya hakkım yok. Ümmete, onun ümidi olan Türkiye’me ve Reis’ime kurulan tezgâhı bozma imkânım var iken ben elimi Reis’in elinden çekersem o elim tüm becerilerini kaybetsin.

Ömer Naci YILMAZ.

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir