İran ile ilgili yazı yazmak da, konuşmak da oldukça zor. Birileri hemen yaftalıyor, karalıyor ve tanımlıyor. 1979 İran devrimi olduğunda biz çocuktuk. İslami hassasiyeti olanların İran Devrimi’ne düzdükleri methiyelere şahit olduk. Sakallarını dahi Humeyni’nin sakalı gibi bıraktılar, onların giydiği gibi cübbe vari elbiseler giymeye başladılar. Babalarının dahi resimlerini asmadıkları evlerine ve işyerlerine Humeyni’nin resimlerini astılar. Okudukları gazeteler ve takip ettikleri dergiler İran güzellemeleriyle doluydu. Ramazan başlangıçlarını İran’dan gelen haberlere göre belirliyorlardı. İran ve din anlayışları ile ilgili eleştirel yazı yazanları yerden yere vuruyorlardı. İran’a yaptıkları öykünmelerin, güzellemelerin ve duydukları sempatinin binde birini bu ülke için, bu ülkenin insanları için asla ve asla yapmadılar ve duymadılar. Yazar-çizer ve alaylı diye tanıdığımız birçok insanın şimdilerde İran konusunda nasıl da çakıldığını hep birlikte görüyoruz. Bunların geçmişte yazdıklarını gazetelerden ve kitaplarından çıkartıp önlerine koysak; hemen amalı, fakatlı cümlelere sarılıp kıvıracaklar. Feto’da çakıldığınız gibi yine çakıldınız.
Şimdi biz bunları yazdık diye hemen İran düşmanlığını körüklüyorsun diye hayıflananlar ve kızanlar çıkıyor. Ümmetin vahdetine ve kardeşliğine zarar verdiğimiz söyleniyor. Hangi ümmet? İran bu ümmetin neresinde? Hangi kardeşlik? Haksız yere insanı ve Müslümanı katledenlerle neyin kardeşliği? İran’ın sosyolojik damarlarında hala Pers kanının dolaştığını anlamanız için ne yapmasını bekleyeceksiniz? Türkiye ile İran savaşırsa İran’ın yanında yer alırım diyen CHP’li vekilden ne farkınız var? Müslümanları seveceğiz diye zulümlerini sevmek zorundamıyız? Sahabe efendilerimize sövenleri niye sevelim? Hz. Aişe annemize küfretmeyi bir politika haline getirenleri niye sevelim? Bu ülkede sizin sevmediğiniz bir takım insanlar var ya onların ağzından sahabe efendilerimize küfür duydunuz mu? Sevmediğiniz o insanların Hz. Aişe Annemize küfrettiklerini duydunuz mu? Edepsizliği din anlayışlarının temeli yapan bir güruhu niye sevelim? Savunmaları hemen de hazır. Sizin bilmediğiniz şeyler var. Zaten biz bir şey bilmiyoruz, her şeyi hep siz biliyorsunuz; fakat hep siz çakılıyorsunuz. Burnunun önünü dahi göremeyenlerin bize ufuk çizmesini beklemek ne büyük bir ahmaklıktır. Artık bu milleti ahmak yerine koymayı bırakın da kendi ahmaklığınıza yanın. Çok seviyorsanız gidin de orada yaşayın. Yaşadığınız Türkiye’ye sövdüğünüzün binde birini İran’a sövün de görelim. İnsanları ve Müslümanları katledenlerle birlik olan İran ve İrancılığınız yerin dibine batsın.
Ömer Naci Yılmaz