Türkler Müslüman olduktan sonra Peygamberimiz efendimizin ve sahabelerinin hayatını “resimli” siyer= tarih olarak yazmışlar. Yani bugünkü anlamda çizgi roman yazar gibi siyer yazmışlar.
Nihat Sami Banarlı’nin “Edebiyat Sohbetleri” kitabinda bu şekilde yazıyor. Bu anlamda ilk resimli siyer kitabını da “Darir” diye birisi yazmış.
Nihat Sami Banarli’nin kitabında bu siyer kitabında resimlenen şahısların kiyafetlerini de söylüyor.
Kitapta yazılana göre, resimleri yapılan şahısların hepsi o günkü şahsiyet sahibi Türk beylerinin kiyafetleri imiş. Yani o siyer kitabında sahabelerin hepsi Türk edilmişler.
Osmanlı’nin kuruluş yıllarına ait bir bakıma “Cenknameler” olarak yazılmış bazı kitaplar da var. Bu tür kitaplara edebiyat Tarihinde ”cumhurnane” deniliyor. Cumhurnanelerin her birinde diyelim bir Alperen’in hayatı anlatılıyor ama anlatılan hayat aslında mesela Halid Bin Velid veya bir başka sahabenin hayatı.
Yani ilk müslüman Türk aklı kendisinin bir sahabi gibi olamayacağını hic düşünmemiş: aksine kendisinin de bir sahabi olabileceğini ve hatta her birimizin bir sahabi gibi olabilecegini düşünmüş ve İslam’a da bir sahabi gibi sahip çıkmış ve kendisinin bir sahabi gibi olduğunun hikâyesini yazmış.
Bu kafa bugün için hepimizin kınayacağı bir kafa… Hangi birimiz böyle bir iddiayı ortaya koyacak olsa hepimiz birden onun başına çullanır ve ona, “Sen kimsin ki kendini bir sahabe yerinde göstermeye kalkarsın” diye dünyayı onun başına yıkarız.
Ama müslüman ilk Türkler kendilerini bir sahabe gibi olmak hedefinden hiç düşmemişlerdir
Türkler böylece hem İslam, hem de dünyanın hakimi olmuşlar.
Şimdi ise,
Sahabe gibi olmak aklımıza sığmaz.
Sahabe gibi olmayi kafasına koymuş bir insana ise, ya zındık ya deli diye bakıyoruz.
Hadi size kolay gelsin.
Yakında dünyanın hakimi olacağız fakat içimizde sahabe gibi olmayı aklına sığdırmayı boş verin de sahabeyi aklına hiç getirmeyen insanların ülkesi olacağız.
Yakında… Çok yakında….
O kadar büyük bir devlet olacağız ki amerikan keferesinin bugün oturduğu yerine biz oturacağız bizzz…
( İnşaallah)