Perşembe , 21 Kasım 2024
Son Dakika Haberler
EN ÖNEMLİ SEÇİM    HANGİSİ?

EN ÖNEMLİ SEÇİM HANGİSİ?

EN ÖNEMLİ SEÇİM    HANGİSİ?

 

Tek parti 

Cumhuriyet döneminde yapılan 

Göstermelik seçimlerin pek bir önemi yok. 

En önemli seçim 

14 Mayıs 1950’de yapılan ve CHP’nin ağır bir yenilgi aldığı seçimdir. 

Ülke 

Maddi ve manevi olarak rahat bir nefes almış, 

Ezan aslına dönmüş, dini eğitim veren kurumlar tekrar açılmış, milletin cebi para görmüş kara sabandan kurtulup tarlasını sürecek traktöre kavuşmuştur. 

 

1950 SEÇİMİNİN  

ÖNEMİ NEDİR? 

Aslında bu seçimi önemli kılan iki sebep vardır:  

  1. Jandarma dipçiğinden kurtulmak 
  1. CHP ve onun zalim bürokrasisinden kurtulmak 

Bundan sonra 

1960’a kadar yapılan seçimler rutin olup her seferinde Menderes CHP’nin sırtını mindere yapıştırmayı başarmıştı 

Fakat… 

Sermaye, medya, bürokrasi, üniversiteler, askeriye, adliye vs. alanlar CHP kadroları tarafından lebalep doldurulduğu için seçimi kazanmış olan Rahmetli Menderes’in hareket alanı hep sınırlı kalmıştır.  

Nihayet 

27 Mayıs 1960 darbesi ile devrilip idam edilince  

Seçimler tekrar önemli hale gelmiş oldu. 

Ancak 

Geride idam edilmiş bir başbakanın gölgesinde yapılan seçim ne kadar sağlıklı olursa işte o kadar. 

Binaenaleyh 

1950’den sonra yapılan en önemli seçim 1973 seçimleridir. 

Arada yapılan ve Demirel’in kazandığı seçimler ülkede radikal değişiklikler yapmadı. 

Çünkü Demirel 

Menderes’in başına gelenlerden dolayı dersini almış..suya sabuna dokunmadan ama muhafazakar seçmeni de kollayarak iktidarını sürdürmüştü.  

 

1973 SEÇİMLERİ 

27 Mayıs darbesi ve 12 Mart muhtırası ile ağır bir travma geçiren ülkemiz bu şartlar altında 73 seçimlerine girdi. 

Bu arada 

Uzun yıllar seçim kazanmamış CHP’nin başına Ecevit geçmiş ve CHP seçime büyük bir umutla girmişti. 

 

MİLLİ NİZAM PARTİSİ (MNP) 

MİLLİ SELAMET PARTİSİ (MSP) 

Bizim cephede ise durum şöyleydi: 

1950’ye kadar  

Alabildiğine ezilmiş..örselenmiş olan milli ve manevi değerlere bağlı halk kitleleri Menderes liderliğindeki Demokrat Parti (DP) ile rahat bir nefes almış ama bu 10 yıl gibi kısa sürmüştü. 

Binaenaleyh 

Muhafazakâr kitle; 

“Milli Selamet Partisi gibi dindar bir parti olursa iyi olur ama Demokrat Parti dönemi kadar hürriyetimiz olsun yeter..” düşüncesindeydiler.  

Bundan dolayı muhafazakâr seçmen “Ya elimizdeki kazançlar da kaybolursa…” endişesiyle 

CHP’ye karşı olan oyları bölmeyerek 

Demokrat Parti’nin devamı olan Demirel’in partisine (AP) oy veriyordu. 

Oy deposu olan 

Cemaat ve tarikatların da bir kısmı hariç genellikle bu düşüncedeydi. 

 

 

BİZİM AÇIMIZDAN DURUM 

Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren 

CHP elindeki kozları iyi kullanmış 

Ve 

Devlet kademelerinde mütedeyyin tek bir kişi bırakmamıştı dense yeridir. 

Bürokrasi..medya..üniversite ve sermaye çevrelerinde ise neredeyse sıfırdık. 

 

Halk olarak da; 

Tek parti döneminde CHP’ye karşı olan direniş kırılmış 

Darbe..idam ve muhtıra sürecini yaşayan halk 

Bürokratik oligarşiye bir nevi teslim olmuştu. 

 

Bir örnek vermek gerekirse; 

1968 yılında başörtüsü ile üniversiteye giden Hatice Babacan başörtüsü taktığı için üniversiteden atılmıştı. 

Yani üniversitede 

Başörtülü tek bir öğrenci bile yoktu. 

 

Bu şartlar altında 

Milli ve manevi değerlere öncelik veren bir parti (MSP) 

Dindar mütedeyyin ve münevver Erbakan Hoca liderliğinde  

73 Seçimlerine katıldı. 

 

EN ÖNEMLİ SEÇİM 

Bu seçim için  

Mütedeyyin büyüklerimiz birbirlerine 

 “Acaba kaç kişi kaldık?” diye merak ederlerdi. 

 

SÜRPRİZ 

Karşımızdakiler de; 

“Bunlar artık belini doğrultamaz..lerini bitirdik!” şeklinde düşünüyor 

Ve 

O günkü şartlarda  

Ancak%2-3 oy civarında oy alacağımızı tahmin ediyorlardı 

Ama 

MSP büyük bir sürpriz yaparak  

%12 civarında oy almış ve meclise 48 milletvekili ile 3 senatör göndermişti. 

 

1973 SEÇİMLERİ İLE 

NELER KAZANILDI? 

Bu seçimle şeytanın bacağı kırılmış 

Önemli bir eşik aşılmıştı. 

MSP bu seçim sonucunda koalisyon ortağı olarak hükumette yer almış 

Bu suretle 

Dindar mütedeyyin insanlar görev almaya, devleti tanımaya çalışıyorbu aradabaşarılı hizmetler yapıyordu. 

Diğer taraftan 

Mütedeyyin halk 50 yıldır ilk defa namaz kılan bir müdür..genelmüdür..steşar..vali..bakan görüyor ve buna hayret ediyordu. 

Bu hükumetin 

Kıbrıs Barış Harekâtı’nıda yapması var ki, bu tek başına anlatılacak bir destandır. 

 

OLİGARŞİK BÜROKRASI RAHATSIZ 

Ancak  

Bilmediğimiz bir şey vardı. 

Bu ülke sadece meclisten yönetilmiyordu. Karşımızda kaya gibi duran bir bürokrasi ve 61 Anayasası’nın getirdiği anayasal kurumların ne demek olduğunu henüz bilmiyorduk. 

Bunlarla tanışmamız 28 Şubat’ta olacak 

Ve 

Rahmetli Özal’ın 1983’ten itibaren  

Canı pahasına bunlara karşı vermiş olduğu mücadelenin büyüklüğünü ancak o zaman anlayacaktık. 

 

İnşallah 

Gelecek yazıda 

1983-1994-1995-2002-2023  

Seçimlerine değineceğim. 

 

 

28.03.2023 

Emin Batur 

 

 

 

 

 

 

Emin Batur *

Tüm Yazıları →
Emin Batur

Ayrıca Bakınız

“ONU DA KANADINDAN YARALARLAR, GELSE BİR MERHAMET MELEĞİ”

“ONU DA KANADINDAN YARALARLAR, GELSE BİR MERHAMET MELEĞİ”

Emin Batur Bizim camiadan sevdiğim bir tarihçi Bir kanala röportaj veriyor. Konuştuğu kanal da bizim …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir