The Economist Dergisinin ve Los Angeles Times Gazetesinin Türkiye temsilciliği görevlerini yapan zaman zaman sivri çıkışlarıyla tanınan Amberin Zaman kimdir hiç merak eden oldu mu?
1992 yılından beri The Washington Post, The Daily Telegraph ve The Los Angeles Times başta olmak üzere çeşitli yabancı basın organlarında Türkiye muhabirliği yapan bu bayan, BBC World’de Türkiye ve eğitim sisteminin ülkedeki etkileri konulu programda yorumcu olarak da görev yaptı.
Gazeteci yazar olarak, Taraf Gazetesinde belli bir süre çalıştıktan sonra Mart 2010’da Habertürk’e geçti. Bir müddet burada çalıştıktan sonra Habertürk’ten atılan Zaman 2013 yılında yeniden Taraf gazetesinde yazmaya başladı..
Kendisi Bangladeş asıllı, köşe yazarı ve TV yorumcusu olarak medyada Türk gazeteci olarak tanındı.
Türk bir anne ile Bangladeşli, büyükelçi bir babanın kızı olarak New York’ta doğdu. Üniversiteyi İsviçre’de bitirdi. 2004 yılında Amerikalı diplomat Joseph Pennington ile evlendi.
Eşinin Erivan’daki görevinden dolayı Erivan ve Türkiye’de yaşıyor. Yazar, kendisine verilen görevi yerine getirmek için Washington, Londra, Brüksel ve Irak arasında sık sık seyahatler yapıyor.
Kocası Joseph S. Pennington, Amerikan Büyükelçiliği Basın Müsteşarı Cheney’in ekibinden ve medyada yürütülen ABD lehine yalan haber kampanyasının mimarlarından birisidir.
Elizabeth Shelton’un Adana Konsolosluğu’ndaki o zamanki yardımcısı olan Penington, Türkiye Genelkurmay’ını dinleme operasyonu açığa çıkınca hemen apar topar Türkiye’deki görevinden alınarak Ermenistana görevlendirildi.
Türkiye hakkında yazılar yazan, haber yorum yapan, TV proğramlarında konuşan gazeteci yazar bu bayanın kocasının T.C. Genel Kurmay Başkanlığını dinleyen, PKK ve Eermeni meseleleriyle yakından ilgilenen bir CİA ajanı olduğunu biliyormuydunuz?
Gazetelerimizde köşe yazarlığı yapan bir çok yabancının yabancı istihbarat örgütlerine ait elemanlar olduğunu, basın özgürlüğü ve yazar maskesi altında ülkemizin temellerine dinamit koyduğunu artık anlamalıyız.
Ayrıca; onların yerli iş birlşikçilerle birlikte ürettikleri yalan, iftira ve asparagas haberlere de itibar etmemeliyiz. Bunların PKK ve Gezi eylemcilerine, ülkemizde faaliyet gösteren illegal örgütlere yardım ve yataklık yaptıklarını da unutmamalıyız.
Özellikle medya alanında verilen savaşta kendi öz basın ve yayın organlarımıza da sahip çıkarak onların ayakta durması ve yaşaması için gayret göstermenin bir vatandaşlık görevi olduğunu unutmamalıyız.
İşte içte yerli yabancı hainler, dışta ezeli düşmanlarımız Türkiye olarak her tarafımızı sarmışlar, dört yanımız puşt zulası…
Muhammet Yasir Adilhan