Dinin inşa süreci ile dinin korunması süreci farklıdır.
Yeni müslüman olmuş bir kişi için İslamlaşma bir süreçtir ve bu süreçte o müslüman için sürecin her yerinde kolaylaştırma vardır. O kişi namazını sadece “Allahu ekber” Diyerek kılabilir. Hatta türkçe bir kaç kelime ile bile namazını kılabilir.
Abdestinde bile tam olup olmadiği aranmaz.
Hatta hacc için bile mesela şöyle bir durum: bir tarihi vakıadır.
Türkler müslüman olduklarında dinin cahili idiler ve fakat imanları tamdı. Müslümanlik diye onlara ne denildi ise onu yapıp ettiler.
İmanın şartı altı dediler. Onlar bu altı nedir bile sormadan “amenna” Dediler.
İslam’ın şartı beştir dediler. Bu şartlardan birisi namaz dediler ve namazı baştan bir kaç kelime ile kılmaya başladılar. Sonra detay bilgiler geldi.
Zekat bir başka şart denilmişti. Eyvallah dediler. Oruç da zor ve teferruatlı değildi. Oruç tuttular.
Ve hacc…
Hacca gidecekler ama onlar genellikle serhat yerlerde kalelerde istihdam edilmişlerdi. Yani asker idiler ve kılıç ehliydiler.
Düşman kapıda iken kale terk edilip de hacca gidilmezdi.
Ne yapıldı?
Serhat kalelere “Samarra” Veya “Avasım” Denilirdi. Böylesi her şehrin ortasına bir Kabe kurdular ve düşünün ki o kalelerdeki askerler öylece hacı oldular.
Bunları niye dedik.
Dolaşımda “İmam ı azam Ebu Hanife’den fetvalar” Diye… Bir yazı var. Bu yazıda işte yeni Müslüman olmuş insanlarin İslamlaşma süreçleri için ara uygulamaların cevazı üzerinden bir takım fetvalar veriyorlar. Halbuki bu fetvalar yeni müslümanlar için ara uygulamalardır. Bu uygulamalara bakarak “İslâm budur” Demek ancak cehaletle veya tamamen bizzat islam düşmanı olmakla mümkündür.
Evet… Yeni müslüman olanlar için İslamlaşma süreci başka; lakin müslümanlar için İslam’ı müesses kılma süreci başkadır.
İslam’ın bilinen ve öğretilen nesi varsa her bir hükmü… Kim ne kadar uğraşırrsa uğraşsın hiç bir hükmün mukabili bir hükümle gelemez. Kişi ilimde derinleştikçe nihayet geleceği yer mevcut hükümdür.
Bursa ilahiyat tan bir arkadaş vardı her konuda mevcut hüküm yerine güya ayet ile hadis ile farklı şeyler söylerdi. Yani mevcut hükmün güya Kuran’a veya hadislere aykırı olduğunu iddia ederdi.
Biliyordu da.. Ve bilerek ve ayet ve hadisle konuştuğu için ahalisi de çoktu.
Onun yüzünden guruptan da attılar beni…
Geçen sene yaz ayında beni aradı. Hakkını helal et dedi.
Hangi meselede olursa olsun: Meselede ilmimi tamam ettim. Geldiğim yer mezhebin ictihadı oldu.
Dedi.
Yani Amerika’yı her gün keşfetmek kişiyi Amerikancı yapar.
Türkmen olun
Ahali için diyorum. Alimlere ve ilim yolunda olan ve ilim ile yol gidenlere diyecek bir sözüm yok. Allah yollarını açık etsin ancak ahali için en doğrusu Türkmen olmaktır.
Türkmen ne demektir.
Türk imanlı olmaya Türkmen olmak denir.
Bizim cami adabımız bile halen milletin Türkmen olduğunu esas alır.
İyi ki de öyledir.
Mahalle camimiz mektebimiz, caminin hocası rehberimiz.
Kolay gelsin.
Aydın Aydın