Bizim davamız; mal mülk, şan şöhret, makam mevki, köşe dönme ve zengin olma davası değil, Allahın rızası için, Allah yolunda hiçbir kınayıcının kınamasına aldırmadan, Allahtan başka hiçbir güçten korkmadan malımızla mülkümüzle, -gerekirse-canımızla kanımızla, bütün varlığımız ve gücümüz ile İSLAM yolunda yürüme ve mücadele etme davasıdır.
Bu davada cemiyetler, cemaatler, dernekler, sendikalar, partiler ve tüm diğer beşeri kurum ve kuruluşlar davaya hizmet etmek… için birer vasıtadır.
Davanın yüceliği ve kutsallığı karşısında hiçbir kurum ve kuruluş vazgeçilemez değildir.Tek terk edilemeyeceğimiz, vazgeçemeyeceğimiz şey Allahın davasını zamana ve mekana hakim kılma konusundaki azmimiz ve mücadelemizdir.
Müslümanlar olarak biz asla; ”falan olmasaydı biz olmazdık” saçma sapan iddiaların sahibi olamayız. Bizim sahibimiz; herşeyi yoktan var eden ve yok eden Allahtır.
Omuzlarımızdaki dava dediğimiz emaneti hakkıyla Allahın yolunda taşımak ve onu insanlığın faydasına ve kurtuluşuna bir müjde olarak sunmak bizim sevdamızdır.Bizim davamız; bizim kaygımız, bizim kavgamız, bizim hayata tutunma sevdamız ve idealimizdir. Bütün bunlar ise; bizim hayatta asla vazgeçemeyeceğimiz hayat tarzımızdır.
Rabbim ülkemizi ve milletimizi davasız, kaygısız ve savdasız insanların eline bırakmasın!