BANA BAK ÖZTÜRK YILMAZ!

“Bana bak” seslenişi 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde Reis ile Muharrem İnce arasındaki ince eleştirinin meydanları gülümseten ifadesiydi. Ve sokaklar bu ifadeyi tutmuştu. Güzel bir nükte olan bu ifadenin unutulmaması gerekiyordu. Biz de unutulmamasına hizmet olsun diye diğer adı Muhasebeci Kenan olan eski Musul Konsolosu, sonradan CHP’nin Ardahan Milletvekili ve genel başkan yardımcısı Öztürk Yılmaz’a aynı sıcaklıkla seslenmek istiyoruz.

Bana bak Öztürk Yılmaz!

Ezan-ı Muhammedi Türkçe okunsaydı sabah namazına Hacı Bayram Cami’ne mi gidecektin? Ezan Türkçe okunsaydı Cuma namazını Kocatepe Cami’inde mi kılacaktın? Ezan Türkçe okunsaydı İstanbul’daki Selâtin camilerini gezip Tahıyyatü’l Mescid namazı mı kılacaktın? Sayın Demirel siyaseten gaf yaptığında derdi ki: “Bülbülün çilesi dilindendir.” Anadolu’da da şöyle bir tabir vardır: “Dili kendisine ihanet etti.” Sayın Öztürk Yılmaz, senin çilen dilindir ve dilinin sana ihanet etmesidir.

Bana bak Öztürk Yılmaz!

Milletvekili olduğun CHP’nin tarihini azıcık karıştırsaydın senin söylediklerini ve benzerlerini söyleyen nice insanların gelip geçtiğini anlardın. “Camilere sıralar koyalım, ayakkabıyla girilsin.” diyenler, “Din olarak Hıristiyanlığı seçelim.” diyenler oldu. “İslamiyet denilince aklıma çorap kokusu gelir.” diyen Falih Rıfkı Atay nerede? “Din zehirdir. Türkiye’den dini tamamen atabilmek için bize 30 sene lazım.”diyen eski Başbakan Şükrü Saraçoğlu nerede? “Allah’ı da, Sultan’la birlikte tahtından indirdik. Bizim mabetlerimiz fabrikalardır.” diyen Tokat eski Milletvekiliniz nerede? “İslam 14 asırlık sakat inanç.”diyen Mahmut Esat Bozkurt nerede? “Ayetler bizi alakadar etmez.” diyen Şemseddin Günaltay nerede? Peygamber (s.a.v)’e“Mekkeli Yobaz” diyen, Türk ırkının ıslahı için Macaristan’dan damızlık erkek getirmeye kalkan Abdullah Cevdet nerede? Bunları uzatmak mümkündür. Sen neden bunları örnek aldın? Bunların yüzünden aziz milletimiz CHP’yi ezeli ve ebedi olarak muhalefete mahkûm eti. Gördün mü çok sevdiğin partin sana nasıl da üvey evlat muamelesi yaptı ve seni kapının önüne koydu? İnan ki seni kapının önüne koyanlar senden farklı düşünmüyorlar. Fakat onlar siyaseti senden iyi biliyorlar. Boşuna mı sana“Şimdi sırası değil.” dediler. Senin yaptığın gibi çıkış yapanlar, liderliğe soyunanlar sonra ne oldu? Tarihin zaman makarasını geriye doğru bir sar, bak neleri ve kimleri göreceksin? Senin Baykal’ın sürekli İnönü’ye rakip oldu, bir kongre kazanabildi mi? İnönü bırakmasaydı Baykal genel başkan olabilecek miydi? Baykal’a efelenip duran Mustafa Sarıgül başarabildi mi? Muharrem başarabiliyor mu? Olmuyor, olmuyor, olmayacak.

Bana bak Öztürk Yılmaz!

Sen değil feriştahınız gelse bu CHP ile sizin beklediğiniz güzel günler gelmeyecek. Sizinle gelmeyen günlerin kötü olduğu yanılgınızı bir kenara bırakın. Sizin zihniyetinize rağmen güzel ülkemizin ve güzel günlerin tadını çıkartın. Din ve diyanet ile namaz ve Kur’an ile aranıza ördüğünüz duvarları yıkın. Kutsadığınız laikliğin dinle, imanla alakası yoktur. İnancınızı ve değerlerinizi laikliğe kurban etmeyin. Birileri dini kullanıyor diye hop oturup hop kalkmayı bırakın. Onlar öyle yapıyor ve oy topluyor dediğiniz ne varsa ve öyle oy toplanıyorsa siz niye yapmıyorsunuz. Cuma namazına gitmek istediniz de yolunuzu mu kestiler? Oruç tutmak istediniz de dayak mı attılar? Umre yapmak istediniz de vize mi vermediler? Kutlu Doğum programı yapmak istediniz de engel mi oldular. Gazze’ye, Arakan’a, Suriye’ye yardım kampanyaları düzenlemek istediniz de izin mi vermediler? Herkes ile her şey ile ve her kurum ile samimi oldunuz da bir Allah ile bir din ile bir de Hz. Peygamber ile samimi olmadınız, olamadınız. İnan ki bu âlemde boşuna yoruluyorsun.

Bana bak Öztürk Yılmaz!

Sabah ezanıyla kalk, abdestini al ve Hacı Bayrama doğru bir yol al. Katıl cemaate,  dışarı çıkınca derin bir nefes al, huzuru içine çek. Geldiğin bu yaşa kadar bir sürü pişmanlıklar yaşadın. Ama pişman olmayacağın tek değer, yaptığın ibadettir, gerisi boştur. Teslim olmak güzeldir vesselam.

Ömer Naci YILMAZ