Osmanli’yi düşmanlarımızla birlikte aynı masa etrafında tasfiye ettiğimiz anlaşmanın adıdır. Bu anlaşma ile büyük devletimizi dağıtıp bu dagittigimiz devletin beşte biri üzerinde bir devlete razı olduk. … Düşünün ki Şimdi de Türkiye Devleti üzerinde bir operasyon yapılıyor. Şartlar bizi düşmanlarımızla yeni bir anlaşmaya mecbur ediyor. Bize Kocaeli,Bursa, Çanakkale, Istanbul ve Trakya teklif ediliyor ve sonunda bu saydığımız yerleri vatan …

İran’in yaptığını Türkiye yapsa yüzyıl boyunca tevbe etse bile mezhepçi yaftasını üstünden atamaz. İran ne yaptı ve ne yapıyor. Suud da 47 insan idam edildi ve bunlardan birisi Şİİ imiş. … İran bu şii idamının intikamı peşinde Yanı Ortada başka bir şey yok. Varsa yoksa o kişinin şiiligi var. Afganistan da sadece Şiiler uzerinden hareket geliştirdi. Irak da öyle Suriye …

Mesele şu: Ne zaman kurtuluruz? Cevabı da şu: Kurtulmadığımız sürece kurtuluruz. “Yer yüzünde din, yalnız Allah’ın oluncaya kadar”  olmadıkça, asla kurtulamayız. Peki: O gün gelse: Kurtulur muyuz? O gün de kurtulamadığımızı bilmedikçe, kurtuluş bizim için “ Onlar ermiş murada, biz çıkalım kerevete” kabilinden bir şey olur. Aslında, çok daha fazlası olur ama, kereveti de o kadar küçümsemeyelim diye öyle diyelim. …

Ben derken: Çağdaş Müslümanlar. Çağdaş Müslümanlar derken, Deniz Gezmiş’in şimdiki karşılığı olan Müslümanlar. Şimdiki Müslümanlar derken, topraklarını savunan insanlar. Şimdi soralım bakalım: Deniz Gezmiş altıncı filo askerlerini denize dökerken  veya İsrail elçisinin kızını kaçırdığında kahraman oluyordu da, ben şimdi niye terörist oluyorum? Topraklarımız işgal altında değil mi? Irak işgal altında değil mi? Suriye işgal altında değil mi? Libya işgal altında …

Öncelikle kim kazandı? AK Parti kaybetseydi, “kaybeden” Tayyip Bey olacaktı.  AK Parti’nin kaybedişinden, hiç kimse, partiyi sorumlu tutmayacak: Muhalefetin her türlüsü “Tayyib aşağı” diye tempo tutacaktı. Ama, şimdi…. Çok kurnaz bir şekilde “Davudoğlu kazandı” diyorlar. “Gül ile yapamadık… Arınç ile yapamadık… Davudoğlu ile yaparız” umudundalar. Yani, Tayyip Bey ile Lideri olduğu “hareket” arasında “fesat” çıkarmak istiyorlar. “Davudoğlu methiyeleri”nin arkasında bu …

MHP, Akparti’nin   28Şubat Mağduriyet edebiyatı ile iktidar olduğunu söyler. Bu yüzden, Akparti için “28 Şubat ürünü” der. Kurguya göre, 28 Şubat sayesinde Tayyip Erdoğan parlatılmış ve uydurma senaryolar ile iktidar yapılmıştır. Millet unuttu ya. Yeni nesil de bilmez ya. Bu sayede de bu MHP yönetimi insanların bu halinden faydalanır ya. Bir hatırlatalım: “Kim ne ürünüdür?” diye. Türkeş, Erbakan Başbakan iken …

Tayyip Erdoğan ile Barack Husain Obama, birlikte, “Coğrafyamız” için yeni haritalar çizeceklermiş. Bu haber, ala-ı vala ile veriliyor. Sanki yeni bir “Mirac” yaşanacak da, dünyamız yeni bir nura gark olacak. … Eskiden, “Amerika’ya gitmek” bir şaibe idi: Şimdi, Amerika’ya gidip, Amerika ile “ortak masa” kurmak ve “ortak hedefler” belirlemek “İslamcılık” ve “Türkiye Vizyonu” olarak takdim ediliyor. Bunu da “İslamcı ağız”larımız …

Sınırda 13 cenaze teraneleri… Türkiye, PYD saflarında ölmüş “Türk Vatandaşı” savaşçı ölülerinin Türkiye’ye girişine izin vermiyormuş. MAZLUMDER şubeleri bile bu konuda hükümeti suçlayan demeçler veriyorlar. Halbuki, “Mazlumder”  mazlumları korumak için kurulmuştur. İslam topraklarında insan öldürmek için sınır aşmış ve öldürürken ölmüş insanların cesetlerini savunmak için kurulmadı. -Efendim, bunlar DAEŞ’e karşı savaşırken öldüler. Kime karşı savaşırken ölürlerse ölsünler: Bu insanlar,Türkiye topraklarından, …

Türkiye, halkı Müslüman bir ülke… İktidarda da “İslamcı” sayılan bir iktidar var. DAEŞ’de, gavur dilinde “İslamcı” sayılıyor. Türkiye hükümeti İslamcı bir hükümet, DAEŞ de İslamcı olunca: Gavur dili yaftayı yapıştırıyor. “Türk hükümeti DAEŞ ile aynı safta” diyorlar. Aralarında benzerlikler kuruyorlar. Öyle ki, mesela, Türkiye insanı da su içiyor, DAEŞ’liler de su içiyor. Böyle olunca da, ortaklık tak diye kuruluyor. “İşte …

Ne olacağı belli. Ne olacağı ne olması gerektiğinden belli. Akparti, yaklaşık üç dönemdir HDP denilen partinin bir şekilde ve hatta güçlü bir şekilde TBMM’ye girebilmesi için elinden ne gelirse onu yaptı. Şimdiye kadar beceremdiler. Şimdi ise, olması gerekenden bile güçlü şekilde bu “özlem” gerçekleşti. “Çözüm Süreci” denilen ve şimdilerde “durdu” veya “rafa kalktı” denilen süreç de aslında bu idi. Yani, …