SOSYAL MEDYA İLE İMTİHANI
Emin Batur
Yolda, işte, evde
Herkes sosyal medya ağzıyla konuşur oldu.
Bir yerde bir klişe bulan
Doğruluğuna bakmadan kes-yapıştır usulü yayımlayıp bozguncu tayfaya hizmet ediyor.
Gençler tecrübesiz oldukları için ‘Olabilir… Gençtir, tecrübesizdir!’ diyeceğimiz birçok fahiş hataya bakıyorum da tecrübenin son noktasına gelmiş emekliler de düşebiliyor.
Seçim öncesi
Muhalefetin elinde manivela kolu görevi yapan emekli maaşı muhabbeti hızı düşmekle beraber hala devam ediyor.
Kim tarafından hazırlandığı belli olmayan klişeler elden ele dolaşıyor.
NEYMİŞ
2016’da asgari ücret 1.000 TL iken emekli maaşı 1.663 TL imiş.
Halbuki öyle bir şey yok.
Bunu öğrenmek için fazla araştırma yapmaya da gerek yok. Günümüzde iki tuşla ulaşacağınız bilgilerdir bunlar. Ben de öyle yaptım.
Meğerse
2016 yılında emekli maaşı, asgari ücretin %66 fazlası değil.. tam aksine o yıllarda da asgari ücretin altındaydı. Az-çok ama altında…
Yine
2012 yılında bir emekli maaşı ile 8 çeyrek altın alabiliyormuş.
İnternete girdim baktım yok öyle bir şey. 4 çeyrek altın alabiliyordu.
PEKİ ŞİMDİ
Şimdi de en düşük emekli maaşı 12.500 TL bir çeyrek altın 4.463 TL
Yani yaklaşık 3 çeyrek altın alınabiliyor. Yaklaşık %25 kayıp var.
OLMASIN MI?
Tabir caizse
2012’den bu yana ülkemizin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi.
Buna rağmen
Bırakın %25-30’luk kaybı
Zamanında maaşımızı alabiliyorsak ne mutlu bize…
NE OLDU Kİ?
Hepsini saymam mümkün değil
Ama şunu söyleyebilirim. Her şeyin rayını oturduğu bir zamanda iç ve dış güçlerin büyük hamlelerle üstümüze gelmesi sonucunda aldığımız maaşlardaki fark açıldı.
Bunlar;
Suriye’de içi savaşın başlaması ile gelen sığınmacılar,
MİT müsteşarının tutuklanmak istenmesi ve MİT TIR’larının jandarma tarafından durdurularak aranmak istenmesi ile oluşan iç kaos…
Gezi Parkı Olayları
Hendek ve Kobani Olayları
15 Temmuz hain kalkışması
2018 dolar kuru üzerinden yapılan saldırı
Korona- Pandemi dönemi
EYT (Erken Yaşta Emeklilik)
Ve nihayet
Çağımızın en büyük depremi ile şehirlerimizde meydana gelen yıkım…
Bu vetirede (süreç içinde) PKK ile yapılan düşük yoğunluklu savaşı saymıyorum.
(‘düşük yoğunluklu’ diyorum ama aslında bizim PKK ile savaşımız Rusya’nın Ukrayna ile savaşı gibidir.
Paydaşları ve güç dengesi bakımından hemen hemen bizimle aynı olan bu savaşın yıkımını..yeraltı ve yerüstü zenginliği olan ve aynı zamanda süper güç olan Rusya bile karşılayamıyor İran’dan füze desteği almak zorunda kalıyor)
AKPARTİ HÜKUMETİ OLMASAYDI
Eğer başımızda
R. Tayyip Erdoğan gibi bir lider ve Akparti hükumeti olmasaydı
2012 yılından bugüne kadar gelen bu kadar felaketin altından kalkabilecek başka bir lider ve hükumet olamazdı.
Eğer başka bir lider ve hükumet olsaydı, bugün konuşacağımız en son mevzu emekli maaşları olurdu.
ECEVİT
Nitekim
1999 yılında Ecevit hükumeti
6 Şubat depreminin onda bir kadar yıkımı olan Gölcük depremi ile karşı karşıya kalmıştı da bırakın maaşa zam yapmayı maaşları bile ödeyememişti.
ALMANYA
Almanya gibi
Dünyanın en güçlü ekonomisi bile
Sadece Korona belası karşısında “pes” etti.
Bugün ekonomisi resesyona girmiş vaziyette.
Şükürler olsun ki, biz;
Yaşadığımız bu kadar felaket ve badireye rağmen 16 çeyrektir büyümeye devam ediyoruz.
EMEKLİNİN
GENEL NÜFUSA ORANI
Bu arada
Ülkemizi sarsacak felaketlerin yanında, maaş dengesini bozacak başka bir olumsuz gelişme oldu.
Yani
Emeklinin daha düşük maaş almasının başka bir nedeni daha var.
2002 yılında emekli sayımız 5.888.418 idi.
Nüfusumuz ise 65.022.300
Yani emeklinin toplam nüfusa oranı 0.09… yüzde 1 bile değil.
Şimdi ise 15 milyon 351 bin 511 kişi emekliye karşılık nüfusumuz 85 milyon 279 bin 553
Bu durumda
Emeklinin toplam nüfusa oran 0.18… yüzde 1.8
Yani emekli sayısı toplam nüfusumuza olan oranı
Tam iki kat artmış bulunuyor.
Bunun çalışan-emekli oranı ile makasın açılması gibi
Başka ölçüleri daha var ama ona girmiyorum.
HER ŞEY YOLUNDA GİTSE BİLE
Yani
Depremler.. seller.. savaşlar.. yangınlar.. 15 Temmuz kalkışması.. Gezi Parkı vs. olmasaydı bile.. sadece emekli sayısının toplam nüfusa göre 2 kat artması demek emekli maaşının alım gücünün yarı yarıya düşmesi demek olurdu.
Bu durumda en düşük emekli maaşı ile bugün yaklaşık 3 çeyrek altın değil 2 çeyrek almış olsa bile hak kaybına uğramış olmazdı.
(Bu rakamlara annesine bakanın aldığı maaş.. çocuğuna bakanın aldığı maaş, 65 yaş maaşı ayrıca sosyal destek vs. alanlar dahil değil. Onları da dahil etsek rakam 20 milyonu geçer. Aslında onları da dahil etmek lazım.. çünkü Akparti öncesi böyle bir ödeme -maaş- şekli falan yoktu.)
NETİCE-İ KELAM
Sosyal medya aracılığıyla
Emekli maaşları üzerinden Cumhurbaşkanımız ve Akparti hükumeti yıpratılmaya çalışılıyor. İyi niyetli bazı emekliler de buna alet oluyor
Ama eğer
Bu iktidar değişirse gelecek olan DEM parti destekli CHP iktidarından başkası olmayacağını söylemeye gerek yok. Nitekim belediye seçimlerinde bunu gördük.
CHP iktidarında da
Hem geçmişte hem de şimdi kazandıkları belediyelerde neler yaptıklarını görüyoruz. Emekliye Pazar desteği vereceğiz demişlerdi. Verdiler mi? Yok! Bedava vereceklerini vadettikleri birçok sözü seçildikten sonra yerine getirmediklerini,
Bunun tam aksine
Ekmek.. su.. ulaşım.. vs. gibi temel hizmetlere zam üstüne zam yaptıklarını görüyoruz.
Bu arada
Çarpışan veya durup dururken yanan belediye otobüslerini.. yapımı devam eden ve trafiği rahatlatacak önemli bir tüneli olduğu gibi kaderine terk edilmesini.. iptal edilen ve yapılmayan arıtma tesislerini.. hastaneye gidecek basit bir köprülü yolu bile yapmadıklarını
Yani bu ve benzeri hiçbir hizmet yapmadıkları da cabası…
Bu arada emekliler;
Maaşlarının daha yüksek olması için mücadele etmesinler mi?
Tabii ki, edecekler!
Ama bu mücadeleyi
Yalan yanlış bilgiler üzerinden yapmalarını doğru bulmuyorum
Sonra
Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan oluruz.
10.09.2024
Emin Batur