Ümmetin vicdanı olmak …
Ümmet kelimesi; ‘’Arapça ’’ أمة’’ anne kelimesinden türeyen, aynı anne den meydana gelen çocuklar anlamına gelen, onları bir ile ve bir millet gören, tüm dünya müslümanlarını kuşatan ve kucaklayan ‘’ (1) bir terim ve kavramdır.
Kur’anı Kerimde birçok yerde geçen ‘’Ümmet’’ kelimesi’’ İslam inancına sahip herkesi içine alan geniş ve derin bir anlamı içerir.Hz. Muhammede ve onun getirdiği dine, dini kural ve kaidelere inanan ve iman edenler islami inanca göre; aynı annenin çocukları gibi kardeş olmak demek, ‘’Tek bir ümmet ” olmak demektir.
Aramice/ Süryanice, Akadça, ve Arapça olarak aynı kökten türeyen ve günümüze kadar gelen ümmet kelimesi; Bugün İslam kardeşliğini, toplumunu, milletini içine alır, bu anlamda ve bu manada kullanılır.’’ Kuranı Kerinde 64 yerde ‘’Ümmet’’ kelimesi’’ geçer.
Sözlükte; “yönelmek, kastetmek; öne geçmek, imam olmak” manalarındaki emm kökünden türeyen ümmet kelimesi “kendilerine peygamber gönderilmiş topluluk, kavim, her kabileden bir grup insan, her canlı cinsi, bütün iyilikleri şahsında toplamış kişi veya kendisine uyulan önder” gibi anlamlara gelir.(2)
Râgıb el-İsfahânî ümmeti “aynı dine inanma, aynı zamanda yaşama veya aynı mekânda bulunma gibi önemli bir unsurda toplanan gruplar” diye açıklamıştır.(3)
Bu bağlamda, insan topluluklarının yanı sıra hayvan ve cin topluluklarına benzer inanç ve hayat tarzına sahip insan gruplarına da ümmet denilmiştir.(4)
Yukarıda zikredilen Ayeti Kerimede de zikredildiği gibi büyük bir topluluk içindeki özel bir zümreyi de ifade etmektedir.(5)
Bazı ayetlerde de ümmet “din, inanç sistemi, yol” manalarındadır. (6)
“İbrahim gerçekten Allah’a itaat eden, tevhid ehli, başlı başına bir ümmetti” ayetinde (Nahl, 16/120) Hz. İbrahim’in hidayet önderi ve bütün iyiliklere sahip bir kimse vasfıyla tek başına bir ümmet (Lider) sayıldığı belirtilmektedir. (7)
Ümmet kelimesi bazı ayetlerde da, “zaman, müddet ve devir” manasını ifade etmektedir.(8)
Kur’an ve Sünnette birçok ayet ve Hadislerde zikredilen ‘’Ümmet’’ kelimesine yüklenen birçok manaları vardır. Bunlardan yaygın olarak kullanılan 2 ayrı anlam;
1-Dinî kaynaklardaki ifadelerle birlikte günümüze kadar geçen on dört asırlık bir zamanda İslâmiyet’in evrensel bir din haline gelmesi ümmetin oluşumunun tarihî ve sosyolojik ispatını teşkil eder. İslâm’ın sesini duymayan insanlar ise; fetret ehlinden sayıldığından özel hükümlere tabidir.
2-Alimlerin ümmet kelimesine verdiği ikinci anlam ise; “Hz. Muhammed (sav)’e iman edip ona tâbi olan kitleler” (ümmet-i Muhammed) şeklinde olup, kelimenin yaygın kullanılışı da bu yöndedir; bu kitlelere de “ümmet-i icâbet” denilmiştir.
Kuran’da yer alan “mutedil ümmet” (Bakara, 2/143) ve “en hayırlı ümmet” (Âl-i İmrân, 3/110) ifadeleri ile çok sayıdaki hadis rivayette tekrarlanan ümmet kelimesi Muhammed ümmetini işaret ettiği hususunda İslam alimleri (müttefekun aleyh) ittifak halindedir.
Dünyanın neresinde, hangi şartlar altında olursa olsun bütün müslümanlar bir millet ve Hz. Muhammedin ümmetidir.Ümmet karşıtlığı, düşmanlığı, ya; cehaletten veya ihanetten kaynaklanan bir islam düşmanlığıdır.Ümmete ve ümmetin birliğine, dirliğine, varlığına karşı olmak uluslararası emperyalizme, sömürgecilere bilerek veya bilmeyerek yardım ve yataklık etmektir. İslam coğrafyasındaki Mankurtlar islamın, müslümanların ve ümmetin düşmanı olan küfür ve inkarın, Allaha karşı isyan ve tuğyanın temsilcileridirler.
Ümmete, ümmetin birliğine karşı ve düşman olmak;Kur’ana, Sünnete ve İslama karşı olmakla eş anlamlıdır. Her müslüman; ümmetin bir ferdi, her müslüman millet ümmetin bir parçasıdır. Vücudun bir parçasına karşı olmak, o vücuda karşı olmak gibidir.
En son ve en güzel sözü hep Allah cc söyler; ‘’Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışır ve Allah’a inanırsınız. Kitap ehli de inansaydı kendileri için elbette daha hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler de var, ama; pek çoğu yoldan çıkmışlardır.’’ (9)
Siz ne zaman, işgalci emperyalist ve istilacı sömürgecilerin düşmanı ve hedefi haline gelirseniz, biliniz ki; o zaman doğru yolda ve istikamettesiniz. Ne zaman düşmanlarınızın dostu haline gelirseniz, o zaman da; kendinize, milletinize ve ümmete en büyük ihaneti, kötülüğü yapmış olur, insanlığın vicdanı olmaz, vicdansız düşmanlarınızın dostu olur, vahşileşir, canileşir ve hayvanlaşarak insanlıktan çıkarsınız.
Ümmet olmak; insanlığın ve yaratılan tüm varlıkların koruyucu meleği, anakucağı, babaocağı ve mazlumların sığınacağı merhametin ocağı olmaktır.Kısaca, Ümmet olmak; insanlığın vicdanı, tüm yaratılanların koruyucusu ve kollayıcısı sığınağı olmaktır.
*Faydalanılan kaynaklar:
1-TDV İslam Ansiklopedisi, Ümmet maddesi. 2- Lisânü’l-ʿArab, “emm” md.; Kāmus Tercümesi, IV, 175-176 3- Ragıp el Isfahani, El-Müfredât, “emm” maddesi 4- Elmalı Meali; En‘âm 6/38; A‘râf 7/38), (Bakara 2/213 5- Hasan Basri Çantay Meali; Âl-i İmrân, 3/104 6-. Ömer Nasuhi Bilmen Meali; Mü’minûn, 23/52 7-Fahreddin er-Râzî, XX, 283-284) ve (Taberî, VII, 660-661 8- Diyanet İşleri Meali; Hûd, 11/8; Yûsuf, 12/45 19-Diyanet Vakfı meaali;Aliİmran,110