Gelin Besmeleyle başlayalım söz’e peygamber’e uyarak…
Hamdele ile devam edelim rabbimizi kutsayarak.
Selam ile parlatalım bilinçlerimizi,
İslam’ın ruhuyla kuşanalım düş ve düşüncemizi…
***
Tevhid’in bayraktarı İbrahim’in izinden
Azer de olsa babamız put yontanlara,
Kabil’in pazarında put satanlara
Karınca kadarınca bir damla su ile
Ateş-i Nemrud’a ve nemrut soylulara
Hodri meydan, hodri meydan kafa tutalım.
Nemrud’un ateşinden korkmaz İbrahim olan.
**
İstikamet üzere olalım, istikamet üzere kalalım
Vahyin çizgisinde koşturalım atlarımızı
Aşalım Mecnun gibi çölleri, delelim dağları Ferhat gibi
Tarih boyu canla, başla, kanla, imanla kazandıklarımızı
Londra’da Paris’te Lozan’da kadeh tokuşturarak
Öldüm fiyatına satan lenger şapkalı sahte kahramanları
Hatırlayalım smokinli eziklerin düşmana terk ettikleri vatanları
Ve aşkı, kavgayı, davayı yeniden kuşanalım.
***
Ve Siz ey! Ertuğrul’un, Osman’ın, Fatih’in, Yavuz’un Kanuni’nin erleri
Hatırlayın Kırımda, Kafkaslarda, Balkanlarda, Afrika’daki elleri
Bizans soyluların yüreğimizi dağlarla dağlayıp kaybettiği denizleri
***
Selçuklunun Osmanlının kanını ve genini taşıyan
Tuna boylarında çocuklar gibi şen at koşturan evlatları Siz değil miydiniz?
Siz değil miydiniz tarihi ilmik ilmik ören ve dürüm dürüm düren haritacı
Şehadeti saadet bilen bir ölüp bin dirilen ölümsüz savaşçı
Siz değil miydiniz namlulara sürülen mermiler gibi tetikte
Kınından çıkmak için sabırsızlanan kılıçlar ve kişneyip duran atlar
***
Tarihimin, kültürümün ve medeniyetimin işçileri ustaları Siz değil miydiniz
Kendi vatanında köle, kendi ülkesinde esir ve kendi yurdunda yabancı,
Şimdi kimisi mücahit kimisi mütahit, kimisi mimar kimisi politikacı
Siz değil miydiniz savaş bittikten sonra bile koşuları bitmeyen atlar
Atların ve atlıların baş tacı o şanlı, şerefli onurlu akıncı.
Arif Altunbaş, Haber 7