Mübarek Ramazan ayı orucu kaynaklarımızın verdiği bilgiye göre hicretin 2. Yılı Şâban ayında (Şubat 624) farz kılınmıştır. Yani Rabbimiz nasip ederse 1396. Ramazan ayı orucuna kavuşacağız. 14 asırdır aziz ümmetimiz öyle ya da böyle birçok zorluklar içerisinde Ramazan ayı geçirmiştir. İslam dünyasının 2020 Ramazan ayı gibi bir yaşanmışlık tecrübesi var mıdır, bilemiyoruz. Tarihte belki de ilk defa Teravih namazı olmayan, Cuma namazı olmayan, Kadir Gecesi’nin kutlanmadığı bir Ramazan ayı yaşayacağız. El öpülmeyen, kucaklaşılamayan bir bayrama doğru gideceğiz. Bu güzel ve yüce değerlerin eksikliğinin olduğu bir Ramazan ve bayramla karşı karşıyayız. Bundan sonraki Ramazanlar ömrü olanlar için bu Ramazan ayını aratmasın. Ramazan ayının bereketi ve doğurduğu merhamet atmosferi insanlığa şifa olur inşallah. Bu coğrafyanın güzel insanları böyle bir Ramazan ayı hatırlamıyordur. Camisi olmayan, cuması olmayan, Teravih namazı olmayan, Kadir gecesi kutlanmayan bir Ramazan ayı ile karşı karşıyayız. Mekânlarla ve cemaatle güzelleşen ve anlamlı olan ibadetler, artık bireysel ve dar mekânlarda icra edilecek. İbadet hayıtını cami merkezli icra eden, etmeyi önceleyen insanımıza bu elbette çok zor gelecektir. Korona Virüs sıkıntısı hayırlısıyla atlatılsın, ayrı kaldığımız mekânlar yeniden şenlenecektir inşallah. Korona Virüs’ten kaynaklanan kısıtlamalar, tefekkürümüze vesile olmaz mı? Bu kısıtlamalar nimete dönüştürülemez mi? Uzun zamandır arayıp sormadığımız büyüklerimiz, dostlarımız, uzak diyarlardaki arkadaşlarımız bir telefon mesafesi kadar yakındır, onlara bir ses verilemez mi? Elbette neden olmasın. Gözlerini kapatmayanlar ve görmek isteyenler, çevrelerindeki ihtiyaç sahiplerini tespit edip yüreklerine dokunamaz mı? Elbette dokunur. Korona, tüm statülere, tüm renklere, tüm ırklara, tüm inançlara tek otorite sahibinin Allah olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlatmıştır. Korona renk seçmemiş, ırk seçmemiş, coğrafya seçmemiş, din seçmemiş, zengin- fakir dememiş tüm kibir abidelerinin havasını indirmiştir. Güç ve kuvvetin sadece ve sadece Allah’a ait olduğunu herkese bir kez daha öğretmiştir. Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm/ Güç ve kuvvet, sadece Yüce ve tek Büyük olan Allah’a aittir.
Ey Ramazan!
Garip de olsan geldin ya
Sen mi garip biz mi garip bilemedik ya
Sen bizim cami terk etmişliğimize bakmadın ya
Sen bizim Teravih kılmazlığımıza bakmadın ya
Haftadan haftaya gelmişliğimize aldırmadın ya
Hele hele bayramdan bayrama camiye uğramışlığımıza bakmadın ya
Biz ne yaparsak yapalım sen bize bakmadın yine geldin ya
Garip olan sen değil, bizmişiz bize bunu da anlattın ya
Sahi ne iyi etin de geldin, Sen bize hoş geldin.
Seni bize gönderen Allah’a hamdolsun.
Seni bize öğreten sevgililer sevgilisi Hz. Nebiye selam olsun.
Ömer Naci YILMAZ