Türkiyeyi 15 Temmuz ile kendi rotalarına sokamayanlar, 15 Temmuz’dan sonra birçok saldırı ile geldiler.
15 Temmuz ile Türkiye ya alınacaktı ya da alınacaktı. Bu işin başka yolu yoktu… Başaramadılar…
Suriye’de, Akdeniz’de masanın en köşesinde Türkiyeyi görmek istemiyorlardı. Tamam 15 Temmuz olmamıştı. Artık Türkiye, askeriyesini millileştirmek isteyecekti. Başka araçlara gerek vardı. B planının devreye sokulması gerekiyordu. B planında şunlar yazıyordu:
*Ekonomik Harp Teknikleri
*Muhalefeti kullanarak vakit kazanmak
*Akdeniz’de, Suriye’de, AVRASYA Bloğunda, taraflara terör, ekonomik, siyasi olarak mesaj vermek…
Tabi bu üç araç ana eksende Türkiye yer alacak şekilde kullanılacaktı. Çin ve Rusya için daha çok 1. ve 3. teknik kullanıldı… Açarak gidelim…
Bu 3 ana harp tekniği en önemli araçlardı. BATI’DAN gelen bir güç (DERİN ABD-PENTAGON-LONDRA) bunları kullanarak Avrasya Bloğunu dağıtacaktı. Hem Türkiye’ye hem Rusya’ya hem de Çin’e birçok mesaj verildi… Açalım biraz daha… Anlayarak gidelim, perdenin arkasını göremezsek olup biteni daha net anlayamayız çünkü…
ÇİN-TÜRKİYE-RUSYA’nın ana eksende yer aldığı Avrasya Bloğu özellikle 15 Temmuzdan sonra önem kazandı. 15 Temmuzda ABD-NATO-BATI eksenli gelenler başarılı olsaydı bugün Avrasya Bloğundan söz edilemezdi…
Türkiye, 15 Temmuzdan sonra ABD ile bağını tamamen kopardı, yönünü Doğu’ya, Avrasya’ya, Çin’e çevirdi. Bir ayağı da Suriye eksenli Orta Doğu ve Akdeniz’deydi. Mücadelenin iki ana ekseni buydu.
Çin önemli bir aktördü. KUŞAK-YOL yani İPEK YOLU olarak tabir edilen ve geçtiği 65 ülkeyi de ihya edecek olan projenin başlangıç noktasıydı. Suriye de Akdeniz’e çıkış noktası olması nedeniyle oldukça önemliydi. Akdeniz’deki doğalgaz ve petrol de enerji ihtiyacı açısından oldukça önemliydi…
Derin ABD-PENTAGON bu oluşumun karşısındaki en büyük güçtü. Ringde iki taraf çarpışacaktı. AVRASYA BLOĞU ve BATI yani DERİN ABD-PENTAGON-LONDRA…
Ringde kazananın ödülü ise oluşturulması düşünülen YENİ DÜNYA DÜZENİ masasında baş köşede oturmaktı.
PENTAGON her türlü yolu denedi, deneyecek de… 15 Temmuz sonrasından günümüze kadar gelelim…
15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin ana mücadele noktası Suriye idi. Suriye’nin durumu bir türlü çözülemiyordu. Teröristler çekilmek yerine yer değiştiriyordu. Türkiye ise her alanda mücadele ediyordu. Fırat Kalkanı ve Afrin Harekatları ile birlikte teröristlerden arındırılmış bölge nizam ediyor ve ABD’nin Akdeniz’e çıkma hayallerini sekteye uğratıyordu…
Tüm bunlar olurken de Fırat’ın Doğusuna mutlaka girileceği mesajını da veriyordu. Çünkü kaynak orasıydı kaynak yok edilmeden anlamı yoktu.
Gözler sonra Akdeniz’e çevrildi. Akdeniz tam bir enerji yatağıydı. ABD enerji sahalarına sahip olmalıydı. Hem kendisi için hem de Avrupa’yı kendisinin gazlaması için… Rusya sahip olmak istiyordu. Çin üretmek, üreterek büyümeye devam etmek, İpek Yolu için gaza ve petrole ihtiyacı vardı…
Türkiye’ye büyük bir pay düşüyordu. Haliyle Türkiye’nin kimin yanında yer alacağı da büyük önem arz ediyordu. Tüm kavga Türkiye’nin payını olabildiğince küçültmek ve kendi tarafına çekmek…
İşte bu noktada yukarıda saydığımız 3 HARP TEKNİĞİ devreye girecekti…
Devam edecek…
Selam ve dua ile…
İBRAHİM YAVUZ