Şöyle uzaya çıkıp bir bakıyorum ülkeme. Acaba hem iç siyasi kavgalarla hem dış siyasi ve ekonomik kavgalarla uğraşan bir devlet var mı diye! Göremiyorum… Bütün olup bitenler bu mazlum coğrafyalarda oluyor. Fazla derine inmeden hem benim ifade edebildiğim ölçüde hem de okuyucularımıza hitap edebilecek ölçüde bu emperyalist devletlerin açgözlülüğü nereden geliyor kısaca anlamaya çalışalım.
Emperyalist devlet dediğimiz zaman artık kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden, kendi bekası uğruna başka devletlerin bekasını hiçe sayan yani bu devletler üzerinde yayılmacı politikalar izleyen devlet anlaşılmalıdır. Emperyalist devletler kendi sanayileri durmasın diye buradaki enerji kaynaklarını gasp edip götürüyorlar kasalarına. Bunu yüz yıl önce çok dahiyane ve kurmay planlarla Osmanlıyı paylaşarak gerçekleştirmişlerdi. Yüz sene boyunca bu topraklarda kan dökülmüştür kan.
Şimdi de aynısı yapılmaya çalışılıyor. Kendilerince artık yüzyıla tutunamayan devletlerin yok olması gerektiğini düşünüyorlar. Suriye gibi… Gerçi tarihte Suriye diye bir devlet olmamıştır. Kendileri bu toprakları paylaşmak adına bu devletleri kurmuşlardır. Neyse şimdi karşılarında o eski Türkiye yok. Şunu söyleyeyim öncelikle: Kararlar artık Türkiye dışarıda bırakılarak alınamaz. Türkiyeyi yanında gerçek bir müttefik olarak tutanlar karlı çıkacaklardır.
Bakın oyun yeniden dizayn ediliyor. Avrupa büyük sıkıntı içerisine girmiş bulunuyor. Avrupa Merkez Bankası tarafından alınan kararlarla bu iş nereye kadar gidecek? Türkiyeyi ya Avrupa yanına alacak ya da ABD-Rusya. Avrupa’nın merkezinde o patlama neden oldu? Bu bir mesajdı. Gerekirse seni kalbinin tam ortasından vururum demekti. Avrupayı bu işte saf dışı bırakma numaraları bunlar. Ve arkası gelecek bunun… Son günlerde yeni gelişmeler yaşanıyor. Finans merkezi ABD’ye geçmiş durumda. Para babalarının yeni durağı NEVADA… ABD bu bölgedeki global çıkarları için Türkiye’nin büyümesini istemek zorunda. Bu yüzden Türkiyeyi kendine çekmek zorunda.
Tüm bu hengamenin içinden çıkabilecek gücümüz de var ferasetimiz de… Yeter ki artık iç siyasi kartları devreye sokarak devleti içeride meşgul etmeyelim. Bu ülkenin sınırları içerisinde barınıp da milli meselelerde devleti yalnız bırakırsak sonumuz hiç iyi olmaz. Çünkü bu topraklardan başka gidecek hiçbir yerimiz yok. Bizi biz yapan bu sınırlarımız ve bize çevrilen gözler olan mazlumlardır. Tarihte on beş tane büyük imparatorluk kurmuş bir ecdadın izlerinden geliyoruz. On altıncısını da yıkmaya hiç niyetimiz yoktur diye düşünüyorum.
Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Devletimizi ve milletimizi tüm Müslümanların dahilinde tek bir çatı altında toplamayı nasip etsin inşallah.
Selam ve dua ile… İbrahim YAVUZ