YUSUF GÜZELLİĞİNE NE DERSİNİZ?

“Yusuf kardeşlerine dedi ki bugün size kınama yok. Allah sizi affetsin. O merhametlilerin en merhametlisidir” Yûsuf suresi ayet: 92

Biz Yusuf’un güzelliğini yüzünde sanırız ve onun ne kadar yüz güzeli olduğunu kadınların onu gördüklerinde ellerini kesmiş olmaları ile anlatırız.

Lakin Yusuf’un asıl güzelliği yüreğinde idi ve o güzelliğin adı kardeş güzelliği idi.

Kardeşleri onu çölde bir kuyuya attıkları ve ona en zor ölüm yolunu seçtikleri halde o kardeşlerine hiç bir şekilde düşmanlık etmedi ve onlara her türlü cezayı verebileceği halde “Size bugün en küçük bir kınama yok” Dedi.

Biz elbette Yûsuf gibi olamayız ama Yusuf’un güzelliğine pekala biz de heves edebiliriz. Zira bizim önderlerimiz peygamberimiz efendilerimizdir.

Dağdan dönüp gelen herkese kulağımız ve gönlümüz açık diye cümleye ilan edelim.

Bu anlamda hani bu konuyu kemalistler ve kendilerini kemalist kılığına sokmuş Türkçüler, işte onlar, müslümanlar gibi anlamayabilirler. Onlara da Mustafa Kemal’in Çanakkale’ye gelen Anzaklara hitaben yaptığı konuşmayı hatırlatayım.

““Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içindeuyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.”

Bu sözler dünyanın öteki ucundan bu topraklara saldırmak, insanlarını öldürmek ve topraklarına sahip olmak için gelen ve bu topraklarda ölen Avustralyalı ve Yeni Zelanda lı askerlere hitaben söylenmiştir.

Hoş mudur?

Elbette hoştur. Düşmanlık insanlık için arizi bir durumdur ve esas olan barış ve kardeşliktir.

Ayrıca;

Dünya böyle bir yerdir işte… Dünya alçak memleket demektir ama bu dünya alçaklarla alçak olmayanların da ayrıldığı diğer tarafa da ayrı ayrı gittikleri bir yerdir.

Arş yiğitler vatan imdadına.