Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
BATI artık karşısında dişli bir rakip görüyordu. Bu nereden çıktı diyorlardı kendi kendilerine. Gelecekteki projeleri için bu adamı göndermemiz gerekiyor diye düşünüyorlardı. Hemen partisini kapatma operasyonu üzerinden işe başladılar, karalama operasyonları ile partiyi yıpratmaya çalıştılar. Ancak hesap yapanların üzerinde hesap yapan ALLAH vardı. Bu milletin genetiği ile uyuşmuş bir parti ve onun lideri bir insan… RECEP TAYYİP ERDOĞAN…
Davos’ta, tüm dünyanın gözü önünde, masum Filistin halkını tanklarla ezen, bombalarla yok etmeye çalışan İsrail devlet başkanı Şimon Peres’e KATİL diyerek rezil ediyordu. ONE MINUTE olayı bir milattır bu anlamda. Tayyip Erdoğan’ın bu çıkışı karşısında artık BATI kudurmuş bir köpek haline büründü. Bu adamı Türkiye’nin başından savmamız gerekiyor dediler. Yani HAÇLI-SİYONİST birliğini bir kez daha oluşturmaları gerekiyordu.
2013’te Türkiye IMF’ye olan borçlarını ödedi. İktidarı devraldığında yaklaşık 23,5 milyar dolar olan borcunu ödedi, prangalarından kurtuldu. Gezi olaylarından önce Türkiye’de faiz oranları %4,5 seviyelerindeydi. Kolay değil bu seviyelere çekmek. Türkiye ekonomisini düzeltme yönünde çok önemli adımlar atılıyordu. Bu oran 2001’de gecelik bazda %7500 seviyelerindeydi. Enflasyon %70’lerdeydi. Sen misin ekonomisini düzeltmeye kalkan. BATI hemen işe koyuldu. Türkiye’de bir karışıklık çıkarılmalıydı onlar açısından bakıldığında. Çıkarılacak bir siyasi kriz her şeyi alt üst ederdi Türkiye’de. BATI bu oyunu çok iyi biliyordu.
Sonuçta öyle olmuyor muydu? Her siyasi girişim ekonomik sonuçlar doğurur, her ekonomik girişim de siyasi sonuçlar doğururdu. Başladılar GEZİ OLAYLARI ile içeriyi karıştırmaya. Üç beş ağaç meselesi değildi bu hadise. Kaldı ki o köklenen ağaçlar götürülüp başka bir yere dikilecekti. Ama hadise başkaydı. Hadise özellikle gençlerin bu konuda hemen ayağa kalkacağı BATI tarafından görüldü ve bu olay gençlik üzerinden yürütüldü. Gençler galeyana getirildi.
(Açıkçası ben de işi destek vermeye götürecek kadar ilerledim. Ancak Allah her şeye kadirdi. Devletimin üzerinde oynanan oyunu fark etme basiretini bana bahşetti…)
Hükümet istifaya çağrıldı. Bu amaçla Tayyip Erdoğan istifa ettirilecek, ülke başsız kalacak, Türkiye, BATI tarafından kolay yoğrulabilen, şekil alabilen bir hamur haline getirilecekti. ETMEDİ, ETMEDİ, ETMEDİ… Oynanan oyunu milletin de görmesini sağladı.
Ancak ne oldu? Faizler yükselmeye başladı, ülke yatırım yapılamaz bir ülke olarak lanse edilmeye çalışıldı. Paranın babaları ülkenin kaynaklarını sömürmeye kalktılar. Ben de dahil gençlerimiz daha demokratik, müreffeh bir ülkede yaşayacağımızı zannediyorduk. Ancak asıl müreffeh başka yerlerdeymiş. Üç beş ağacı bahane ederek ortalığı kasıp kavurmak bir işe yaramıyormuş. Bu olay da Recep Tayyip Erdoğan’ın basireti milletin de arkasında durması ile savuşturuldu. Ancak durmadılar. 7 Şubat, MİT krizi, 17-25 Aralık operasyonları ile ülkeyi yıpratma çalışmaları devam etti. Hükümet paraları iç ediyor diye ortalık toz dumana çevrildi. Bu olaylar da BATI’nın ekmeğine yağ sürdü. Hükümetin aklı başında politikaları ve milletin de hükümetine olan inancı ile hevesleri kursaklarında kaldı.
(Devam edecek)…
İBRAHİM YAVUZ
