Konumuza girmeden önce bu yazı serisi hakkında genel bir bilgi vermek mecburiyeti doğuyor. Eğitim öğretim sisteminin yeni müfredatı konusunda bu yazı serisinde yazılacak olanlar kesinlikle belirli bir şahsı, grubu, kurumu, kuruluşu hedef alarak yazılmamıştır. Ele alınan bu konudaki görüşler naçizane bir değer addetmektedir. Burada yeni müfredatla ilgili detaylar tarafımdan gerek eleştirel gerekse tasdikleyici nitelikte olacaktır.
Öncelikle şunu söylemekte yarar görüyorum. Eğitim denen kurum öyle bir çiçektir ki belirli bir yerden sonra baştan şırıngalanan verilerin geri dönüşü olmayabiliyor. Günümüzde bunun örneklerini biz gençler üzerinde net bir şekilde görebiliyoruz. “Ağaç yaş iken eğilir.” sözü tam da bu duruma denk gelmektedir. Eğitim kurumlarına ilk sınıftan veya ana sınıfından alınan bir çocuk bu yaşlarda ne verilirse onu içselleştirebiliyor.
Yapılan düzenlemelere genel bir bakış açısıyla girelim: Eğitimin asıl amacı bir şeyi kanıksamak, içselleştirmek, ruhuna girmek, tozları ile değil tozun altındakilerle olmalıdır. Kısacası eğitim tanımak olmalı. Şimdi yapılan değişikliklerin derinliğine nüfuz etmeye çalışalım.
Yeni Müfredatın Uygulanmaya Başlaması
Önümüzdeki yıldan itibaren 1. 5. ve 9. sınıftaki öğrenciler yeni müfredatla eğitime başlayacaklar. Dolayısıyla bu sene, gelecek sene ve sonraki takip eden sene, değişen müfredattan dolayı TEOG, YGS veya LYS sınavlarında herhangi bir farklılık olmayacaktır.
“Eğitimde Demokratikleşme” Başlığı
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz bu konu hakkında bir açıklama yaptı. 10 Şubat 2017 tarihine kadar yeni eğitim öğretim müfredatı hakkında görüş bildirmek isteyenler müfredatta yer almasını istediği düzenlemeyi bildirebilecekler. Bu oldukça pozitif bir durum gibi görünüyor. Eğitimde belirli bir kesimin söz hakkı olmasının önüne geçiliyor, çok seslilik sağlanarak farklı görüşlerin ortaya atılmasına vesile oluyor. Bakan Yılmaz ayrıca bu konuda herkesin kendini tanımlama hakkı olduğunu, bu tanımlamalarda istenmeyen ibareler söz konusu ise bunların taraflara bildirilmesi gerektiğini, söz konusu aykırı ibarelerin çıkarılabileceğini ifade etti.
Programlar 2023 Hedefleri Doğrultusunda Hazırlandı
Müfredat hazırlanırken her alanda olduğu gibi eğitimde de 2023 vizyonu dikkate alınmıştır. Türkiye artık vizyonunu belirlerken bünyesindeki bütün kurum ve kuruluşların objektif, bilimsel kriterlerle donatılması gerekmektedir. Yeni eğitim öğretim programı hazırlanırken yeni yetişen neslin geleceğe hazırlanırken bu toprakların bir bireyi olarak yetişmesi sağlanmalıdır. Burada bir anekdot belirtmek istiyorum. Japonya’da ilkokula yeni başlayan öğrenciler Hiroşima’ya bomba atılan yere götürülür ve bir daha böyle bir durumla karşılaşmamak için yetişmiş, devletine milletine sahip çıkabilecek insan olarak yetişmenin önemi anlatılır. Eğer gelecek yıllarımızı biz Türkiye olarak sağlam temellere oturtmak için milli şuurun genç beyinlerimize zerk edilmesi gerekmektedir.
Ders Saatleri Azaltılmayacak
Yeni düzenlemede ders saatlerinin azaltılmayacağı, buna rağmen derslerin içeriklerinde hafifletilmeye gidilecektir. Böylelikle ders saatleri artırılabilecek ve gereksiz dersler, gereksiz konular müfredattan çıkarılarak öğrencilerin aklı yoğun ders baskısından bir nebze olsun hafifletilmiş olacaktır.
Devam edeceğiz…
Selam ve dua ile…
İBRAHİM YAVUZ