“TÜRK TİPİ” ANAYASA

Türkiye uzun süren maratondan sonra 16 Nisanda referanduma gidiyor. Referanduma kadar taraflar tercihleri doğrultusunda yeni anayasa metnini halka anlatmaya çalışacak. Biz de elimizden geldiği kadar bu köşemizden maddeleri anlatmaya çalışacağız. Bir anekdot düşerek yazıya başlamak istiyorum. Bu seçim parti seçimi değildir. Yapacak olduğumuz oylamada ülkenin geleceği söz konusudur. Partizanlığı bırakarak olaya bakmanın daha anlamlı olacağını görüyorum. Parlamenter sistem bize ne getirmiş, ne götürmüş bunun hesabını iyi yapmalı, ülkeyi bir adım daha ileriye götürüp götürmediği göz önüne alınmalı, yeni sistemde neler değişecek hesabının iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu kısa açıklamadan sonra maddelere geçebiliriz:

*Partili Cumhurbaşkanı

   Bu maddeye göre Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisi ile ilişkisi kesilmeyecek. Partisinden aday olup da Cumhurbaşkanı seçilen bir kişinin dar bir alana alınarak partisinden el etek çektirilmesi pek de akla yatkın olmasa gerek. Cumhurbaşkanının partisine bir bağlılığı, sevdası, gönül bağı elbette olacaktır. Kalkıp da bunu ona çok görmenin siyaseten de bir geçerliliği yoktur. 1923’ten 1950’ye kadar tek parti dönemi olsa da (ki bu süreçte Mustafa Kemal tarafından dış ülkelere karşı diktatör (Kemal’in ülkesi) görünmemek için alternatif parti kurulmasına izin vermiştir.) Mustafa Kemal de partili Cumhurbaşkanı’ydı. İsmet İnönü de aynı şekilde hem partinin genel başkanı hem de milli şefti.

*Cumhurbaşkanı ve TBMM seçimleri aynı gün yapılacak

   Yeni anayasaya göre yasama ve yürütme seçimleri 5 yılda bir aynı gün yapılacak. Sık sık yapılan seçimler bazı sorunlara yol açabilmektedir. Bunlar:

-Sık sık yapılan seçimler ülkede mali bir külfet oluşturmaktadır.

-Daha verimli alanlara aktarılması gereken kaynaklar ayrı ayrı seçim dönemlerinde kullanılarak ekonomik israfa neden olmaktadır.

-Bu dönemlerde ülkede bir yönetim boşluğu meydana gelmekte, işlevsellik sekteye uğrayabilmektedir.

-Sık sık seçim yapılması aynı zamanda ülke vatandaşları üzerinde bir baskı oluşturmakta, seçim kaygısı baş gösterebilmektedir.

-Yapılan seçimler piyasaya da etki etmektedir. Seçim dönemi demek piyasalarda algı sorununa yol açmak, piyasa aktörlerinin geleceği planlarken önünü görememesi problemi demektir.

Bütün bu ve bunun gibi sorunların önüne geçilerek seçimlerin aynı gün yapılması kararlaştırılmıştır.

Milletvekili seçilme yaşı 25’ten 18’e iniyor

   Artık gençlerin her alanda daha fazla söz sahibi olması gerekir. Yaşı ilerlemiş, belirli bir dinamizm dönemini atlatmış milletvekilleri genç vekillerin gösterdiği etkiyi dinamik, hareketli bir şekilde gösteremeyebilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan da zaten bu yaş ile ilgili açıklamasını yaptı, milletvekili seçilenlerin askerlikten muaf olabileceği, sonuçta bu vazifenin de bir vatani hizmet olduğunu söyledi. Böylelikle genç milletvekili adayların önü açılmış oldu.

Devam edeceğiz…

Selam ve dua ile…

   İBRAHİM YAVUZ