Aydın aydın
Biz lisede iken Deniz Gezmiş henüz ölmemişti ve dağlarda fasizmin ordusuna karşı savaşıyordu..
Deniz Gezmiş ve diğer tüm solcular için Türk bayrağı faşizmin bayrağı, istiklal marşımız da faşizmin marşı idi. Faşizme karşı savaş tüm solcular için iman meselesiydi.
Ne zamanlar?
Yetmişli yıllar… 68 kuşağı artık mesela öğretmen veya devlet memuru olmuşlardı.
Orta ogretim dönem okullarda TÖBDER boykotlari vardı.
Üniversitelerde ne olup bittiğini bilmiyorduk ama sonradan öğrendik ki altıncı filoya karşı denize taş atmışlar ve hatta üniversite kantinlerinde de coca cola satışına izin vermiyorlar imişler.
İşte o zamanlardan biraz sonra zamanlar…
Mesela yıl 1972 falandı.
Nihat Erim başbakandı ama henüz devrimci kurşunu yememişti. Dolayısıyla henüz öldürülmüş değildi.
Kıbrıs çıkarmamız için kızı Ayşe’yi tatile gönderen Turan Güneş gibi Nihat Erim de izmitliydi.
Onu İzmitli bir devrimci öldürdü.
O dönemler, İzmit devrimcilik bakımından lider bir şehirdi. Ne de olsa proletaryanin en çok olduğu şehirlerden birisi İzmit idi
Sadece İzmit mi?
Yok. Koskoca Kocaeli.. bir proleterya şehri idi.
Ben de bir proleter idim. Cumartesi pazar gunlerinde altı vardiya olarak iki gün Derince ve Seka limanlarinda tahmil tahliye işinde çalışırdık.
Yani iki günde altı yevmiye….
Lise okuyorduk. Pazartesi günlerinde 48 saat işçi olarak çalışmış bizler, istiklal marşımızı söylerken, arkamızda iki gün içinde elini soğuktan sıcağa hiç vurmamış solcu yani devrimci arkadaşlarımız biz hazırolda istiklal marşımızı okurken onlar bizim omuzlara rütbe olsun diye küçük taşlar dizerlerdi.
Neden öyle yaparlardı peki?
Çünkü arkadaşlarımız devrimci ve akıllı idiler.
Onlara göre biz faşist idik. Yani biz faşizmin askeri idik ve asker dediğinin rütbesi olmalı diye bize rutbemize uygun omuz işaretleri yaparlardı.
O arkadaşlar, komünizm yıkıldıktan sonra Atatürkçü oldular ve artık orak çekiçli kızıl bayrak yerine Türk bayrağı taşımaya başladılar.
Sonra da çoğu babalarından daha zengin olup Amerikan veya batıda bir ülkeye vatandaş oldular.
Biz hep, işçi , köylü ve faşist olduk onların gözünde.
Şimdi de öyleyiz ha.
Tabii sadece faşist değiliz. Aynı zamanda gerici… Aynı zamanda terörist olduk bir zamanlar.
Şimdilerde neyiz bilmiyoruz. O arkadaşlarımız ingilizce konuşuyorlar ve onu bile anlamıyoruz.
Çünkü biz Arap olmuşuz. Suriyeliler ile de kardeş imişiz.
Ne çok şey oluyoruz böyle ya
Çok oluyoruz çok.