Cuma , 11 Temmuz 2025
Son Dakika Haberler
Soygun bir CHP geleneğidir

Soygun bir CHP geleneğidir

Bir insan ve toplumda birgün mutlaka hesaba çekileceği kaygısı ve korkusu yoksa onda her türlü zarar ziyan ve kötülük gelmesi mümkündür. Çünkü insanları iyiliğe sevk eden onların inançları, adalet anlayışları ve bunlara göre şekillenen ahlak ve vicdanlarıdır.

İslami inanç ve ahlaka göre şekillenen bir anlayış ve duruş veya değer ölçüsü CHP’ nin genetik kotları ve DNA’ sında kuruluşunda bu yana zaten yok. Bu zihniyet kökten İslam Hukukuna karşıdır. Rüşvet alıp vermeyi, hırsızlık, zina, haram ve helalleri belirleyen İslam yani İslam hukukudur. İslam toplumunda haram olan bir şey Yahudi ve Hıristiyan toplumunda haram, İslam toplumunda yasak olan bir husus başka dinlerin hukukunda normal karşılanabilir.

İslam hukukuna göre belirlenmiş haram ve helal, iyi ve kötü, ahlak ve ahlaksızlık ölçü ve anlayışlarına karşı olan Kemalist- Laiklerin bunca soygun ve hırsızlık olayları karşısında hiçte yüzlerinin kızarmaması, utanıp sıkılmamaları, hiç birşey olmamış gibi davranmaları, hatta hâkimi, savcıyı, polisi, hükümeti veya Cumhurbaşkanını tehdit etmeleri beni hiç şaşırtmıyor.

Bu insanların çoğu ‘’devletin ve milletin malını çalmanın, rüşvet alıp vermenin, kul hakkı yemenin, insanların hak ve hukuklarını çiğnemenin, haram ve helal hukukunu belirleyen Allah’ın hukukuna zaten inanmıyorlar. Bunların kabul ettikleri hukuk ateist antik Yunan ve Roma hukuku temelleri üzerinde belirlenen İslam’ı referans almayan bir hukuktur.

Müslüman bir topluma siz İslami olmayan bir hukuku inat ve ısrarla dayatırsanız mutlaka o toplumu inanalar ve inanmayanlar diye ikiye ayırmış olursunuz. Nitekim birçok İslam ülkeleri gibi Türkiye’ de de durum aynen böyledir.

Müslüman bir toplumu Budizm’ e göre yargılamak ve cezalandırmak ne ise, Müslüman bir milleti Hıristiyan hukuk ve kanunlarına göre yargılamak ve cezalandırmakta aynı şekilde mantıksızdır.

Şimdi kimse kızmasın, darılmasın, trip yapıp tellenmesin!

CHP’ lilerin devleti ve milleti soyması, mal ve mülküne el koyması yeni bir şey değil, bilakis bu partinin kurumsallaşmış geleneğidir. Osmanlı devlet yapısı ve işleyişine, karşı olan batı patentli ve referanslı CHP zihniyeti Türkiye’de iktidara gelince önce karşı oldukları ve eleştirdikleri padişahtan daha padişah oldular. Unvanları padişah değildi ama tek adamdı, ezeli ve ebedi şefti. Hatta ‘’Kâbe Arap’ ın olsun, Çankaya bize yeter’’ diyen mürtet ve  kâfirlerin tapınağı haline geldi.

Halkın yönetim biçimi olan Cumhuriyet rejimini diktatörlük yaparak muz Cumhuriyetine çevirdiler. Cumhuriyeti tek adam ve diktatörlük yönetimi olarak benimsediler. Bu tek parti diktatörlüğü 1950’ lerde Demokrat Partinin iktidara gelişiyle şekil olarak son buldu. Tek parti döneminde bir virüs gibi devlet bürokrasisine (asker- Sivil) yerleştirilen kişiler bu ideolojik çarpıklıkla ülkenin kalkınması, milletimizin özgürleşmesi ve bağımsızlaşması önünde bariyerler oluşturdular. Böylece devlet dış güçlere yıllarca taşeronluk yaptı. Tüm sivil ve askeri darbeler bu kukla yönetici ve taşeronların batıdan aldığı ihalelerin gereği idi.

Bu yüzden milletimizin 1950 de CHP zihniyetine kestiği müebbet ceza, onları bir daha tek başlarına iktidar olmasına fırsat vermedi.  CHP ve ideolojisine gönül veren beyaz Türkler, Boğaz Baronları, Mason Locaları, kılıç artığı yerli münafıklar, sırtlarını millete ve onun kutsal ve milli değerlerine dönüp, kıblelerini de Avrupalı olmak için batıya çevirdiler.  Yarım asırdan fazla AB kapılarında dilencilik yaptılar ve hala yapmakta ısrarlılar. Demek ki, insanın kalp ve gönül gözü kör olunca, kölelik böyle bağımlılık yapan bir uyuşturucu oluyor.

İstisnalar hariç, CHP’ nin Genel Başkanları baştan sona tek adam olan atalarının yolunda tek adam olarak kaldılar. Demokrasi memeokrasi işin hikâyesi. Son günlerde soygun ve hırsızlıklarıyla gündeme oturan CHP’ li Belediye başkanları bu konu da zurnanın son deliği bile olamazlar. 

Tandoğan denen bir adam aynı anda Ankara’ nın CHP il Başkanı, il valisi, il Belediye Başkanı olursa; yani hem mülki amir, hem belediye başkanı, hem iktidar partisinin il başkanı ise, bu oyunda şah her zaman mattır. Çift kale bir oyunda tek kişi her iki kaleye gol atacaktır. İşte o zaman, ‘’Devletin malı deniz yemeyen domuz’’ olur.

Asıl can alıcı mesele, esas sorun, Türkiye’ nin çözüm bekleyen en acil ve akut problemi CHP kurucuları ve ideolojilerinin İslam ve Müslümanlara, İslam Tarihi ve Medeniyetine, ahlak ve hukukuna karşıtlığı ve düşmanlığıdır. Sorunun kökü ve çözümün özü burada yatmaktadır.

CHP Belediyelerindeki yargıya intikal etmiş olan soygunların yeni bir hırsızlık vakıası değildir. Bu onlara tek parti CHP diktatörlüğünden kendilerine miras olarak kalan parti geleneğidir. CHP milletin özgürlük ve bağımsızlığını, inancını, kültürünü, tarih ve coğrafya bilincini, gerçek Cumhuriyet anlayışını çalan, İslam’ a ve Müslümanlara karşı olmayı, kurumsallaştıran cumhuriyet hırsızları, arsıları ve yolsuzlukları partisidir. Bir insanda ölçü olarak din ve don yoksa onun ahlak ve edebinden bahsedilebilir mi? 

Nereden bakarsanız bakın CHP eylem ve söylemleriyle Cumhur ve Cumhuriyetin Hasımları Partisi (CHP) olma özelliğini hiçbir zaman kaybetmemiştir. Kendi içinde bir türlü bitmeyen rant ve koltuk kavgası bir CHP klasiği olarak devam edecektir.

İyi uykular, hayırlı tıraşlar hırsızları, arsızları, namussuzları, vatan ve millet hainlerini başlarında taşıyan batı kulları ve kuklaları…

Yorum yap

Ayrıca Bakınız

İslâmcılık birlik, hilafet, şeriat

İslâmcılık birlik, hilafet, şeriat

Prof. Dr. Hayrettin Karaman Kendimi içlerinde hissettiğim İslamcı Müslümanların vazgeçilemezleri arasında birlik, hilâfet ve şeriat …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir