Perşembe , 21 Kasım 2024
Son Dakika Haberler
SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA ÜÇ TEŞEKKÜR…   

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA ÜÇ TEŞEKKÜR…  

Biri Şehir Hastanesinde gördüğüm hizmet

Diğeri,

Hastaneden Fatih’e giderken gittiğim yolların rahatlığı,

Diğeri Taksim Cami…

 

Yazıya başlarken

İki teşekkürle başlamıştım. Yazıyı bitirmeden Taksim Cami açılışı yapıldı.

Yazının rötuşlarını yaparken Çamlıca Kulesi’nin de açılışı yapıldı.

Cumhurbaşkanımızın hızına yetişmek mümkün değil.

Artık başlığı değiştirmeden “üç teşekkür” diyorum.

 

ÇAM VE SAKURA HASTANESİ

Başakşehir’de geçen yıl hizmete giren Çam ve Sakura Hastanesi

1.000.000 m2’lik bir alana kurulu…

2.682 yataklı gerçekten de şanına yakışır şekilde.. şehir büyüklüğünde bir hastanedir Çam ve Sakura Hastanesi.

Bu kadar büyük bir alana kurulduğu için

Poliklinik ve diğer birimleri bulmada zorlanacağınızı sanırsınız

Ama öyle değil.

 

OTOPARK

Hastenede sistem o kadar güzel kurulmuş ki,

Adımınızı attığınız andan itibaren yön levhaları ile birlikte, otopark görevlileri de size yardımcı olduğu için sorunsuz bir şekilde arabanızı park edip, gideceğiniz birimi bulabiliyorsunuz.

Hastanenin kapalı çok geniş 3 katlı bir otoparkı var.

Eski devlet hastanelerinde

Otopark parası ödediğiniz halde park yeri bulma sorunu burada yok ve aynen alacağınız diğer hizmetler gibi otopark da bedava…

 

SAAT GİBİ İŞLEYEN SİSTEM

Asansör veya yürüyen merdiveni kullanarak zemin kata çıktığınızda

Görevliler yine sizi karşılıyor ve gideceğiniz birimi tarif ediyor.

Eskiden

Gideceğimiz yeri öğrenmek için gelen geçenin gözünün içine bakar sizinle kimse  ilgilenmezdi. Şimdi öyle değil.

Pandeminin

Yoğun olduğu bu günlerde bile sıra numarası aldıktan 3-5 dakika sonra sıranız gelip muayene olabiliyorsunuz.

 

Bu arada

Tomografi, tahlil vs. gibi lazım gelen tüm hizmetler

Adeta

Işık hızıyla çözülüyor.

Ve siz diyelim ki, tomografiyi çekip doktorunuza dönmeden sonuçlar doktorun önüne geliyor.

Tek kişilik odada tedavi

Yapılan korona testleri

Tomografiler, tahliller, röntgenler vs. vs. vs.hepsi bedava.

 

ÜCRET ÖDESEYDİK

NE KADAR ÖDEMİŞ OLURDUK

Peki,

Böyle basit bir şekilde “Bedava!” deyip geçiyorum ya. Verilen hizmetlerin ucuz olduğu sanılmasın.

Bunun için iki tane örnek vermek istiyorum:

Arkadaşım ve aynı zamanda hemşehrim olan bir iş adamı koronaya yakalanıyor.

Devlet hastanesinde yer bulamadığından mıdır başka bir sebepten dolayı mıdır bilmiyorum (o günlerde korona salgını yoğunlaşmıştı) özel bir hastaneye gidiyor.

Tedavi masrafları olarak

Günlük 7.000 lira bir yatış ücreti olacaklarını söylerler.

Koronaya yakalananların

Bilhassa 8-9-10’uncu günlerde ne kadar büyük acı çektiklerini bilen bilir.

Bu hemşehrimin maddi imkanı da yeterli olduğu için

Naçar “Tamam!” diyor. (Demese ne olacak? O acıya dayanılır mı?)

 

Tedavisi tamamlanıp hastaneden çıkınca

Tedavi ve yatış masrafları olarak 120.000 liralık bir fatura çıkartırlar.

Zaten kendisi de o hesabı yapmış.. yakınları ödeme yapmak için hazırlıklı gelmişler.

Ancak…

 

CHP’Lİ AİLE

Ancak

Hastane yetkilileri bu sırada hükumetin çıkardığı bir yönetmelikle korona hastalarından ücret alınmadığını

Binaenaleyh

Herhangi bir borçları olmadığını söylerler.

Arkadaşımız ve ailesi şok olur.

Çünkü

Tüm aile koyu CHP’li. Kendisi de Akpartili olmasa da akrabaları gibi Akparti’ye atıp-tutmuyor, yani çok muhalif biri değil.

Bu olaydan sonra artık ne düşünürler bilmiyorum.

 

BAŞKA BİR ÖRNEK

Yine başka bir tanıdık, hanımı ile kendisi koronaya yakalanıyor. Onların maddi durumu yukarıda bahsettiğim hemşehrimden çok daha iyi.

Şuur altımızda kalan “Devlet hastanelerinde hizmet iyi değildir” anlayışı ile

Onlar direkt

İstanbul’un meşhur özel hastanelerinden birine giderler.

Çıkarken

Kendisi için 50 bin.. eşi için de 40 bin lira toplam 90 bin liralık fatura çıkarırlar.

 

İTİRAZ

Hükumetin

Korona hastasından özel hastanede yatsa dahi ücret alınmayacağını bilmedikleri için ödemeyi yaparlar.

Öğrendikten sonra

Elemanları vasıtasıyla parayı geri talep ettiklerinde hastane yatkilileri

“Zaten sizden tedavi masrafını almadık.. bu aldığımız sadece yatak parasıdır” derler.

İş inada binince şikayetçi olurlar.

Netice ne oldu bilmiyorum.

 

Bu arada aldıkları hizmeti sordum.

Detaya girmeden şu kadarını söyleyeyim:

Şehir Hastaneleri 5 yıldız ise

Kaldıkları meşhur hastane.. Şehir Hastanesinin yanında ancak 3 yıldız alır.. 4 yıldız alamaz.

 

HASTA YATIŞ KATLARI

Odalar tek kişilik ve gayet geniş. Beş yıldızlı otellerde böyle geniş oda yok.. olsa da böyle yüksek tavanlı ferah oda bulamazsınız.

Yerler, banyo lavabo çarşaflar hepsi pırıl pırıl.

Kan alırken

Çarşafa bir-iki damla kan damladı.. hemen çarşafı değiştirdiler. Bir de bir pike daha verdiler ki, sakız gibi temiz ve beyaz…

Hasta yatağı son model hidrolikli bir yatak…

Doktorlar, hemşireler gayet hassas ve özenle işlerini yapıyor. Hastaya nazik ve kibar bir şekilde hitap ediyorlar. Eski Türkiye hastanelerini bilenler bilir… Hasta olmak adeta suçtu. Dr bağırır, hemşire surat asar, temizlikçiler oflayıp puflar hastane kapıcısı zaten hastanenin kralı… Cebinizde Mallboro, Samsun gibi sigara paketi olmadan hastanızı boşuna ziyaret gitmeyin.

Bu anlattıklarımı Z kuşağı okumasın.

Çünkü

Söylediklerimden bir şey anlayamazlar.

 

BAKIM

Tedavi-temizlik-bakım hizmetleri

Arka arkaya 24 saat 7 gün hiç durmadan devam ediyor.

Hemşireler

Tansiyon, şeker, ateş ve kandaki oksijen oranına bakmak için ellerinde “yürüteç” gibi portatif bir araba ile gelir raporlarını tutar giderler.

Arada başka bir hemşire

Serum, iğne ve hapları vermek, gerektiğinde damar yolu açmak için gelir.

Bu işlemler hastanın durumuna göre gece-gündüz olmak üzere 3-5 kere tekrar eder.

Bu arada

Röntgen çekmek gerekiyorsa başka bir eleman uzay aracı gibi bir aletle gelir röntgeni çeker.

Bu da hastalık boyunca 3-4 kere tekrarlandı.

Temizlik elemanları her sabah genel temizlik.. iki kere de çöp almaya gelirler.

 

Yemek hizmeti verenler (Özel ve profesyonel bir firmaya benziyor. Elemanları papyon kravatlı şık bir kıyafetle hizmet ediyorlar) günde 3 kere ana yemek,

3 kere de ara öğün (meyve, yoğurt, süt vb. gibi) olmak üzere günde 6 kere odaya uğruyorlar.

 

Dr günde bir bazen iki.. eğer değerler iyiye doğru gidiyorsa iki günde bir uğruyor

Ama

Belli ki, bir sistemle hastayı takip ediyor.

Zaten e-nabız ile biz de değerleri takip edebiliyoruz.

 

Bütün bunları üst üste koyduğunuzda

Oda servisi gün ve gece boyunca devam ettiğini görürsünüz.

Mesela

Dün gece sabaha doğru 04.30 civarında hasta yatağında röntgen filmi çekildi.

Ancak

Değerler iyiye doğru gittiğinde gece tedavisi saat 24.00’ten sonra kesilerek hastanın istirahat etmesi sağlanır.

 

İLK DEFA GÖRDÜĞÜM ALETLER

Anında

Ateş ölçen aleti görmüştüm

Ama

Anında kan şekerini ölçen cihazı burada gördüm.

Yine

Hastayı yatağından kaldırmadan röntgen çekildiğini burada gördüm.

Açıldığında deveboynu gibi uzayan

Kapandığında servis arabası olan uzay aracı gibi bir alet bu dediğim seyyar röntgen cihazı.

Bütün tedavi ve hizmetler

Hasta odadan dışarı çıkarılmadan yapıldı.

 

ALLAH

DEVLETE-MİLLETE ZEVAL VERMESİN!

Peki,

Bu kadar anlattığım hizmetlerin bedeli ne kadar olur bir tahmin yapamadım.

Serum bitiyor hortumu poşeti iğnesi vakumlu aparatı vs. si ile birlikte çöpe… Günde kaç tane serum veriliyor sayamadım. Çünkü bazen aynı anda ikişer hatta üçerli olarak veriliyordu serumlar.

İğne yapılıyor enjektörü ile çöpe…

Yemek

Kapalı kaplar içinde geliyor.. kaşığı çatalı suyu yine aynı şekilde kapalı.. onlar da çöpe.

Bu şekilde çöp kovası günde iki defa doluyor.

Odada biri banyoda biri tıbbi atıklar için olmak üzere dört adet çöp kovası var.

Ve daha burada sayamadığım

Birçok sarf malzemesini de hesap ederseniz sadece bir hasta için ne kadar bir masraf çıkar bu sektörden anlamadığım için bilmiyorum.

 

Ancak

Bir tahmin yapabiliyorum.

O da yukarıda verdiğim iki örnekte talep edilen ücretten yaklaşık bir rakama ulaşabiliriz.

Bir kişiden tedavi ve yatak masrafı olarak 120 bin lira istendiğini yazmıştım.

Sadece

Çam ve Sakura hastanesi 2.682 yataklı.

Bunun içinde Onkoloji bölümü var ki, o hastaların tedavisi daha pahalı

Ama

Biz 15 gün yatan bir hastanın devlete ortalama maliyetini 120.000 TL kabul edelim. Bunu 2.682 yatak ve sonra bir yıllık maliyeti bulmak için 12*2 = 24 ile çarpmak lazım.

Bu da yaklaşık 8 milyar TL yapıyor.

Hastane tam kapasite ile çalıştığında

Ayakta tedavi, poliklinikler vs. ile birlikte

32.700 hastaya hizmet verecek.

O zaman tahminen bu 8 milyara bir 8 milyar TL daha eklemek gerekecek.

 

Birçok hasta bu maliyetlerin altında kalkması imkânsız…

Zamanında

Kansere yakalananların evini tarlasını vs. sattığını biliyoruz.

Bugün

Bu hizmetlerin hepsini bedava alıyoruz.

 

Cumhurbaşkanımıza

Birinci teşekkürüm bunun içindi.

Yazı uzadığı için

Diğer iki teşekkürümün sebebini yazamadım.

Onları da daha sonra

İnşallah…

Emin Batur

Emin Batur *

Tüm Yazıları →
Emin Batur

Ayrıca Bakınız

“ONU DA KANADINDAN YARALARLAR, GELSE BİR MERHAMET MELEĞİ”

“ONU DA KANADINDAN YARALARLAR, GELSE BİR MERHAMET MELEĞİ”

Emin Batur Bizim camiadan sevdiğim bir tarihçi Bir kanala röportaj veriyor. Konuştuğu kanal da bizim …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir