Bütün hükümet kurma çağrı, model, ve tekliflerini reddet eden, inat ve ısrarla her hükümet kurma teklifine karşı çıkan, ülkeyi mevcut Anayasa gereği geçici bir seçim hükümeti kurmak zorunda bırakan sayın Bahçeli ‘’AKP-PKK gayrimeşru birlikteliği hükümet nikâhı ile ilan edildi.” Diye kendi suçunu bastırmaya çalışıyor.
Pekii, meşru nedir gayri meşru nedir?
Mevcut Anayasaya göre kurulan ve faaliyet gösteren bir partinin Genel Başkanın aynı Anayasaya göre kurulan bir seçim hükümetinde görev alan kendi milletvekilini partililerin ihanet işlemiş gibi yargılaması ve itibarsızlaştırma gayreti o parti ve liderini de gayrimeşrulaştırmıyor mu?
Türkiye’nin önünü açmak için niçin yeni bir Anayasa yapma teklifi vermediniz?
Zamanında Anayasayı değiştirmeye referandumunda da HAYIR diyen, ülke ile ilgili her olumlu teklife HAYIR demeyi gelenek haline getiren bir parti liderine artık milletimiz Bahçeli yerine Mr. NO diyor.
Tuğrul Türkeşin, Yalçın Topçunun bu Hükümette Başbakan Yardımcısı ve Bakan olarak yer almasını PKK ile birliktelik olarak görmek, göstermek kadar bir meseleyi hedefinden saptırmak olamaz.
Bu iki Bakanın milliyetçiliğini, ihanet içinde olmadığını tartışmak bile abesle iştigaldir.
Mr.No’ nun millet ve ülke menfaatleriyle hiç alakası olmayan hissi değerlendirmelerine bazı milliyetçi çevreler ince siyaset diyerek alkışlamaları da ayrı bir kabalık.
Mr. NO her Salı yaptığı haftalık olağan toplantılarda PKK ‘yı ve Hükümeti hedef alan konuşmalarında ‘’Teröristler yok edilmeli, Kandil bunların tepelerine yıkılmalı’’ diye bas bas bağırıldığı herkesce malumdur.
Bahçelinin sık sık ihanetle suçladığı ve yüce divanda yargılamakla tehdit ettiği Sn. Cumhur Başkanı Erdoğan ile cehaletle ve iradesizlikle hedef haline getirmek istediği Sayın Başbakan el ele vermiş terör yuvalarını, Kandili teröristlerin başına yıkarken, yurt içindeki ve yurt dışındaki terör odaklarını yerle bir ederken, dağda bayırda, şehirde patır patır terörist ile mücadele ederken, iç ve dış düşmanlarımıza karşı top yekün bir seferberlik başlatılırken Sayın Bahçelinin devlet, millet ve ülkenin menfaatleri doğrultusunda kendisine götürülen her teklife HAYIR diye cevap vermesi hangi doğruluk, dürüstlük, hangi milliyetçilik ve hangi devlet adamlığı, kişiliği ile izah edilebilir?
57. Hükümet döneminde Ecevit ve Yılmaz’ın imzaları ile Öcalan’ı idama edemeyen Bahçelinin halen tarih ve millet önünde aklanmaya ihtiyacı var.
Öcalan’ın idamını engelleyen Sayın Bahçeli hala PKK ve terör konusunda başkalarını suçlaması ise iç dünyasının bulanıklığının ve karmaşıklığının ne durumda olduğunu gösteriyor.
Kendisi gibi düşünmeyenleri hain, şerefsiz ilan etmek, seçim meydanlarında kürsüden ‘’Al idam sen et! İdam etmek için urgan mı bulamadın’’ diye milletin üzerine urgan fırlatmak Bahçeliyi aklamaya, haklı çıkarmaya yetmez.
Ülkenin ve devletin PKK ve yan unsurları ile resmen savaş durumunda olduğu bir zamanda HDP ile MHP’nin aynı görüntüyü vermesi, kendilerinin dışındakilere karalama, iftira ve yalan bombardımanına tutması, ”hırsız, şerefsiz, hain” gibi ifadelerle PKK ile mücadele edenlere saldırması bir akıl tutulmasından başka ne olabilir?
Milliyetçi olmak sözle değil özdedir, söylemle değil eylemledir. Milliyetçilik her şeye Hayır demekle değil, ülke ve milleti için her şeye tereddüt göstermeden, parti ve şahsi çıkar gözetmeden ama’sız, fakat’sız EVET demekledir.
Hani; ‘’Mesele Türkiye ise, gerisi teferruattı” Sayın Bahçeli .