Tutuklanan çocuklar edebiyatı… Meclis’te, medyada kukreyip duruyorlar.
Sanırsınız ki ortada bir taciz tecavüz var ve sanki kendileri tecavüze uğramış gibi bağırıyorlar.
Mesele nedir?
Mesele MESEM.
MESEM diye bir kurum. Kurum dediysek eğitim kurumu imiş…. Eski adı çıraklık eğitim merkezî…Yeni adı ise MESEM… Yani meslek edindirme eğitim merkezi …
Vay efendim nasıl olur… Bu çocuklar başka okullara gitmeli…
Nereye?
Kapılarında esrar satılan, sınıflarinda öğretmenleri ile dalga geçilen ve hatta fuhuş propagandası yapılan okullara gitmeli ve hayatın tadını çıkararak okumalı ve büyümeliler.
Kısaca mesele bu…
Ama gösterilen resim çok başka… Güya…
MESEM de öğrenciler arasında şu kadar senede şu kadar ölenler varmış.
Var mıdır? Belki vardır. Lakin bakkaldan çikolata alırken ölen çocuklar olduğu gibi babasının arabasından inerken veya arabaya binerken de ölen çocuklar illaki vardır.
Hatta diğer okulların teneffüsunde koşup oynarken ölen çocuklar da vardır.
Diğer okullarda ölen çocuklarin sayısı belli mi?
Bellidir tabii ama onların önemi yok. Çünkü onlar zaten hiç bir ise yaramadan öleceklerdi. Ölmeseler de hiç bir ise yaramayan asalak gençler olacaklardı.
Ama MESEM çocukları başka… Onlar nitelikli eleman olacaklar ve Türkiye onlarla uçacak ya…
Dertleri var şerefsizlerin ve bu şerefsizler güya şeref ve hayat savunuculuğu yapıyorlar.
Düşünün, MESEM 2016 yılından beri MESEM ve bunlar şimdi aniden ortaya çıktılar.
Muhtemelen bu çocuklar Türkiye’nin savunma sanayiinin yapı taşları oldular.
Böyle veya buna benzer bir şey oldular ki Türkiye’nin vatan hainleri harekete geçtiler.
Yoksa bir Boğaziçi Üniversitesi bilmem ne fakultesi talebesinin MESEM bilgisi nereden olur da kalkar gider onlar için eylem yapar?
Bunlar alemi kendileri gibi kör mü sanırlar.
Bunların ağababaları her kimse boyunlarına çıngırak takılıp meydan meydan gezdirilmeli…
Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı