Şunu baştan söyleyelim: Her ideoloji bir karşı din hamlesidir.
Deizm de bir ideolojidir. O da bir karşı dindir. Her karşı din gibi onun da inananları elbet olacaktır ancak Din olan İslam karşısında onun da akıbeti diğer ideolojilerden farklı olmayacaktır.
Yani, dinimiz bakımından hiçbir korkumuz yok. Deist de gelir dersini alır gider; kapitalist de, komünist de… Olmadı laisizist de… Hümanist de… Feminist de… Hepsi de ayrı ayrı gelebilirler, hepsi birden de gelebilirler. Din olan İslam, hepsini karşılamaya hazırdır.
Din olan İslam, hiçbir ideolojiye karşı zayıf değildir: “Hak Geldi, Batıl zail oldu. Batıl zaten yok olucudur.” Amenna. Hiçbir şüphemiz yok. Gelin… Topunuz birden gelin.
Ancak, sahtekârlık yapmayın.
Mesela, devlet olarak laisizme övgü dizip de vatandaşın deist olmasına karşı çıkmayın. Laisizmi ve hatta laikçiliği devlet düzeni haline getirip de deizmi gösterip “Din elden gidiyor” yavelerine yatmayın.
Ha laiklik ha deizm: Ne farkı var ikisinin.. Olmadı devleti de deist yapın.
Olmaz mı?… Neden olmasın?
Devlet laik olabiliyor da, neden deist olmasın? Üstelik ne farkı var birbirlerinden.
Siz, devlet olarak Allah ’sız mısınız? Bu soruya vereceğiniz cevap, “Allah var. Olmasa da halkımız, var olduğuna inanıyor. Bu yüzden biz de yok diyemeyiz. Dersek eğer halkımız devlete Allah’sız devlet der. Bu yüzden, biz Allah yoktur demeyiz. Biz böyle bir şey demediğimiz için de laiklikten Allah’sızlık çıkarılamaz.” Şeklinde olmayacak mı?
Yani, ne demiş olacaksınız… “Allah yoksa bile var ama bizim işimize sakın ha ki karışmasın. Gerek yasama ve gerekse yürütmeye ait her işimizi biz kimseye soracak değiliz. Allah’a da soracak değiliz elbette ” diye böyle demiş olmayacak mısınız? Ama neticede böyle demiş olmuyor musunuz?
Peki, Deist dediğiniz insanlar ne diyor? Aynısını demiyor mu? “Allah elbette var. Var ama benim hiçbir işime asla karışamaz. Karıştırmam da zaten”
Deist dediğiniz insanlar aynen böyle diyor. Yani, senin, devlet için dediğini o da kendisi için diyor.
Bakın bakalım şimdi: Laik devlet ile deist insan arasında ne fark var.
Birisi devlet; birisi insan: Teoriye bakarsanız, insan devletten üstün: Devlet dediğin şey insana hizmet aracıdır: İnsanın hâkimi değildir. Teori budur: Teoriniz de budur. Buradaki çelişkinizi hadi görmemiş ve yutmuş olalım da deist olan vatandaş ile laisist olan devlet arasında neticede ne fark var onu deyin bize.
Vatandaş deist olunca, “Din elden gidiyor” da devlet olarak sen laisist olunca, din o zaman niye elden gitmiyor: Onu bilelim.
Bu yazı şunun için yazılıyor: Ey vatandaş!
Bütün ideolojiler, dine karşı din davasıdır. Adı ne olursa olsun: Konumu ne olursa olsun. O ideoloji devletin dini (ideolojisi) olmakla, o ideoloji sana din olmaz. Olamaz.
Akıllı olun da, devletin sahiplendiği bir karşı dini, (ideolojiyi) siz de din edinmeyin.
Evet, din başka; devlet başka. Ancak, mademki devlet sizin devletiniz: O devlet, sizin sanki Allah’ınız yokmuş gibi olmamalı. Hem seni dinlemeli hem de senin Allah’ının ne dediğini dinlemeli. Deist gibi olmamalı… Deist gibi olursa da, senin deist olmana bakıp da “Din elden gidiyor” yavelerine yatmamalı. Yatarsa eğer, deizme ve deistlere karşı çıktığınız gibi laiklik denilen devlet deizmine de karşı çıkın.
Hukuk, Allah tanımayacak: Adalet Allah tanımayacak: Ekonomi Allah tanımayacak: İş ve işçi ahlakı; işveren ahlakı Allah tanımayacak: Elinizin yettiği hiçbir alanda Allah’ı tanımayacaksınız… Sizin yani devletin böyle olmasından din elden gitmeyecek de: Bir vatandaş aynen size benzediğinde onun yüzünden din elden gidecek: Öyle mi?
Deizminizi de alın ve defolun gidin. Sahtekarlar sizi…