İRAN NE ZAMAN Şİİ OLDU?

Aydın Aydın

Biz 1973 yılında Ankara üniversitesi ilahiyat fakültesine kayıt olduğumuzda, ilk sınıf, Kur’an-ı Kerim ayrı bir ders olarak sayılmazsa hazırlık sınıfı ve tek ders arapça idi. İkinci sınıfta diğer derslerin yanısıra Farsça dersimiz vardı ve bu dersin kitapları İran baskısı ve ofset baskı idi

Kitapların her sayfasında İran şahı ve ailesinin resimleri mevcuttu.

O senelerde İran Şii değildi. Mezhepler tarihi kitaplarında Şiilik ve özellikle Caferilik sapık bir mezhep değildi.

Ruhi Figlali Şiilik üzerine araştırmalar yapıyor ve bu araştırma kitaplarında Şiilik bir de övülüyordu.

Muhammed Ebu Zehra nin mezhepler tarihi kitabında da caferiliğe karşı bir karşıtlık yoktu.

Hak mezhep tabiri bile “ilmen” yoktu ve bu tabir bir ahali tabiri idi. Hak mezhep tabiri Osmanlı hukuk sisteminin tabiriydi. Çünkü ahali zaten bu dört mezhepten birisinden idi Osmanlı’da Caferi nüfus olaydı belki o da beş hak mezhepten birisi olurdu ama Caferi nüfus yoktu. Varsa da ehemmiyetli değildi. Zaten ne fark ederdi ki ha Hanefi olmuşsun ha Caferi…

Ve İran devrimi oldu.

Farsça dil öğretimi kalktı. İran Şii oldu. Şiilik üzerine tez konusu almak bile “bilim dışı” ve sakıncalı hale geldi.

Şimdiki zamanda haller nedir bilmem lakin İran her bakımdan İslam dışı bir dünya haline geldi.

Ne zamandan beri böyledir derseniz 12 Eylul 1980 darbesinden sonra bu süreç başladı diyebiliriz.

Şöyle ki… O günlerde öğretmen idik ve bize olduğu gibi tüm devlet memurlarına da bir belge imzalatıldı. Bu belgede yazılanların birisi de gerektiğinde müslümanlar arası bir savaşın da olabileceği ve böyle bir savaşa katılmanın da vatanseverlik ve vatandaşlık gereği olduğuydu.

Süreç o günlerde başladi ve şimdi İran ve halkına karşı savaşın “müslümanlar arası savaş değil” küfre karşı bir savaş olduğu kapsamına evrildi.

Hâlbuki bin yıl önceki İran’a göre bugünkü İran… Çok da farklı değil… Sadece şahları yok ve İsrail yanlısı gibi durmuyorlardı. Hepsi o kadar.