Dünyadaki terör örgütleri kendi başlarına hareket eden bağımsız yapılar değillerdir. Kukla ve kuklacı misali birilerinin maşası olarak kurulur ve kullanılırlar.
Kukla kuklacının emir ve komutuna göre hareket eder. İmralı sadece sahnede oynatılan bir kukladır. Yüklendiği rol icabı neyi yapması ve söylemesi gerekiyorsa onu yapar.
İmralı’ya gitmek oyunu kurallarına göre oynamaktır. Kimseyi küçük düşürmez.
Varsın Türklerdeki bazı kuklalar gibi, Kürtlerdeki bazı kuklalar da ,’’ o, olmasaydı biz olmazdık’’ avuntusu ve kuruntusuyla övünüp dursunlar. Hakikatte her şeyi var ve yok eden, bütün hesapların üstünde bir hesabı olan, o hesapla sürekli galip gelen bir Allah vardır.
Devlet aklı uzun vadeli düşünür, ağır hareket eder. Hissi ve duygusal davranıp ortalığı karıştırıp dağıtmaz. Fincancı katırlarını ürkütmeden, işini kendi kurallarına göre yapar. Ama, mutlaka yapar.
Büyük devlet aklı kavga ve savaş taraftarı değil, çözüm ve barışın tarafında olmak, ülkenin uzun vadeli çıkar ve menfaatlerini korumak, kollamak, her meselede düşünerek karar vermek ve hareket etmeyi tercih eder. Acele edip işi eline yüzüne bulaştırmaz.
Barış konusu meselesinde onun düşündüğü sadece PKK –İmralı değildir. Türkiye’ nin bugünü yarını ile millet olarak birlik ve beraberliği, dış güçlerin oyun ve hilelerini bozulması, ülkemiz ve coğrafyamızın dirlik ve düzenliğidir.
Devlet her zaman barış görüşmelerini yaparken umudunu salt olrak o görüşmelere bağlamaz. Adımlarını oradaki konuşmalara ve gelişmelere göre atmaz. Onun derin bir aklı, soylu bir hedefi vardır.
O devlettir. Devlet gibi düşünür, karar verir ve olması gerektiği gibi harekete eder. Her zaman demir yumruğunu sürekli masanın altında hazır ve hazırlıklı tutar. Oyunbozanlık yapanlar olursa, oyuna gelmez. En kısa ve münasip zamanda samimi olmayan fırıldakların ensesine Osmanlı şamarını patlatarak masayı devirir. Bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da olacağı ve olması gerektiği gibi hreket eder.
Onun derin aklı ve sessiz gücü sözün bittiği yerde devreye girer.
Devlet yönetmek akılla, mantıkla, eldeki istihbarat verileri ve uluslararası teamül ve dengeleri göz önünde tutularak sabırla yapılan bir yönetim sanatıdır. Herkes bir sanatçı olabilir. Ama devlet yönetmek engin bir akıl, derin bir bilgelik ve geniş bir tecrübe, kararlılık, sabır, cesaret ve yürek ister.
Her önüne gelen kendi fikir ve düşüncesini pek ala söyleyebilir. Söylüyorlar da…
Ama devlet öyle uluorta mahalle ve kahve kalabalığı ağzıyla konuşmaz. Susar ve izler. İzler ve değerlendirir. Kararını verir ve hareket eder.
En sonunda yapılması gereken en etkin ve yetkin bir şekilde yapılır veya yapması gerekir. Devletin hareketi de, eli de ağırdır. Dokundu mu netice alıcı dokunur. Ve ibreti âlem için, emsallerine örnek olacak şekilde muhatabını postaki gibi yere serer.
Velhasıl…
Telaş ve paniğe gerek yok. Her şey kontrol altında. Hava temiz-sahil güvenli. (Keine panik. Alles unter kontrole. Die luft ist rein.)
Zaman neyin daha doğru olduğunu gösteren en iyi bir şahittir.
Biz Müslümanlar, olayları çarpan bölen çıkarın ve toplayan insanlarız. Küçük dünyamız içinde hayaller kuran, büyük okyanuslarda yelkenlerimizi rüzgâra karşı açan ve gerekirse belaya bodoslamaya dalan Hak ve hakikat savaşçılarıyız.
Gerekli hazırlığımızı yapar, tedbirimizi alır ve yol yola gelmezse, her ne pahasına olursa olsun en çetin bir şekilde kuklalarla değil kuklacılarla savaşırız.
Her şeye rağmen biz barış ve huzura, adalet ve özgürlüğe aşık bir milletiz.
Rabbim milletimizi ve devletimizi en hayırlişlerde, en güzel neticelerle buluştursun. Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.
Arif Altunbaş, Haber 7
Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı