Hurafe…
Cengiz Aytmatov… Her kitabında milletin hafızasını teşkil eden bir efsanenin hikayesi illa ki geçer.
Niye geçer?
Çünkü o kitap aslında o hikâyeyi anlatmak için yazılmıştır. O hikâye aslında komünist kuşatması altında inleyen toplumun hayatta kalma aklıdır.
Mankurt hikayesi de böyledir.
Benzer bir hikaye “Geyik ana” Hikayesidir.
Bir oymak… Karaoğlan veya Tarkan filimlerinden bildiğiniz bir düğün sahnesindeki gibi, düğüne dost yüzü ve kıyafeti ile gelmiş düşmanlar tarafından son ferdine kadar kırılır. Kimse kalmadı diye sanılır ama biri kız diğeri oğlan iki çocuk aslında kaybolmuşlar ve böylece katliamdan da kurtulmuşlardır.
Bu iki çocuğu bir geyik emzirir ve onları büyütür.
Çocuklar büyüyüp ergen olduktan sonra evlenirler. Çocukları olur. Çoğalırlar ve tekrar bir oymak olurlar. Geyiklerin yaşadığı orman ve göl kenarı onların çocuklarının yurdu olur.
Aradan zaman geçer… Yurdun yeni beyleri yeni akıllıları ortaya çıkar.
Herkes bu geyikleri avlayıp yer de biz niye bu geyiklere bir de “ana” deriz derler de başka bir şey demezler.
Toplumun din adamları geyiklerin ana olduğunda ve bunların kutsallığı üstüne ne derlerse desinler beylerin seculer aklı dediklerinden dönmez.
Yani ne derler?
-Biz efsane ve hurafelere değil de sadece gerçeğe inanırız… Derler.
Dediklerini de yaparlar.
Geyikler yıllarca saygı gördükleri toplumda herkese karşı savunmasız bir canlı türü olmuşlardır. Ne kaçarlar ne göçerler. Kısa bir zaman sonra nesilleri kesilir.
Ormanın ve gölün doğal dengesi geyiklerin varlığı üstüne kurulu olduğundan ve geyikler de artık ortadan kalktığından bölgede doğal denge bozulur. Bolluk ve bereket gider ve büyük bir yoksulluk ve yok oluş başlar.
Netice:
Toplum gerçekten çöker ve neticede yok olur.
Yani… Efendiler… Hayat bazen sizin efsane ve hurafe dediğiniz en hakikî gerçekler üstüne bina edilmiştir ve siz o efsanedeki gerçeğe savaş açmakla kendi sonunuzu da getirmiş olursunuz
Toplumun inançlarına dair kodlarına saygı duyun.
Toplum sapıklıkta ittifak etmez. İttifak var da siz dışta iseniz sapık olan esasen kim diye bir daha düşünün.
Düşünmek iyidir.
Aydın Aydın